Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
bahçeliliğını bir türlü açıklayamıyor kendine. "Sonra da bu hastalığı, bu tutkuyu entelektüelize etmcnin gcreği yok, ben maçta çıldırmak, manyaklaşmak, kendimden gcçmek, coşmak istiyorum. Bu yiizdcn delilerin toplandığı açık tribünc giderim hcp. Vc maç esnasında sık sık hakemlere küfrederim" diyor. Hiçbır mantığa sığmadığını söylediğı bu kendindengeçmehalini tribündeaynıordunun insanlarıyla toplu bir büyü yaşamak olarak yorumluyor. Her Türk Fenerli doğar! Peki, fanatikler nasıl insanlardır; ihtiraslı, ateşli, m ER TÜRK dobra, sıcakkanlı, biraz maço, kendine LÜ FENERLİ DOĞAR güvenen, dışavurumcu ve demokrat insanlardır. Ressam Bedri Baykamda felsefe, poliBütün fanatikler birbirine benzemitika, insan hakları, çevreyle uğraşan bir yor şüphesiz. Arada ilginç hobileri olanaydın ve sanatçı olarak fanatik Fenerîara da rastlanıyor. İşte bir Beşiktaş sevdalısı olan karikatürist Bedri Koraman da bunlardan biri. Maçlardan önce ne olur ne olmaz diyerek kalp ilaçlannı almayı ihlal etmeyen sanatçı, usulca rakip takımın tribününe yanaşıyor. Hiç çaktırmadan maçı izliyor. Can ve mal enıniyeti için asla reaksiyon vermiyor. En büyük zevki, Beşiktaş gol atınca çevresindekilerın saçlarını, başlarını yolmalarını seyretmek. Bayılıyor bu manzaraya... Aydın kimliği,mizah gücünedayanan sanatçılığı Bedri Koraman'ın fanatikliğine böylesi sevimli bir pencere açmış. Kalp ilaçları da var. Gerisi Beşiktaşlı futbolculara kalmış. Spor yazarı, sahaf ve fanatik Fenerbahçeli olan Ergun Hiçyılmaz anlatmıştı. Birçok gazetecınin, ünlü yazarın maçlarda garip takıntıları oluyormuş. Tuttuğu takıma uğur getirsin diye cebinde fasulye taşıyanlar, gol olsun diye maç boyunca yer değiştirenler, sigarasını yakmayanlar ya da maç boyunca söndürmeyenler, sol ayağını kaldıranlar Koraman: raklp r*nklwln dramı basın tribününe değişik tatlar katıyorlarmış. Bir Bcşiktaş fanatiği olan şair Mchmet Müflt ıse bu tip fanatıklerden. F.ğer evde televizyondan gol olduğu sırada karısıönündengeçmişse maç boyunca karısını önünden geçiriyormuş. Gol sırasında evdeki eşyaların yönü nasılsa maç boyunca bu durum olduğu gıbi korunuyormuş. Mehmet Müfıt içın fanatik taraftarlığı besleyen birçok karmaşık Çapan v* uzer futbol M v ı m y m nasla aşlna d*4lll«r. 16 bi. Tanıl Bora her şeye karşın yü/lcrcc karmaşık, anlaşılmaz, tuhaf saplantı ve heyecanlarla dolu olaıı l'utbol taraflarlığının güdüsel değıl, kültürel olduğunu, yapılan bır şey olduğunu söylüyor. Zaman zaman millı maçlarda sevimsiz bir şovcni/min ııç vermesinden son derece rahatsı/lık duyan Tanıl Bora, tribünlerdeki maço duyguların yükselişinden ne yazık ki payına düşeni aldığını söylüyor. Son tahhlde ve bir aydın olarak fanatik yanına akıl sır erdiremediğini belirtiyor. Baykam "Bu tutkuyu •ntsMttualiz* «tmctıln fl«r«il yok". Bayfcam sanatçı klşlllölnln yanındakl fanatik F«n«rİMhortlll«lnl p ^ ı açıklayamıyor. heyecan var. Ezilmişlik, kıstırılmışlık, doyumsuzluklar... insan bazen kime neye bağırdığını karıştırıyor. Hakeme mi bağırıyorsun, yoksa kafandaki düşmana mı belli olmuyor. Mehmet Müfit'i en çok etkileyen tribün duygusu ise, ayınsel ritüellerle tek bir beden olmak ve o muazzam coşkularla yaşanan kolektif duyarlılık halı. Bir keresinde tribünde yanında sümüğü akan, ayaklarını karıştıran, son derece pasaklı biri varmış. Be^iktaş gol atınca kendisinı birden bu pasaklı adamla sarmaş do!aş bulmuş. "Nasıl oldu anlayamadım" diyor. Bcşiktaşlılık bılınci bütün kültürel kodların ü/crineçıkıyor... Bir Beşiktaş fanatiği olan Profesör MümtazSoysal'dan, bir Fenerbahçe fanatiği olan yazar Oktay Akbal'a, bir Galatasaray fanatiği olan yazar Ali Sirmen'den, bir Beşiktaş fanatiği olan Iktisat Profesörü Erol Manisalı'ya kadar birçok aydın vc sanatçı bugün tuttukları takımlara tuhaf, anlaşılmaz ve yoğun duygularla bağlanmışlar. Bağlandıkları takımın maçlarını izlerken omuzlarında entelektüel tanrı değil, futbolun tutkulu, heyecanlı ve rekabetçı tanrısı duruyor. Her maçın sonrasında bu tanrı ya onları coşkuyla kutsuyor ya da yenilginin derin utancıyla lanetleniyor. Ve kimse bu tanrının bu muazzam çekim gücünü nereden aldığını kesinlikleanlamıyor.Hayatsürüpgidiyor... ^ D E R G İ 1 5 A R A L I K 1 9 9 1 S A Y I 3 0 1 C U M H U R İ Y E T