Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 ARAL1K 19%. SAYI560 19 PAZARIN PENCERESİNDEN TürkYunan kültür işleri SKLÇUK EREZ u hafta DEİK yani Dış Ekonomik llişkiler Kurulu'nun önderliğinde Atina'da yapılan TürkYunan Iş Konseyi toplantısında ikı ülke arasında ticaretin gelıştırilmesi ıçin yapılabilecekler enine boyuna tartışıldı; toplantının düzenleyicileri ısabetli bir kararla, külturel ılişkilerin geliştırılebılmesı ıçın de ne yapılabileceği konusuna da kısıtlı olsa da zaman ayırdı. Turkıye ıle Yunanıstan arasındaki kültür ilişkılerınden söz açılınca gözlerimin önüne Türkiye'dekı bazı Bızans ve Yunanistan'daki bazı Osmanlı mımarı eserlerı gelir: Zeyrek Camısı olarak bıldiğimiz Pantokrator Kilisesi'nin ıçler acısı durumu ve Samatya'da Imrahor Camisı olarak anılan kentteki en eski bazilika şeklinde yapılmış kılisenin bakımsız, ot bürümüş hah ıçimi burkar: Pantokrator Kilısesi yeryüzunun bılınen en eski dekoratif renkli camlarının bulundugu yerdir ve 462 yılında yapılmış olan Studion yani Imrahor Camısı 9. yy'da Bizans Rönesansı'nın merkezı olmuş teolojik bir ünıversiteydi... Yunanıstan'da, Atina'daki Acrides'in karşısındakı güzelun camiden artakalan sadece kapısıdır; bu kentteki Fethiye Camisi halen tavanlarına dek raflı bir müze deposudur. Didımotikon'dakı Çelebi Sultan Mehmet Camısı bakımsızdır, Selanik'teki Türk Mezarlıgı'nın yerınde yeller esmektedir... Sadberk Hanım Müzesi'nin yetkılileri şehrimizde "Büyük Konstantın'den Fatih Sultan Mehmed'e" konulu bir uluslararası bilimsel seminer düzenlemeye kalktığında konu Bizans olduğundan oyle ağır eleştırilere uğramış ve bunlara karşıhk resmi' destekten öyle yoksun kalmışlardır ki ulusal prestıjımize önemli çapta katkıda bulunabilecek bu toplantı ıptal edilmek zorunda kalmıştır. Oysa Cevdet Kudret'in "Kalemin Ucu" başlıklı eserinde (Cem Yayınevı, Istanbul, 1991) yer alan bir yazısı, bize 1961 yılında Devlet Tiyatrosu'nda, Refik Erduran'ın "Büyuk Justinyen" adlı bir oyununun sahnelendığını anımsatır. Demek kı durum daha lyıye gitmek şöyle dursun, zamanla daha da olumsuzlaşmaktadır.. Geçenlerde kentimızi ziyaret etmış olan Yunanlı romancı Takıs Theodoropulos'dan Yunanıstan'da Azız Nesın ve Yaşar Kemal'den başka Türk yazarlarının pek tanınmadığını dinlemıştim. Merkezi Rodos'ta olan Uluslararası Yazarlar ve Çevirmenler Merkezı, Akdeniz yazarlarının çeşitli yaptılarını birbırlennin dıllerine çevirmek için bazı çalışmalar yapmıştır ama örnekler alabildığıne sınırlıdır. Sayın Sezer Duru'dan, 1995 Mayıs'ında Selanik'te düzenlenen bir yazarlarçevirmenler toplantısına (VVaves of Three SeasBaltık, Akdeniz, Karadenız Yazarları) defalarca başvurduğu halde hiçbir resmi destek kazanamadan gıttiğini, buna karşıhk, bu toplantının önemini kavramış olan Rodos Belediyesi'nin oraya Başkan Yardımcısı'nı gönderip örgütü adalarına davet ettiğını, eski bir ev restore edıp bu örgüte verdiğıni, "Uluslararası Yazarlar ve Çevirmenler Merkezi"nin böylece Rodos'a yerleştığini ögrendim. Kultürün getireceklerinı iyi kavramış olan Rodoslu otelcilerin anlamlı maddı katkılarıyla restore edilmiş bu merkez. Kültür ilişkılerındekı olumsuzlukları saya saya bir gazetenin eklerıyle beraber tüm bir sayısını doldurmak olasıdır. Yunanlılar'ın dil, dın ve tarihlerinin ötesinde ulusal kimliklerıni oluşturan unsurlardan bıri haline gelmış olan "Türk Fobisi ya da Türk'ten nefret" yanında bizdeki bürokratik atalet ve dünyaya dar açıdan, giderek köktendinci pencerelerden bakan yetkilı bolluğuna rağmen iki ülke arasındaki kültür ilişkılerini geliştırmenın yolları yok mudur? Tabiı ki vardır! Akla gelenleri sayalım: * özel kaynaklardan yönetilen örneğin Istanbul Festivali gibi külturel toplantılara her yıl elden geldiği kadar fazla Yunanlı sanatçıyı davet etmek. Tabii kı onların da bızim sanatçılarımıza aynı ilgiyı göstermelerını istemek. • ' Ünıversite düzeyindeki öğrencilere karşılıklı burslar vermek: Bugün birçok özel üniversitemiz var; bunlar Yunan üniversıtelerıyle karşılıklı öğrencı bursları değiştokuşunda bulunabilirler. ' Liz Behmoaras'ın gayet zekice hazırladığı bir yapıt bence bıze kultürün katkısıyla ilişkilerı daha iyı bir kanala yönletmenin yolunu gostermektedir; Behmoaras, "Türk Aydınının Gözüyle Yahudıler" başlıklı bir kitapta Türk aydınının Yahudi dininden vatandaşlarımıza bakışını enıne boyuna irdelemiştir. Gelin, Yunanlı ve Türk yazarlarından birkaçını ikı tarafın flim ve televizyon uzmanlarıyla bıraraya getirip bir "Aydınından sıradan vatandaşına kadar Yunanlılar'ın Turkler konusundakı düşünceleri" ve bir de aynı nitelıkli "Türk vatandaşlarının, Yunanlılar konusundaki düşüncelerını" saptayıp bu röportajları iki dile çevirıp hem Türk hem de Yunan televizyonlarında yayımlayalım.. Ardından bu röportajları ızlemış olan Yunanlı ve Türk aydın ve düşünürlerıne açık oturumlar yaptırıp vardıkları sonuçları da yayımlayalım. Türk ve Yunanlı ışadamları böyle bir röportaj serisini sponsor etmekle hem her iki taraf halkının birbirleri konusunda daha sağlıklı, daha objektif bir şekilde düşünmelerini sağlamış ve gelecekteki sulha ve huzurlu komşuluğa katkıda bulunmuş ve hem de anlamlı bir kültür eylemini gerçekleştirmiş olacaklardır.^ oluyor. llk kaçmagirişimi, 5 kao zamanlarm Ülkücü Gençlik sım tarihindc oluyor. Örgüt, heDcnıegi (ÜCJD) Gcncl Baijkanı nüz kaçış için ycterli planı haMuhsin Yazıcıoglu Ankara Sı/ırlayamamiij. Bu nedenle bir kıyönetim Komutanlığı Askcri sürcbcklcniyor. Plan,23kasım Savcılıgı'nda vcrdiği ifadcdc günü gerçekleçtiriliyor. Agsalıtc pasaport saglama konuca'nın uyarısı üzerindenbiray sunııanlatırkcnadıgcçenMchgeçmeden plan yürürlüğc konıct Şandır'a dikkat çckiyor. nuyor. Planı yapan vc uygulaŞandır, M H P adına para toplayanÇatlıveÇelik." yanbirpartigörcvlisi. Mumcu anlatıyor: Mumcu,dahasonrakisayfalardaÇatlı'nın Agca'yısakladı" Mehmet $andır,MHP adıgını ve başka marifetlcrini de na para toplayan bir parti göuzunıızun anlatıyor. revlisidir. Aynı Şandır, Avrupa Abdullah Çattı Bunlarölümü yencbilcn, kırÜlkücüTürk Derneklcri Kedcmızı karanfil rcnginde kitaplar. rasyonu Gcncl Başkanı Musa Alıp okuyunca, Mumcu'nun Serdar Çelebi ile Tümpaş adl ı aramızda olmasa bile hayata. şirkctin kurucu ortaklarından hayatlarımıza dokunduğunu dır. Şirketin bir basjka ortağı anlayacaksınız. Bazılarının yaYılma Durak'tır. Yazıcıoğşarken yapamadıgı kadar da lu'nıın gcncl başkanı olduğu çok... ÜGD'nin Gcnel Başkan Yardımcısı Abdullah (,'atlı'dır." Bir suikast sonucu yitirdiğimiz gazctemiz yazarı Uğur Böyleilişkilcrağı içindehuMumcu'nun bütünkilaplarının kıık dcvlctiniıı yanındaçoktan basıın vc yayım hakkı Mumcu açılmışpatikalardan kaçıpgitailcsi larafından um:ag Vakmek çok da /or olmasa gerck. fı'nadcvrcdildi ve23yapıtının Mumcu'nunkitaptayazdıkla Mehmet Ali Ağca sethalindcycnibaskısıyapıldı. rına bukıltrsa zaten Çatlı vc Vakfın yayınları arasında ayrıca,"Uğur benzerleri "sınııtanımıyor": MumcuC'inayctininSoruijturması Sorgula"Agca,24Ekim 1979günlüduruşmasınnıyor","L)gurMumcuvc 12 Mart", "Vurulda'lpekçi'yiöldürmedigini.ancaköldürenı duk Hy Halkım Unutma Bizi"(KitapK.aset) bildigini,bunudaduruı>nıasonıındaacıklaadlıçalışmalaryayımlandı.^ yacagını'bildiriyor. Bu.örgütü için bir uyarı Akropol'ün konuğu çoktıı. Türk işadamltın iliıuı 'dıtki to/ıhınfıya büyük nliler.