Katalog

FOTOROMAN nclmen bııdasın oyunu. Tabloların yerinı dcğiştirsin. En azından oyunun aslı kitapeılarda var. Isteyen alır okur. Tiyalro ise. oyunların satıldığı bir kıtapçı dükkânıdeğıldir. Bir bulıışma yeridir. Y&netmenin yazardan alarak, çefitli etkenlerle ve kendi yorumuyla seyirciye ula$tığı bu mekânda bir diğer insan yani oyuncu?. " Bıı mekân, dekor, kostüm, ışık, mü/ık ve dığcr unsurların da katılımı ile oluşmıı^, oyunun tcnıasına uygun bir atmosferdır. Oyuncu bu atmosferın içinde harcket edcn cn önenılı yaratıcı öğedir. Oyuncunıın konıımıı "hareketi lıareketsı/lıği' esletık anlatımın, dığer sanalların hıçbmndc olmayan, bu nedenlc dc tiyatro sanatını>öteki sanatlardan farklı veca/ipkılanolağanüstübiraraçtır. Bugün Batı'da, sözün en aza indirilip, hareketin ön plana çıkanldığı oyunlara daha sık rastlıyoruz. Dünyanın önde gelep tiyatroları ve yönetmenlerı belki de 2()0()'li yılların tiyatrosunun nasıl olacağını göstcrmektedirler bi/e. Bu yeni anlatım mutlaka bizleri biraz /orlayacaktır. Çiinkü dinlcnîek kadar görnıek de önemli ölçüde ağırlık kazanmaktadır. Şımdi, 1yi bir ressamın elinden çıkmıs bir lablodan aldığımı/ ha/za ben/er bir ha/ daha eklennııstır salıneye... liiitün bu unlattıkların ve sözünii etti/•in "zorlanma"', ister istemez eleftirmen tiyatro ilifkisini getiriyor aklıına?.. M Bu ilı^kiyi.hıçyorumagirmcdençok la/ebiranımlaanlatayımistcrsen. Sahneye koyduğum son oyunların birınde, ya/dığı ya/ılardan dolayı, tutuklanıp hücreye atılan bir ga?elcci vardı. Ga/eteci salon kapısından girıp sahneye geliyor ve ellerinı sanki kelepçe takılmış gibi birbiri üstüne koyarak öylece kalıyordu. Kıpırtısı/ ve elkısi/dı. En önenılısı artık yazı ya/ama/ hale getirilmişti. Ne var ki, sahnede hücre bctimlenmemışti. Çiinkü oyun bir hücrede geçmiyordu. Ga/eteci, onun hücreye atılması ile şaşkın, çaresi/ kalmış karısı ve iki çocuğunun ya^adığı evinin içindeydi. Anıa artık yazıyazamadığıgıbi.ailesi ve çocukları için de bir şey yapamıyordu. Bu durum, sankı sahncdc canlı olan her ^eyin hareket etmesine dair kesin bir kural varmış gibi, aslında cski alışkanlıklardan, şarllanmışlıklardan kaynaklanarak yadırganmıştı. Hatta gazeteciyi oynayan oyuncunun e/iyet çektiğini zanneden ve onun adına rahatsı/ olan bir eleştirmen, oyuncuyıı kırkbeş dakika hıç kımıldamadan ayakla dikip durdurduğum için benı ma/oşistlikle suçlamışlı. Busuçlama,'ma/oşistlik'dışında hoşuma gitmişti. Çünkü amaç değilse de, sonuc nasıl olmu>, kiifür yemem pahasınadaolsa birıleriniıı budurumacanısıkılmıştı!..^ işim sarhoş eğlendirmek. Soyunuyorum cünku vücudum güzel. İKKPINAR Şarkıcı Madem parti ışlerini bu kadar seviyordun, niye bırakıp cumhurbaşkanı oldun? Eskl Başbakan Işten çıkarılmaların yarısı bizde olsaydı büyük olay çıkardı. TUMUTOZAL Cumhurbaşkanı Acaba haşımı duvarlaramı Söylediğim hususlar herkesin bildiği konulardır. THJNMM AUULUT Eskl Başbakan Işkence kanunlanmızda suç olmasına karşın, kendilerine yetki verilen bazı kişiler tarafından yapılıyor. Bunları ferdi olay olarak görmez lazım. ŞAldRŞEKER Adalet Bakanı Ben Mesut Yılmaz'ı beğeniyorum Normal şaröarda bakarsak adam iki lisan biliyor. ERKAL ZEN6ER Eskl ANAP Teknik Danışmanı Kızlık zarı kontrolleri sırasında hiçbır hastayı rencıde etmek istemedik. TEMELDAtOALU Istanbul ll Sağlık Müdürü Yoksa olanluru gti ımı vumsam'.'.. Bağımsız demek afedersiniz. böyle çok partili bir hayatta, çok güzel dul karıya benzer. ZfKİÇEÜKER Bağımsız Mllletveklll Verse mi iyi olurdu, vermese mi? Bu o kamu görevlisinin takdıridır. Biz bu konuya karısmayız. Ama bence verebilirdi. Adalet Bakanı Allah vergisi, söylemesi ayıp göğuslerim gayet güzeldir. d AV^Ea Sen onu bırak şimdi. Ne soracaksan sor. TNJMMM AKBULUT Eskl Başbakan Biz bugün hepimiz vatan müdafaası veriyoruz. Eski bafbakanlarımızdan Ytldınm Akbulut... Fotoğnıflar: RI7.A F.ZER SEMMOZAL ANAP Istanbul ll Baskanı CUMHURİYET • I R I İ 7 TEMMUZ 1991 SAYI 1 7 1