Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
F U T B 0 L C A N B A Z O Ö L U C U M H U R Sov değil sampîyonluk önemli Milne'in başarısına örnek mi? Ezeli rakibi Fenerbahçe şampiyonluktan önce, Beşiktaş'ı yenmek için teknik direktör transfer etti. aşamda dencyimin, alışkanhğın ve disiplinin önemi büyük; özellikle birlikte gerçekleştirilen olaylarda. Tabii bunu sağlamak sabır istiyor. Sistem oturduktan sonra yolun büyük bölümü aşılmış oluyor. 70'li yıllann şampiyonluğa hasret takımı Beşiktaş da aynı yolu izleyerek son on yılın flaş takımı unvanını kazandı, birçok rekora imzasını attı. Avrupa'nın ; ünlü spor dergilerinin, üzerine araştır j * malar yaptığı bir takım haline geldi Beşiktaş. Oyle ki ezeli rakibi Fenerbahçe bu sezon şampiyonluk için değil, Beşiktaş'ı yenmek parolasıyla teknik direktör transfer etti. Bu başanda futbolcular kadar Teknik Direktör Gordon Milne'in da payı büyüktü. Geçen sezon şampiyonluğun çözüleceği son maçlar öncesi, spor servisinde konuştuklanmızı anımsiyorum. Beşiktaş'ın 4. şampiyonluğu yakalamasi halinde Milne ile ömürboyu kontrat yapılıp, doğal teknik lider konumuna getirilebüeceğini tartışıyorduk. Ancak, disiplin ve özveriden çok, günlük başanlar, yüzeysel zaferler peşinde koşan bir toplumda Milne gibilerin ayakta kalması zordu. Milne 'hayal taciıiiği1 yapıp basında boy göstermiyordu, ona buna çamur atmıyordu. Şovu yoktu tngiliz'in. Beşiktaşlı futbolcular da hocalanna benziyordu. Hiçbiri TV kameralan karşısında körkütük sarhoş, yendikleri takımla alay etmiyordu. Ama bu değerler fazla önem taşımıyordu. Beşiktaş, en b^aşanlı olduğu donemlerde bile 1520 bin seyirciye oynuyordu. Takımda tribünleri ayağa kaldıracak yıldız olmadığı iddia ediliyordu. Milne'in taktiğini herkes öğrenmişti ama, Beparolasıyla başladı. Kaleciler değişti. savunmanın soluna Mutlu geldi, Recep ilk maçlarda kırmızı kart cezalısıydı, sonra da sakatlandı, Ulvi sakattı. Orta sahada kendinden çok şey bcklenen Sergen formdan düştü, yanına genç Yusuf monte edildi. lleride Madida sakatlandı, Büyük Ali bir türlü istenen düzeye gelemedı, Osvaldo sezon başından beri yoktu, takımın gol umudu 18 yaşındaki Oktay'a bağlandı. Beşiktaş bu kadroyla Avrupa'nın cn güçlü takımlanndan Ajax önünc çıktı vc ilk maçta Istanbul'a taşıdığı turu kaybeüi. Geçmiş yıllarda PSV'ye, Bomssia Dortmund'a, Malmö'ye pisi pisine elenen Beşiktaş'ın bu kez Ajax'a gücü yetmemışti. lştc ne olduysa bundan sonra oldu. Aslında kâğıt üzerindeki sonuç sahaya yansımıştı. Ancak Beşiktaşlı taraftar Cim Bom gibi Avrupa'da tarih ya/.mak istiyordu. Ne Gordon'un korkaklığı kaldı, nc futbolcunun sahtekârlığı. Basına da malzeme gerekiyordu, sorunu büyüttükçe büyüttü. Sonunda Milne kurban scçildi. tngiliz hoca da Lineker'in aracılığıyla Japonya'da bir takımla anlaştı ve sorun bitti. Milne'inn hiç mi suçu yoktu ? Vardı tabii. Yabancı futbolcu transferinden Bako'nun gözden çıkanlmasına, taktik yanlışlara dek bir dizi aksaklık sıralanabilirdi. Üstüne üstlük dünya çapmda iflas etmiş Ingiliz ekolündc hâlâ körü körüne ısrar ediyordu. öyle ki, FIFA Genel Sekreteri Joseph Blatter, tngilizlere mcktup gönderip Dünya Kupası fınallerine gidemeyen tngiltere, lskoçya, Galler ve Kuzey trîanda'nın bundan böyle uluslararası turnuvalara tek milli takımla katılmalannı önerdi. Beşiktaş da otuz yıllık 'kick and rush' (vur ve hücum et) taktiğini üstün fizikkondisyonla destekleyip rakiplerini alt etti uzun süre. Ancak Avrupa'da takımın taktik zenginliği göstermesi gerekiyordu. örneğin Türkiye'nin en iyi savunma elemanı Rccep topu iyi çıkarmayı ve iyi orta yapmayı beceremeyince Avrupa'da takke düşüyor, kel görünüyordu. Şimdi Beşiktaş Milne'le uzatmalan oynuyor. Yerine gelecek isimle Beşiktaş Milne dönemindeki 'alışkanlıklannı' unutmaya hazırlanıyor. ^ Yazarlar ne diyor ? (Cumhuriyet): Altı yılda uç defa şampiyon, üç defa da son anda ikinci olan teknik direktörün başarılı olup olmadığı tartışılmaz bile. Dünyanın her yerinde bu teknik direktör başarılı kabul edilir. Ancak insanlar yenilık isterler. Bugün gerek Beşiktaş Yönetim Kurulu, gerek futbol takımı, gerekse teknik direktör, artık alışılmış bir görüntü sergiliyor Bu nedenle değışım teknik adamdan başladı. Gerekçe olarak da yabancı oyuncu transferindekı yanlışlıklar gösterildi. Ancak Galatasaray ve Gençlerbirliği dışında Fenerbahçe, Trabzon, Bursa da yabancı oyuncu konusunda hata yaptı Adamlarla uyum sağlamak zor. Ben Beşiktaş'ın güçlü Ajax karşısında elinden gelenı yaptığına inanıyo rum. özellikle ilk maçta iyi oynadı. Ama Türkiye'de başanlar pamuk ipliğine baglı Mehmet o golü kaçırmasaydı bugün Gordon'un konumu çok farklı olacaktı. < • ABDÜLKADİR YÜCELMAN Y şiktaş gücünü 90 dakikaya yaydığından eninde sonunda rakip çöküyordu. Ancak Beşiktaş'ta köklü değişim zamanı gelmişti. Dünyada hiçbir takım 5 yıldan fazla başa oynamayı başaramamıştı (Milan, Real Madrid, Steau Bükreş, Sampdoria gibi birçok büyük takım aynı sorunu yaşadı). Beşiktaş sezona takımda değişiklik •SANU SARIAÜOĞLU (Hürriyet): Milne antrenör olarak iyi bir çalıştırıcıydı, disiplinliydi. Belll prensiplerin adamıydı.Yıllarca mesafeyi korumayı bildi. Yanlışlıkları da vardı, belli kalıpların dışına çıkamıyordu. Oyuncu ve taktik değişikliğinde birtakım hatalar yapıyordu Ayrıca Avrupa Kupası maçlarında cesur değildi En büyük yanlışı da yabancı oyuncu transferinde yaptı Zaten bana göre yıpranmasının tek nedeni bu. Ajax'ın büyük takım olduğunu kabul ediyorum ama, ilk maçta alınan sonuçtan sonra Beşiktaş'ın Ajax'ı eleyeceğine inanıyordum. En azıııdan böyle düşünmemiz gerekiyordu. Çünkü artık Avrupa'yla aramızda büyük uçurum yok. Bir de Beşiktaş artık eskidi, yenilenmesi gerek. Sezon başında iyi transferler yapılması nedeniyle takım şimdi bocalıyor, sanırım bu aksaklık sezon sonuna dek sürecek. 4 C U M H U R İ Y E T D E R G İ 2 8K A S I M 1 9 9 3 S A Y I 4 0 1 17