Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
\ Sezen Aksu yalnızca halk tarafından sevllmeyi değil ama aynı zamanda aydınlar tarafından da kUçUmsenmemeyl ba^aran ,,... ... eski aşk fîlmlerindeki o klişe sahnelere Seyirciler "bunlar bile yaptıktan sonra..." hcyecanını yaşayabilsinler, en adenk düşüyordu herhalde. zından müstarbasyon düzeyinde bir özBenzer kaset formüllcriyle benzer şarkılar yapanlar da ilgi gördü, dinle deşleşme ufku yakalayabilsinler diye. yenlerde bir şeyler uyandırdı. Kayahan Sezen Aksu'nun kadın olarak, fizikgibi, Sezen Aksu'ya yaklaşabilenler sel özellikleri, erkek karşılığını eski seks çıktı, ama "cn parlak elma" unvanını filmi yıldızlarında bulacak türden dekaptırmadı Sezen Aksu. En geniş öz ğildi elbelte. Ama kadınlar için, makul deşleşme marjını o sunuyordu çünkü. bir hayal menzilinden bakınca özdeşleşmeye hayli uygundu. (...) 70'lerin seks filmlerinde, müdavim terminolojisiyle... kici . rollerine yakışıklı, havalı erkckler çıkmazdı Sezen Aksu her seçim noktasında çok pck. Aydemir Akbaş, uyanıktı. Miiziğinin türünü ve gazetecilere rahmetlı Mete İnselcl gibi isimler ise çok tu söyleyeceği her cümleyi imajım sonuna tuluyordu. BirTarık A kadar kollayarak seçti. kan'ın, biı Kadir İnanır'ın "vay anasına 17!" dedirlmelerinın esprisi yoktu çünkü. Erkekler ıçin de aynı şey: Diğer şarkıOnlar, fiziksel açıdan ortalama film se cılara göre "gerçek sevgili" olmaya dayırcısıne göre zaten avantajlıydılar ve ha yakın, insanı terslemeyecek, küçüm"bunlar yapıyor, demek ki biz de yapa semeyecek, itmeyecek izlenimini uyanrız" umudu uyandırmaya müsait lipler dıranbirisi. değillcrdi. Bu nedenle yapımcılar, jön Ancak, tüm bu yakınlığına karşın asyakışıklılığında yatak kahramanları la sıradan bir sevgili imajı değil. Son yerine, yerleşık yakışıklılık standartla yıllarda statüsü yükselen bir hayat üsrının çok uzağında tipleri seçiyorlardı. lubunun, "çılgınlığın" dozunu çok iyi ayarlayabilen, ölçülü bir stradışı imaj... (...) Sezen Aksu, ölçülü çılgınlığını ustaca pazarladı. Değişik bir saç biçimi, iki değişikmimik, doğal bir dillekamulaştırılan yarı çılgın dostluk arkadaşlık ilişkileri... Sezen Aksu bunları kullandı, dahası mcdyayı çok iyi kullandı. Medyanın, dinleyici kitlesiyle yüz yüze gelme alanı olduğunu hakkıyla kavrayabilmişti çünkü. "Bazen insanlan boğmak istiyorum." "Çünkü o yalnızlık, o korku var ya, inanılmaz bir yorgunluk." "Her konser, her şarkı bir sevişme, seyirciyi duymak, onu bedeninde, duygularında hissetmek müthiş bir doygunluk." "Ben sevdiğim her şeye tutkuyla bağlanırım." "İşte en büyük çılgınlığın başladığı an, hemen sabahın dört buçuğunda telefona sarılıp..." "Çok tehlikeli bile olsa uçmayı severim, bağlı olmayı değil." "Müthiş bir masumlukla, an bir şekilde seviyorlar Sezen'i. Çünkü dolay sız bir ilişki, duyguyla kuruyorsunuz ilişkiyi." Sezen Aksu, yazılı basınla arasına mesafe koydu, istediği zaman "söyleşti" ve böyle şeyler söyledi. Televızyona her çıkışında söylediklerine benzer şeyler. Kuşkusuz ki harfı harfine ölçülmüş biçilmiş, her cümlesine bilinçli bir "imaj oluşturma" işlevı yüklenmış konuşmalar değıldı. Biraz içten, biraz hesaplı ve Sezen Aksu açısından oldukça yararlı konuşmalardı ama. Acı, masumıyel, hüzün, ilişki, duygu, çılgınlık... Bu sözcüklerin bol kepçe kullanımı, şarkılardaki havanın gerçekliğini, Sezen Aksu'nun özdeşleşilebilirliğini pekıştiriyordu: Dinleyicilerin medya aracılığıyla yüz yüze geldikleri "gerçek" Sezen Aksu, şarkılardaki gibi bir kadındı işte. Daha önemlisi, Sezen Aksu, ortalama dinleyicinin "çağdaş" sanatçıya bıçtiği imajı zedelemeyecek bir dilden konuşuyordu. Türkücülerin yoğun "bilakis"li demeçlerı, Türk sanat müziği yorumculannın "canlanm"dan gınp "hörmellerim"den çıkan nutuklan, hafif mÜ7İk şarkıcılarının "sizler yok musunuz sizler"li günlcri bitmıştı artık. Hafif mü/ikçilerın lanse ettiği, ancak aşın kullanım yüzünden statü kaybedip türkücülcrc bırakılan "olay" sözcüğü ve bu sözcüğün çağrıştırdığı "iş yapıyoruz" havası koltuk çıkamazdı zaten Sezen Aksu'nun imajına. Daha düzgün, daha doğal, daha sofistike, "kentli buruk kadın"ın ilişkilerine daha yaraşır cümleler kullanmalıydı o. Öyle yaptı. Konser öncesınde kulise dalan bazı hayranlan için "boğmak istiyorum" diyecek kadar içten, "beni yaratan siz sayın dinleyicilerim" teranelen yerine "Seyirciyi duymak, onu bedeninde, duygularında hissetmek müthiş bir doygunluk" cümlesini tercih edecek kadar uyanıktı. Ve yalnızca cümlelerini seçerken değil, her seçim noktasında uyanık, çok uyanıktı Sezen Aksu. Bugün hem tadını çıkardığı hem huzursuzluğunu yaşadığı noktaya ulaşmak için kaç şeyi, kimbilir kaç şeyı kollaması gerekiyordu. Hepsini kolladı. Arabesk, abartma payını son milimine kadar kullanarak da olsa, "yaşanan" ilişkilerin müziğiyle zirveler yaratırken, "yaşanamayan" ilişkilerin zirvesine Sezen Aksu çıktı işte. Içinden gelenlerle piyasanmistcdiklerini,birnotaondanbir notabundan,akılhcaörerek... < Sezen Aksu adlı bölumünün çok geniş bir özetini okuduğunuz Can Kozanoğlu'nun bu hafta piyasaya çıkacak Cilalı İmaj Devri adlı kitabında Turgut Özal'dan Mustafa Denizli'ye bir dizi ünlünün profilleri yer alıyor. DERGİ 16 Ş U B A T 1992 SAYI 3 1 0 C U M H U R İ Y E T