04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PARAbl/ PA7AR EKI Merhaba, 1958yıhndaçekilmiş "Bu Vatanın Çocukları"adhfılmi izlemiş miydiniz? Yılmaz Güney 'in ilkfilmi olduğunu, Atıf Yılmaz tarafından çekildiğini hatırlatırsak belki de sahneler birer ikişer aklımza gelebilir. Ama bufılme Yaşar Kemal 'in elinin değdiğini büyük olasıhkla şimdi öğreneceksiniz. Değerli yazanmızın adı sansür kurulunda takılır dafılmin akıbeti tehlikeye girer düşüncesiyle katkısı saklı tutulmuş o günlerde. Sinemamız sansürün denetiminde ya! Sansür Kurulu görevlileri arasında bir depolis var. Küçük bir hileyapıhr, izin ahnır ve sansür polisinin adı senaryo hanesine yazılıverir. Film başarılıdır, hem en iyifilm hem de senaryo ödülü alır. Sinemamızda sansürün tarihini belgeleyen "Siyahperde "füminde bu küllenmiş olayı anlatan Yaşar Kemal kocaman bir kahkaha patlattıktan sonra ekliyor: "Polis gitti, benimyerime ödülü aldıl" Türk sinemasının sansürden dertli olduğunu bilirdikama, belgeseli izleyince aslında hiçbirşey bilmediğimizi anladık. Arkadaşımız Behiç Ak'ın yazıp yönettiği belgeselinfıkir babası ise Kültür Bakanlığı. "Siyahperde "yi Feride Çiçekoğlu gösterimi yapümadan sizin için izledi veyazdı. Filmin TRT'de gösterilmesi dileğiyle. tyihaftalar... tpek Çalışlar CUMHURİYET DERGİİMTİYAZ ŞAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİGÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMETÇETİNKAYA • GENEL YAYIN DANIŞMANI: ORHAN ERİNÇ • YAZIİŞLERİ MÜDÜRLERhDlNÇTAYANÇ (SORUMLU), İBRAHİM YILDIZ • YAYIN YÖNETMENİ: İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • REKLAMREHAIŞITMAN Kule eteğin sığdırılan yaşamlar Birzamanlar "Kadılık"tı Galata. Kentin nabzını tutardı. Sonra yıllarvehayat girdi araya. Rumlar, Ermenilerve Yahudilerde gitti. Şimdi yıkıkdökük evlerinde A nadolu kaçkınlarını, yaşam yorgunlannı vehâlâ umuttan vazgeçmeyenleri barındınyor. ütün hoyratlığı üzerinde Galata'nın. Bir vapurun esrik çığlığı, bir martının delişmen çırpınışı vuruyor sokaklarına. Birazdan otuz sekiznumaradaki Ayten, kendisini arkasından kapanan demir kapının yükünü omuzlamışçasına başı öne eğik sokak aralarından rıhtıma atacak. Avizecinin Mardinli çırağı Mehmct'in gözü, sırması dökülmüş saatte. Usta "paydos" dedi mi Beyoğlu'nda alacak soluğu. Rüyalarına bile sığmayan kadınları sinema afışlerinde soluyacak önce. Sonra da Galata'ya dönüp rengini yitirmiş odasında erkekliğini sınayacak. Her sokak, her ev, her oda kendi öykülerini kurup kurup bozacak... Hiç Galata Kulesi'ne çıkıp, zamansız başını alıp gitme düşkünleri için kat be kat demirle öriilmüş duvardan lstanbul'u seyrettiniz mi? Gözlerinizi, Boğaz'dan ayırıp kulenin eteklerine baktınız mı? lşte, bir kanat çırpımı uzaklıkta Şt. Antuan Kilisesi, Galatasaray Lisesi, aşağılarda Tophane. Şu arkadaki sokak Yüksek Kaldırım. YandaTarlabaşı'na uzanan, pencereden pencereye uzatılan çamaşır iplerinin bel verdirdiği dar sokak. Yakınlaştırın gözlerinizi. Bakışlarınızı, minareler, kilise kubbeleri, kat otoparkları, reklam panoları arasına yerleştirin. Bir "hayat" bekliyor orada sizi. Bütün yitirilmişlerin, kıymeti bilinmemişlerin üzerine yerleştirilmiş, umutların bir iç sıkıntısına dönüş Pangaltı Apartmanı'nın saklnlari. Zaman m tartışlyorlar, ama hayat davam edlyor. B tüğü, geçmişin ve düşlerin önüne dikilen bir hayat... Sen hep böyle miydin Galata? Kadın elindeki sopaya doladığı çarşafı ipe sermeye çalışıyor. Beline kadar balkondan sarkıttığı bedeni yorgun. Çarşaftan süzülen sular küçük bir derecik oluşturup Pasajaltı'na doğru akıyor. "Hah" diye düşünüyor kadın, "Şimdi yine madamla papazı bulacağız. Sular onun kapısının önünde birikecek". Gümüşhaneli Hatice bu. Soyadını söylememesi koca sından duyduğu korkudan. Altı yıldır oturduklan bu, yüz bilmem kaç yıllık apartmanın çatısına yaptıkları bir göz oda ortaya çıkarsa başlarına nelerin geleceğini biliyor Hatice. Tamdabu diğer bütün katları boş, kapıları, pencereleri kırık apartmanda yaşamanın korkusunu üzerinden atmışken "kaçaklık"ları ortaya çıksın istemiyor. Kocası mı? lşportacı... lşte, altı yüz elli yıllık Galata Kulesi'nde bakışlarınıza yakalanacak yaşamlardan biri bu. Çatıda, gecekondusundan geriye kalan boşlukta, sebze sandıkları i Galata'da "bahap şenliği" coşkusu Galata'nın Istanbul'a kazandırdıuı "kültür kimliğinin" yitirilmemesi ve yine Istanbul'a kattığı "tarihsel zenginliğinin" sürebilmesi için, duyarlı kuruluşlar ve semt sakinleri "şenlikler" düzenlemeye başladılar. llki geçen kış aylarında gerçekleştirilen şenlik etkinliklerinin ikincisi şu günlerde yapılıyor. 345 Haziran 1994 günlerini kapsamak üzere Mimaıiar Odası Galata Grtıbu, Çekül Vakfı, Galata Demeği, Bilsak, St. George Avusturya Lisesi ve Galatalıların jşbirliğiyle düzenlenen "Galata Bahar Şenliği", Beyoğlu Beledıyesi'nin de katkılarıyla gerçekleştiriliyor. Şenliğin ilk iki gününe ait etkinlik programında, Eliza Proctor'un Galatalı çocuklarla C U M H U R İ Y E T KAPAK FOTOĞRAFI: GARBİS ÖZATAY 2 "deneysel mavi fotoöraflar" çalışması, Mimarlar Odası Galata Oğrenci Grubu ve MSÜ öğrencilerinin "Galata Belgeseli" sergileri, Galata Meydanı ve Açıkhava Tiyatrosu'nda Vıtrivius konseri, Selender Grubu dinletisi, YTÜ Klasik Gitar Dörtlüsü konseri, halkoyunları gösterilerı, resım ve el sanatları sergileri, paneller, söyleşiler ve Galata'nın tarihsel zenginliğini korumaya yönelik konferanslar ve tartışma toplantıları yer aldı. Özkan Eroğlu, şenliğe katılanlara Galata'yı gezdirirken, Arif Aşçı Ipekyolu saydamlarını, Oktay Ekinci Avrupa kentleri ve Galata'yı karşılaştıran saydam gösterisini, Prof. Dr. Cengiz Eruzun da yine Anadolu uygarlıklarına ait saydamlarını "gece etkinlikleri" içinde ve tarihi D E R G İ 5 H A Z İ R A N 1 9 9 4S A Y I 4 2 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle