Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15.0CAK 1995. SAY1 460 dostunun dışındakilerin, çcmbermden içeri girmesinc kolay kolay izin vermez. Bir Norveçli'yi tanınıak uzun sürc alır. Norveçli iyi tanımadığı dostunun dışındakilerin, çembcrinden içcri girmesine kolay kolay izin vermez. Bir Norveçli'yi tanımak uzun sürc alır. Norveçli iyi tanımadığı birine karşı, insan olarak kibar saygılı ancak mesafeli ve ketum bir tavır gösterır, taa ki karşısındakini iyice tanıyıp sınayıp, güvenenedeğin... Ancak bu aşamalardan sonra evini vc yürcğini karşısındaki yabaneıya açabilme ccsaretini bulur. Burada 'yabancı' sözcüğünden kastcttiğim 'tanımadığı kimsc' anlamındadır. Eğer söz konusu kişi, Norveçli değilse, başlangıç mesafesi biraz daha uzak tutulur. O nedenlc biz Akdenizlilcr'in tersine bir çay içimi sohbet sırasında kurulan yüzeysel samimiyetlcre, beş dakikada edinilen 'canciğcr kuzu sarması' ilişkilcre Norveç toplumunda pck rastlanmaz. Bu konu ile ilgili olarak Norveç'teki patronum Dr. Jahn Mcsland'ın anlattıği hoş bir fıkrayı aktarmak istiyorum: "Norvcç'in kuzcyinde dağlık bir yörede birbirinden uzakta yaşayan iki arkadaş kasabaya iner ve bir bara giderek içmeye başlar. Arkadaşlardan biri, uzunca süredir görmedigi diğeri ilc sohbet etmeye yeltenir. Ama nafilc. Diğcrinin konuşmaya hiç mi hiç niyeti yoktur. Sonuçta, kendisini sohbete zorlayan arkadaşının ısrarı karşısında dayanamaz patlar: "Yahu biz buraya konuşmaya mı geldik yoksa içmeye mi?" GEZİ 19 ki) konumu oldu. Sokakta ve ev dışı yaşantıda, tıpkı bizdc erkeğin sahip olduğu dcrcccdc dolaşım serbcstliği var, Norveç kadınlarının... Ayrıca sokaklar vc diğer mckanlar kazabela açısından da kadınlar için oldukça güvcnilir. Işte bu yüzdendir ki, Norvcç'te cafelerdc, barlarda, sincmalarda görscl kadın baskınlığı hcmcn gözc çarpıyor. Sokaklarda (bir iki ycr dışında, örncğin Oslo'da istasyon yakınlarında Karl Johan Caddesi'ne açılan bir iki yan sokakgibi) parklardagcccnin geç saatlerindc bilc özgürce ve korkusuzca kadınlar dolaşabiliyorlar. Güncşin yaz bckarı kcyfıyle gccc yarısına dcğin gökyüzünde dolaştığı uzun yaz gccclcrinde, saatler sabahın birini, ikisini çalarken ayağında strcç pantolon, üstünde bikini sütycni kent ortasında bisiklet süren 'bir içim su' görsellikte bayanlara rastlamak oldukça doğaldır. Kadınlar, kendilcrinin cinsel bir meta olarak kullanılması karşısında oldukça duyarlılar. sözgclimi, cnder yakalanan güncşli bir yaz gününde Kraliyct Sarayı'nın bahçesinde bedenini uluorta güncşe vermiş üstsüz güneşlenen bir Norveçli kadın; üstsüzlük olgusunun bir rcklam aracı ya da kadını aşağılayıcı başka bir vesilcylc bağlantılı olarak kullanılmasına şiddctlc karşı çıkabiliyor. Ömeğin, bir gecc kulübündc üstsüz kadın garsonlar çalıştırılması söz konusu olmuştu. Tüm kadın dcrncklcri ayağa kalktı. Göstcrilcr düzcnlcndi. Olay mcdyaya yansıtıldı. Sonunda gcce kulübü sahibi tcpkiler karşısında gerilcmek zorunda kaldı. Saray bahçesinde üstsüz güncşlenmek, Norveçli kadının cn doğal hakkı idi ama, üstsüz garsonluk kadının cinsclliğini kullanmasıydı... Ara sıra evden yollanan 'Aktücl' dergisinin kapağındaki kadın rcsimleri iş ycrindcki oda arkadaşım Hanna'nın dikkatini çckmiş, bir gün dayanamayıp şakayla karışık sordu: "Kerli ferli koskoca adamsın. Utanmıyormusunseksdergileri okumaya?" Bcn kendisinc bu derginin seks dergisi dcğil habcr magazin dergisi olduğunu söylcyincc yanıtı şu olmuştu: "Pcki haber dergisinin her sayısındaki bu çıplak kadınlar da nc oluyor? Bu kadınlar, derginin içcrisindeki haberle mi ilgili?" Ben "Yoo, çoğu kez ilgisi yok" deyince; "lşte"diyepatladı. "Sırf çok satılsın diye kadın rcsimlcrinin kullanılması. Biliyor musun bizim duyarlı olduğumuz ve uygulanmasına izin vermcdiğimizbirolgu bu"... Dcğinmeden gcccmcyeccğim bir konu da, Norveçliler'in gcncl insani ilişkilcrdeki bircyscl dürüstlüklcri... Puritan bir ahlak anlayışından kaynaklanan bu olgunun, her Çevre duyarlılığı Doğa cennetidir Norveç. Her yer orman, dağ, yamaç, deniz ve göldür. Kıyılardantel dantel fiyordlarlaoyulmuştur. Yerleşimbirimlerinde eski mimari doku aynen korunurkcn, doğal çevreyc zarar verecek yeni, plansız ve çirkin yapılaşmadan büyük bir titizliklc kaçınılmayaözengösterilir. Bu konuda gerek yerel yönetimler, gerekse kamuoyu çok duyarlıdır. Ömeğin, başkent Oslo'nun belediye sınırlan içinde birçok göl ycr alır. Bu göllerin kıyısında değil bir yapı; büfe hizmeti sunacak bir çardağa bile izin verilmez. Bu göller ve çevresi yalnızca halkın spor ve dinlenme amacıyla kullanıma açıktır. Bu nedenle de böylesi yerlcrdc yürüyüşe çıkanlar; çay kahvc tcrmoslannı, yiyecck çıkınlarını sırt çantalannda taşırlar. Norveçlilcr'in çevrelerine karşı duyarlılığının zaman zaman bizler için şaşırtıcı boyutlara vardığı da görülür: Parkta köpeğini gezdircnler yanlannda siyah naylon torba taşırlar. Çevre duyarlılığı konusııııtla eğitim çok küçük yaşta başlar. Doğuya ve çevreye suygısızltk büyük Hay vancağız sıkışıp ta parkın ycşilliği üzerine 'kahvcrengi kıvrımlar' bıraktığında, köpeğin sahibi hcmen cebinden siyah torbasını çıkarır, 'kıvnmı' alır ve torbaya tersyüz edcrek en yakın çöp kutusuna bırakır! Ötc yandan, işyerlerinde, konutlarda pillerin, cam şişelerin ve plastik kutuların ayrı ayrı torbalanarak çöpe atılmasına özcn göstcrirlcr. Vc çcvrc duyarlılığı konusunda eğitim daha küçük yaşlarda, cvde, ailcdc, okulda ve yaşandığı toplum içinde başlar. Basınyayın organlarında bu duyarlılık sürckli işlenır. Sonuçta çevrcsine vc doğaya duyarlı öyle bir kamuoyu oluşmuştur ki, bu kamuoyu çcvrcyi zedeleyici en küçük bir girişimde bilc scyirci kalmaz; hemen yasal tepkisini gösterir ve çoğu kez de bu tür tepkilcr yaptınmcıbirsonuçgctirir. tcpkigarür. Doğa sporuna düçkünlük Doğa etkinliklerine çok düşkün insanlar Norveçliler. Kışyaz demeden çoluk çocuk, gcnç yaşlı, yedidcn yetmişe, herkcs doğayla iç içc bcdensel etkinliklcrdc bulunur. Mevsimine göre, hemen her hafta sonu parklara, kırlara, dağlara doğa yürüyüşlcrine çıkmak ya da donmuş göllcrdc patcn yapmak, kayak kaymak, çok olağandır. Bunları yapmayan zatcn Norveçli sayılmaz. Bizler"üşüyecek zatürrce olacak" endişcsiylc bcbcleri o danın dışına çıkarmaya bile ccsarct cdcmezkcn, lapa lapa yağan karın altında bebek arabasıyla doğa yürüyüşüne çıkan anneleri, çiftleri görmek Norveç'teçok doğal bir kış manzarasıdır. Çocuklar daha yürümcyi öğrcnirken, aynı zamanda patene, kayağa da başlarlar. Temiz havada ve sporla geçen bir yaşamın etkisiyle de olsa gerck, Norveçliler 70'ten sonra yaşlarını saymaya başlarlarmış. 70 yaşına giren kcndini "bir yaşına girmiş" sayarmış. Kadının özgürlüğü Evct, Norveç'tc beni en çok etkileycn unsurların bir diğeri dc, kadının dışandaki (cv dışı mekanlarda