Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BASKENT M Ü Ş E R R E F GÜNLERİ H E K İ M O Ğ L U ni taşımıyorlar. Saçlan, takılan, giysileri birbirinden çok değişik. Modanın tutsağı olmamış, özcl çizgilerini oluşturmuşlar, kişiliklerinin özclliğini. Kişilik olmayınca Paris'in çizgileri de çok iğreti, yapay kalıyor değil mi, örneklcri ala* bildiğinc çevremizde. Protokol Cjencl Müdürü Büyükelçi Üstün Dinçmen'e kolay gelsin diyerek sona erdiriyorum bu yazımı. Diplomatik trafik giderek yoğunlaşıyor başkentimizde. Her gün bir devlet adamı nerdeyse! önce hazırlanan programlar var, birden değişcnler. Başkan Mitterrand'ın programı da kaç kez dcğişti, geldi, geliyor, madam da birlikte, hayır yalnız, iki gece kalacak, bir gece dcrken saat başı bir değişiklik! Nedeni Fransa'daki iç politika sorunları. Genç deniz subayı masada kaç kez kalktı özür dileyerck. Paris'e telefon, son haterler, başkandan Paris'e bir mesaj derken pilavı soğuk yedi! Yemeklerimizi seviyor. Kı Boğazici'nden Paris'e ankaya Köşkü'nde Başkan Mitterrand'ı dinlerken düşündüm. Madam da gelseydi keşke! Ne yorumlar yapardı acaba. MasadaHiaşkanın emir subayı genç bir denizci oturuyor yanımda. Madamın Japonya dönüşü yorgun olabileceğinı söylüyor, sonra da ekliyor, "Genelde dış gezilerc katılmıyor!" Madam gelmcdi, ama grupta çok hoş kadınlar var. Pembeler, beyazlar, siyahlar içinde kadın ga/eteciler. Biri dc Kenize Murat. Dilimize arkadaşım Esin Talu Çelikkan'in Türkçesiyle ka/andınlan "Saravdan Sürgüne" kitabının yazan. Koyu pcnıbc tuvalcti, Amatis kolyesi ve küpcleriylc pcmbe bir gazeteci. Kabarık eteğine çarpanlardan özür diliyor. Bu tuvaleti Dolmabahçe Sarayı'nda giymek için getirdiğini ünlatıyor bana. Onu Türkiye'ye ilk gelişindc tanıdım. Ankara'da kaldı bir süre, karşılaşınca o günleri anıtnsadık. Bizim evde Türk yemckleri yemiş çok sevmişti. Politikacı ve sanatçı dostlarımla söyleşiler yapmıştı. O zaman çok sadc bir kızdı, kitabının başarısından sonra biraz değişmiş! Başkan Mitterrand'ın elini sıkarken yıllarca önce General De Gaulle ile karşılaşmamızı hatırladım. Önce Ankara'da, sonra Paris'te. Başkentliler büyük coşkuyla karşıladı De Gaulle'ü. Fransa'yı eziklikten kurtaran bir asker, bir devlet adamı olarak selamladılar. Sokaklann kalabalığı ve coşkusu Fransa'nın gün görmüş generalini de şaşırttı ve duygulandırdı sanınm. Gözleri parlayarak yanılladı sclamlan. Başkan Mitterrand yalnı/ gelmesinc karşın o sıcaklık yok. Köprülerin altından çok sular geçti, ilişkiler hayli soğudu değil mi? Paris Büyükelçimiz Tansug Bleda o ilişkilerin ısınmasından mullu görünüyor. Ycmck boyunca eski Paris biiyükelçilerimizden Hamit Batu ilc konuşmalarımı/ çınladı kulağımda. Büyükelçi Bleda Boğaziçi'nden Paris'e uzanan köprüye yeni boyutlar vermekten söz cdiyor şimdi. Melling'in İstanbııl gravürleriylc bir sergi açıyor yakında. Başkan Mitterrand da Üçüncü Napolyon döneminde kurulan Galatasaray'ı gelecek yü/yıla daha çağdaş bir kurum olarak aktarmaktan söz cdiyor. Galatasaray Üniversitcsi'nin yalnız Türkiye'de değil bölgemize de iyi bir kültür ocağı olmasını, barışa, barışçı politikalara katkıda bulunmasını diliyor. Son yıllarda diplomatik partilerde lngilizcenin ağırlığı var. Bu kez güzel bir Fransızcayla okşandı kulaklanmız. Türk diplomatlan çoğunlukla Galata C saray vı .>dint Joseph kökenlı, ancak görkemi yok elbet. Çok yazıldı, söylenFransızca konuşmak olanağı yok her tisi çok yapıldı, ama hâlâ onanm istezaman. Sofra söyleşileri nasıl gcçti bilyen yanlan var. mcm. özal ve Mitterrand ortak bir dil Koşullar da değişiyor başkanlar da, bulabildiler mi? Erdal Inönü çok rahat diplomatik yemeklerin konuklan ve her zaman. Demirel bira/ neşesizdi ve protokolü de. Bu da bir nostalji mi acade smokinsiz. Elbise değiştirmeye vakit ba? De Gaulle geldiği zaman konuklar bulamadı bclki de. Başkanlar sofrasını Fransız clçiliğinin salonlanndan taştı, ilginç, ama mutlu bir tablo olarak nitebahçeye kocaman tören çadın kuruldu. ledi bir arkadaş. 1953 yılında Bayar'ın Demirel Başbakan, Çağlayangil DışişABD gezisine katılan Scyfî Taşhan o zaleri Bakanı o zaman. General De Gaulman Basın Yayın Genel Müdürü Malinı le Inönü'ye büyük ilgi gösterdi, salonAlyot ile birlikte çalışıyordu. Evsahibi larda el ele dolaştılar nerdeyse. Bayan İÖzal yanında parlak işlemeli uzun elbinönü vc Bayan De Gaulle de yan yana. sesiyle çevresini hiç önemsemeyen SemCumhurbaşkanı Sunay ve eşi başka bir ra özal, her zamanki ikili. Ama öteki konuklar siyasal ilişkilerde büyük gerginlik olmasına karşın aynı masada oturabiliyorlar. Meclis Başkanı, Başbakan, Anayasa Mahkemesi Haşkanı, SHP Başkanı ve ANAP Başkanı'nın bulu masını masanın yuvarlak (,ı gilcrine mi bağlamalı, proto kol kurallarına rnı? Bclki < U demokrasinin gereği... Mas daki kadınlar politikanın d > şında, şıklığın içinde görünüyor. Berna Yılma/'ın çok çağdaş sıklığı var. Dilek C'iıidoruk'un sade çizgileri, lnci Çetin'in de uzun küpeleri, güzel topuzuyla hoş ve doğal bir havası. Fransız grupta eski Ankara Büyükelçisi Rouillon da var. Türk dostlannı gözleri parlayarak selamlıyor, ilginç sorular yöneltiyor. Onunla güzel anılanmız var, Türk D* Qaull«'d«n yıllar aonra g«l«n François Mlttarand 1 BO2'd*Turgut özal'la blrllkto... Fransız ilişkilerinin buzullaştığı bir dönemde güç günleri kültürel isa bir süre önce Ankara'ya geldiği zaplanda nerdeyse. General De Gaulle 1lişkilere ağırlık vererek geçirdi. Piyanist man Fransız Büyükelçisi'yle Kalc'de nönü'yc ilgisini ve saygısını özellikle eşinden de büyük destck gördü her zabir lokantaya gitmiş, kebabın tadını hâvurgular gibi. Oysa Paris'te, Orly Havalâ hissediyor. Çankaya'nın mutfağını man. Bayan Rouillon müz.iğe daha çok alam'nda bir karşılaşmada çok ilgi gösda sevdi, şarapları da beğenerek içti, biz termemiş. Paşa da bir anlam veremevakit ayınyor Paris'e döndükten sonra. de daha güzel şaraplarımız olduğunu miş. General De Gaulle o davranışını uKocası Çankaya Köşkü'nde yemek yersöyledik ona. nutturmak mı istiyordu acaba? Elysee ken, o Paris'te bir oda konseri veriyorSarayf nda da çok hoş bir olay yaşadım muş! lstanbul'dan Ali Koçman, DYP Fransa'da da anayasa değişiyor, Başben. Fransız Devlet Başkanı'nın iki Milletvckili Coşkun Kırca ile uzun söykan Mitterrand da çarşamba günü Pametreyi aşan boyu sarayın tavanını deleşiler yaptı yemekten önce. Kırca kimi ris'te olmak istiyor. Yemek süresince telecek nerdeyse, ben de kısa boylu değilefon trafiği, programda son anda yapıkişilerden biraz uzak ve soğuk duruyor, lim, ama onun elini sıkmak için başımı lan değişiklikler bu nedenle. Dolmauzaklığı kapatmaya da niyetli görünkaldırmam gerckti, o aralık düğmem bahçc'deki yemekten sonra doğru uçamüyor hiç. Türküler, Fransız şarkılan koptu kolumdan, hiç aldırmadân o ağa binmesi de bu nedenle. Oysa geceyi ve halk danslanyla renklenen yemeği nın güzelliğini yaşadım. Protokol göBoğaz'da bir odada geçirecek, BoBaşkan Mitterrand nasıl buldu bilmcm. revlilerinin gözünden kaçmadı küçük ğaz'da bir sabaha uyanacaktı. Sofralarda her zamanki gibi Nil Tııradüğme. Bıri düğmeyi bulup verdi bana, gay'ın zarif elleri var. Altın tabaklar, çiBöylesi daha iyi belki de. Dc Gaulterzime kızmamamı söyledi gülerek. çeklcr, mumlar. Soğuk balık tabağı, kule'den bu yana, nerdeyse çeyrek yüzyıl zu sırtı, bademli pilav, Türk tatlıları da geçti. îstanbul da çok değişti, doğal güElysee Sarayı'ndaki kadınlar da beni zclliklerini yitirdi. Boğa/'ın maviliği de güzel. Ama Çankaya Köşkü'nde Elysee çok etkiledi, o zaman da yazdım hâlâ uhayli karardı değil mi? < nutamam. Paris modacılannın çizgileriSarayfnın da, tstanbul saraylannın da 31S C U M H U R İ Y E T DER8İ 19N İ S A N 1992 SAYI