24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

~ bildirmek için Araplarca verilen bir isinı. Bcrber kelimesini, Yunanların, Yunan olmayanlara "Barbaros" demelerindcn esinlenen Arapların "uydurduğu" önc sürülüyor. Dolayısıyla Faslılar Afrika vc İslam arasında yoğrulan küllürleriylc Baü'ya son derece yabancı bir ortam oluşturuyorlar. tştc bu ortam savaş sonrasında, Avrupalı göçmenlerin kendilcrini tümüyle izole edebilecekleri, kimscnin karışıp görüşmeyeceği bir çeşit "scrap", aynı zamanda da "vaha" oluşturdu. En eski İslami kitaplıklardan birine sahip Fas. 1700 yıllarında Osmanlı ülkelerini ve Arabistan'ı uzun uzun gezerek kitaplar toplayan Abu Abdullah Muhammed Bin Nasır 'ın Fas'ın Sahra sınırı El Hamid'deki kütüphanesinin bugün pck çok İslam uzmanınca ziyaret edildiği bildiriliyor. En ilkel koşullarda çanak çömlek yapımı ve birkaç hurma ağacı dışında bir zenginliği olmayan, çöl sınınndaki El Hamid'deki kitaplıkla en eskisi 1036'ya ait yaklaşık 4000 îslam kitabı mevcut. Pek coğu gazel derisi üzerinc yazılmış olan kitaplar arasında bir de Saddettin Lefta Zani'ye ait ilk Türkçe Arapça sözlük bulunuyor. 1950'de Fas'a geldiğinde Truman Ca.potc "Buraya gelmcdcn öncc üç şey yapmalısınız; birincisi tifo aşısı olun, ikincisi banka hesabınızdan tüm paramzı çekip yanınıza alın, üçüncüsü bütün arkadaşC U M H U R İ Y E T DERGİ 26 O C A K Truman Capote (üstte solda) vc Tennessee VVillİams (yanda solda) glbi iinlü Amerikalı yazarlar Fas'a ilk gelen öncülerden. İkisinin de bilinçaltlarını özgürce yaşamaya ihtiyaçları vardı. 68 kuşağının ünlii salri Allen Ginsberg de (yanda) Fas'ı seven batılılardan. Eh bu kadar Fas lafı ettlkten sonra Casablanca filminden bahsedip bir de Humhrey Bogart ve Ingrid Bergman fotoğrafı patlatmamak olmazdı. lurını/a vcda edin. Allah bilir ya bir daha onları görmcniz nasip olnıayabilir. Çünkü burası insanı içine büyük bir keyiflc çeken kuyuya benziyor" diye uyarıda bulundu. Capote'un uyarısına rağmen, gelenler, çölün sonsuzluğu ve gölge oyunlanna, Atlas dağlarının dramatik görüntülerine ve sakin yaşantısına, çarşıların dar sokaklarındaki binlerce küçük dükkândan saf baharatlara, davul tozlarına, macun ve envaı çeşıt keyif tatlısına, kurbağa bacakları ve yılan derılerine, genelevlerin tütsülü dünyasına, "siyah büyüyc", kiremit toprağın içinden yükselcn ve sadece gölgelerin yaşadığı izlenimini veren labirent evlerin silırine kapılıp bir süre kaybolduktan sonra 1960 gibi yeniliğe ve değişime dinamizm getiren "çiçek çocuklan" kuşağının kültürünü yarattılar. Son yirmi yılda Batı'yı elkileyen önemli eserlerin bazılarını bu ortamda oluşturdular. Yabancılar için çöl kapısındaki bu karmaşık ve güzel ülkeyi anlayabilmeye imkân yok. Burada göçmen olarak yaşamış Batıhlar Fas'ı anladıklarını hiçbir zaman iddia etmediler. Fas'ta yaşayanlarla sınırlı temaslarının farkında oldular. Nitekim, bu farkındahğı Brion Gysin "Bütün gerçek kendi kendime anlattığım bir hikâyedir" sözleriyle ifadeetti. < 1992 SAYI 307 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle