Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BASKEIU M Ü Ş E R R E F GÜİUERİ H E K İ M O Ğ L U gazeteden Başbakanhk kapısmda İnönü'ye bir saldırı olduğunu söylediler. O akşam konser var. CSO salonu önünde olağanüstü kalabalık. Güvenlik görevlileri, iç kapıda rahmctli Faruk Güvenç. Çoksesli müzik sevgisinin gelişmesi için yaşam boyu güzel savaşlar veren bir sanatçımız. Bir de Mükerrem Berk, o zaman orkestra müdürü idi, yüzlen solgun ve gergin biraz. Sabahleyin saldırıya uğrayan paşa, akşam konsere geliyor! Kapıdaki telaş, solgun yüzler, gergin çizgiler bu nedenle. Biraz sonra İsmet Paşa ve hanımefendi göründü. El ele salona girdiler, donup kaldım! öyle bir sabah yaşanmamış gibi bir rahatlık içindeler. Hanımefendi gülümsüyor her zamanki gibi. Beni çok etkiledi bu olay. Mevhibe İnönü'nün yüzünde yaşamının gi7İni okudum galiba. Koşullar ne olursa olsun, paşanın yanında her zaman, konsere gitmem, köşkte kalalım diye diretmiyor hiç. Tersine güçlü bir direnişi var. Bir asker eşi olarak, evlendikten kısa bir süre sonra kocası cepheye giden bir kadın olarak ölümün soluğunu evinde, yatağında kaç kez hissetti, neler yaşadı kimbilir, nelere direndi.. Başta Suna Kan, Kocatepe Camii'nin avlusundaki görkemli kalabalıkta yer alan CSO sanatçıları da o geceyi anımsadı sanırım. Koruma görevlileri de güzel bir konser dinledi o gece. Paşanın ve hanımefendinin rafıatlığı ile konserden önceki telaşlarını unuttular. Benim bellcğimde de ayrı bir yer aldı o gece. Hanımefendinin sade kişiliğinin çok yalın bir boy utunu tanıdım. Bana "Anatürk" diye bir yazı öneren okurumun . akkı var. Yıllar boyunca, çok değişik koşullarda, savaşta, banşta, iktidarda, muhalefette, giderek ölümünden sonra da tarihimizdeki, coğrafyamızdaki yerini, rolünü, önemini koruyan bir devlet adamına eşlik etmek, "Anatürk" olmanın onurunu da veriyor Mevhibe İnönü'ye. Öne çıkmıyor, geride gölgede kalıyor, ama güzel parlıyor halkının belleğinde. Bir sevgi birikimi oluşturuyor yıllar boyunca. Son yolculuğunda da içten bir sevgi ve saygıyla bir Anatürk gibi uğurlanıyor. Mezarı Cebeci'de, annesinin yanmda, kişiliği gibi sade bir mezar, ama bir anısı, bir gülüşü, bir resmi, zarif çizgisiyle hepimizin kalbinde yatıyor bence. ^ DERGİ 16 Ş U B A T 1992 S A Y I 3 1 0 Anatüpk hepimizin kalbinde embe Köşk'te dua var, camlı salonun bir köşesinde oturuyorum. Genç bir adam geldi yanıma. Elinde benim yazım, "Siz Müşcrrcf Hekimoğlu'sunuz değil mi, buraya bir imza" dedi. "Yeni ya/.ını/.a da Anatürk başhğını koyun" diye cklcdi. Hanımcfendınin son yolculuğuna katılmak için Ankara dışından gelmiş, Mevhibe Inönü'yü anne gibi hissetmiş gerçekten. Yalnız resimlerinden tanıyor, ama kalbinde büyük bir sevgi var. Kocatepe Camii'nin avlusunda dalgalanan kalabalığın görkemi de bu sevgiden kaynaklanıyor bcnce. Bir aralık e7İleceküm nerdeyse! Hanımefendi görse nasıl gülümserdi kimbilir. O kalabalıkla cski doslları, tanıdıkları var, eski politikacılar, Pembe Köşk'e gelenler, eİini öpenler, sofrasında bulunanlar, ama bir de hiç tanımayanlar var, onlar cumhuriyetimizin güzel bir kadınını uğurlamaya gelmişler. Her kuşaktan, her mesleklen yüzlercc kişi, ünlü sanatçılar da var aralarında, kemancı Suna Kan, CSO üyeleri, onu güzcl bir konserle uğurlar gibi! Konser salonunun en zarıf kadını Mcvhibc İnönü yıllar boyunca. Her zaman çok şık, özcllikle şapkalarıyla gözeçarpar. Şapka şıklığının bir parçası, ilk şapkayı o giyiyor cunıhuriyetin ilk yıllarında, galiba Fransız clciliğinde bir çaya giderken, bir daha hiç çıkarmıyor. Çağdaş Türk kadınının bir simgesi diye düşünüyor belkide... Hanımefendinin ölümünde de güzel olaylar yaşandı Pembe Köşk'te. Son gccesini çok sevdiği evinde geçirdi yine. Ozdcn Toker gelin yatağının örtüsünü yaydı masanın iistünc. Tabutu ile gelinlik örtüsü bütünleşti. Hanımefendi melekler gibi gülümseyerek yatıyor, 1916 yılına döndü bclki de. Akşam üstü duası yapılırken namaz kılan hocaya da Ismet Paşa'nın damatlık seccadesini yaydılar. 1916'dan 1992'ye uzanan birseccade, Pembe Köşk'ün tarihinde yeni bir dönemi başlatıyor bence. İlginç bir rastlantı, Mevhibe İnönü 7 şubatta yaşamını yitirdi. Özden Toker'in doğum günü. ö?den Toker annesi ile 57 yıl birlikte yaşamış, ona çok benziyor, hanımefendiliği, laydyliği yanında Cumhuriyet kuşağının bilincini de güzel yansıtan bir kadın. 7 şubatları başka tür yaşayacak bundan sonra, Mevhibe İnö P nü'ye yeni bir boyut katarak... Bence 9 şubatları da... 47 yıl önce gazeteci Metin Toker ile 9 şubatta evlendilcr. Pcmbc Köşk'te çok güzel partilerle kutladık o yıldönümlerini. Dostlar, şarkılar, danslarla. Bundan sonra da paşa vc hanımefendi kadar mutlu ve uzun bir birliktelik yaşamalarını diliyorum ben. Mevhibe İnönü'nün son yolculuğunda yaşanan olaylar da kanıtlıyor, Pembe ama çok iyi bir gözlemci. Oğullan amcalanna çekecek mi bakalım? Kızlar ve gclinler dc kelebeklcr gibi salonlar arasında. Başlarında anneanne ve babaannenin sandığından örtülerle dua cttiler. Örtülerde güzel kesme işleri, oyalar var. Bana yıllarca önce orta salonda yaşadığımız bir olayı anımsatıyor. Bir Istanbul dönüşü Jale Aksal ile çaya gittik Pembe Köşk'e. Hanımefendiye, kü Yazanmız Milşerref Hekimoğlu Ismet İnönü v« eçl Mehvlb* Iniinii İle birllkte... Köşk'ün yaşam biçiminde mutsuzluklar bile mutluluğa dönüşüyor. Köşkün kültürü, yaşam biçimini kanıtlıyor, güzel çizgilerlc. Konuklan dört kuşak bir arada selamlıyor, teşekkürü, güzel birkaç sözü hiç unutmuyorlar. Hepsi hanımefendinin zarifliğine saygı içinde, sade bir şıklıkla göze çarpıyor. Yalnız Engin İnönü yok aralarında. Boşluğu çok hissediliyor, ama ağır bir trafik kazası nedeniyle nercdeyse ölümden döndü, hâlâ yatıyor. Başkentliler onu yeteri kadar tanıyor mu bilmem, çok güzel ve zarif bir kadın. Her şeyi güzel taşıyan bir eş, bir anne ve de büyükanne. Son yıllarda onları az görüyorum. Pembe Köşk'te belli günlerde ömcr tnönü ile karşılaşıyoruz yalnız. O da özel bir kişi bence, politikadan hayli uzak, çük Koçlar'ın sünnet yatağını anlattım. Güzel oyalardan bir bahçe gibi renkli bir yatak. Boğaz'daki eski yalıya çok yaraşan bir köşe. O güzel oyalar, çevreler şimdi Sadbcrk Hanım Müzesi'nde belki de. Eski bir karyolanın demirlerini, bir bahar ağacına dönüştürmeleri çok hoşlu. Hanımefendi gözleri parlayarak dinledi bcni. Sandığını açmış, güzel çevrelerini, oyalarını seçmiş, salondaki masada güzel bir çiçek bahçesi donatmış sonra. Zarif ellcrini yansıtan bir bahçe, salonda bir süre kaldı, çay içerken gözlerimizi parlattı. Kimi okurlarım hanımefendi ile ilgili en önemli anımı soruyor. Yanıt kolay değil. Ama beni çok etkileyen bir olayı bir konser akşamı yaşadım sanırım. O gün öğle saatlerine doğru telefon çaldı. C U M H U R İ Y E T