Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Latin Amerika ülkelerinde, kokain yapımında kullanılan ham koka yaprağı özünün içımi (koka macunu), neredeyse bır salgın düzeyınde bulunan hcrkesin bilgisine başvurduğu anlasılıyordu. Bütün bu karmaşanın ortasında bir gazetede birkaç gün arayla çıkan iki haber ortalığı iyice karıştırdı. Birinci haber, Memo's'un fatura ve defterlerinin polis tarafından incelendiği, Memo's'a sürekli gelenlerin bulunmasına çalışıldığı şeklindeydi. Bu haberin çıktığı gün Memo's müdavımlerınin yaşadığı panıği tahnıin edebiliyorsunuz herhaJde. Oysa polis Memo's'un değil defterlerirıi incelemek, kapısından içeri bile girmemişti. Ikinci haber hem polisi kızdırdı hem sosyeteyi ikinci bir telaşa soktu. Haberde, Ufuk Uzülmez'in cebinden çıkan telefon defterindeki kişilerin "ensesinln kalınlıgT'ndan söz ediliyor ve "polisin beceriksizllgl " ile "elinin kolunun baglandıgı" anlatılıyordu. Bu ıkı habere inanan bazı ciddi insanlar, Istanbul polisine yüklenmeye hazırlanıyordu. ö y le ya, polisin içicılerin değil satıcıların peşinde olması gerekirdi. Belki polis, Ufuk Üzülmez'i yakalamakta acele etmiş, malı kim içın getirdiğıni saptamadan ortalığı karıştırmıştı. Büyük kokain satıcüarının polis içındekj adamlarından dem vurup dev bir operasyonu küçültmek için Ufuk ÜzUlmez'in havaalanında yakalanmasını sağlattıkları gibi komplo teorileri bile ortaya atıldı. Ama asıl önemli gelişme, sosyetede, sosyetenin devam ettiği bar, lokanta ve gece kulüplerinde yaşandı. özellikle sosyetenin genç kesiminin son birkaç aydır ısrarla devam ettiği bir "erken saat müzikli ban"na düşen bombanın etkisi hâlâ sürüyor. Kokain satıcılarımn asıl he def kitlesi tam da bu bara devam eden kesimdi. Okumuş yazmış, çoğu en az bir yabancı dili mükemmelen konuşan, bir kısmı uzun sttre yurtdışında bulunmuş ve genç bir kitle. Bır çarşamba günü kısa boylu, ufak tefek biri geldi bu bara. Sonradan onu hatırlayanlar, bu adamı bir çizgi fılm kahramanına, "Speedy Gonzales" adlı sevimli fareye benzettiler. Bazı insanlara bazı şeyler sorduğu ve ima yoluyla da olsa, kimi insanların isjmlerıni polisin arananlar listesinden düşürtebileceğini söylediği öne sürüldü, bu "speedy Gonzales"in. Hızlı Gonzales gerçekten bu bara geldi mi, geldiyse gerçekten böyle tekliflerde bulundu mu, bulunduysa ışi becerme karşüığı kaç para istedi? Sosyetenin aklı öyle kanşıktı ki eksik bilgi ortamında bütün pireler deve oluyor, kim ne dese inanıhyordu. Bazılan kendilerini fazla havaya sokup evlerine gıtmemeye, ortahkta fazla gözükmemeye bile başladılar. "Yarası olan gocunur" sözü, o günlerde sık sık tekrarlandı. İki gün ortada gözükmeyenler için " O da aranıyormuf" dendi, bazılan gazetelere haber bile oldu. Ama kimsenin aklına "Şiıyuu vukuundan belerdir" sözü gelmedi. özellikle gazetelerin, gazetecilerin aklına. Kulaklar pollste Tesadüf bu ya, sosyetedeki kokain operasyonuyla Istanbul polisindeki bazı üst düzey görev değişiklikleri üst üste gelmişti. Daha serinkanlı düşünüp gidişatı tahmine çalışan kişiler bunu da göz önüne aldılar. lstanbul'un yeni Narkotik Müdürü kendini mi göstermek istiyordu? Bu soru da bir ihtimal olarak kafalann bir köşesine yazıldı. Oysa polis bu kez, bu operasyonda epey "basiretli" davranmış, ortalığı mümkün olduğunca az kanşürmaya çalışmıştı. Peki ama ortalık neden ve nasıl karışmıştı? Kesin delilleri ve kanıtlarıyla bilinen tek şey, polisin Ufuk Üzülmez'i üstünde bir miktar (700 gram) kokainle yakaladığı ve Üzülmez'in üstünden de bir telefon defteri çıktığı. Yine bilinen, halen dört kişinin gözaltında olduğu, geri kalan isimlerin kısa sürelerle gözaltına alınıp bırakıldıkları. Ufuk Uzülmez poliste neler dedi, patronunun adını verdi mi, bütün "içici"leri açıkladı mı, kokaini nasıl temin ettiğini söyledi mi, polisin Üzülmez dışında konuşturabildiği kimse var mı? Soruları arttırmak mUmkün. Ama bu aşamada yapılabilecek başka hiçbir şey yok. D Françoise Sağan: 'Arada sırada. Sabetay Varol / Paris 4 Q Q " 7 yılı içınde yakalanan ve jet sosI « 7 O I yeteye "servıs" yaptığı ıfade edılen bır uyuşturucu kaçakçısının uzerınde bulunan adres defterı, Fransız seçkınlerı arasında bır anda büyuk heyecan yaratmaya yetmıştı TV'lerın haber bultenlerı, söz konusu satıcının bırçok unlü kışıyı ele verdığını haber venyordu Arkası gelmeyen ve çoğu kez sıyası şahsıyetlerı konu alan yolsuzluklar dışında, yıllardan beri skandala pek alışık olmayan Fransızlar, zevkten ellerıni ovuşturdu Nıhayet gazete sayfalarında ve beyaz ekranlarda boy gösteren o meşhur kışılerı, ellenyle yuzlerını örtmeye çalışır vazıyette, polis kamyonetlerıne bındırillrken görebıleceklerdı Ne var kı önceden ılan edılen ünlü klşiler arasında sonuçta sadece bır tanesı kamuoyunun dıkkatını çektı Herkesın bıldığı ve hemen bütun yabancı dıllere çevrılen, "Günaydın HÜzün" ve "Brahms'ı Sever mlsiniz?" başta olmak uzere, onlarca romanın yazarı Françoise Sagan. 6O'lı7O'lı yıllar Fransız edebıyatının "buyuk" ısmı Geleceğe donuk kalıcılığı ve edebı değerı 'tartışılır' olsa da Françoise Sagan, Best Seller'lıkle belırlı bır duzeyı bir arada yurütebilmış, gunumuz Fransız seçkınlerı arasında tartışmasız yerı olan bır kışllık Aynı akşam, bır sureden berı yarı ınzıvaya çekıldığı Fransa'nın guneybatısındakı Cajarc kasabasındakı kır evınde televızyon kameralarını kabul eden unlu bayan romancı Sagan, muptelası olmadığını, fakat arada sırada uyuşturucu kullandığını herkese açıkladı. Sagan hakkında uyuşturucu kullandığı ıçın dava açıldı ve duruşma geçen haftalarda sonuçlandı Unlü romancı, sembolık sayılacak bır para cezasına ve tecıllı hafıf hapıs cezasına çarptırıldı Françoise Sagan'ın uyuşturucu kullandığını bu olaydan önce bılmeyen yoktu zaten. Ancak olay vebadan kaçılır gıbı unlu yazardan uzak durulması durumunun doğmasına neden olmadı Sagan'ın bellı başlı "kışısel" dostlan arasında Cumhurbaşkanı Françols Mltterrand var 55 yaşındakı sanatçı, hakkında uyuşturucu kullandığı ıçın açılan davadan ıkı yıl sonra Devlet Başkanı Mıtterrand'ın Guney Amerıka'ya yaptığı bır gezı sırasında hafıf bır kalp rahatsızlığı geçırdığı ıçın özel bır uçakla Parıs'e gerı gonderıldı Başka bır deyışle Elysee Sarayı'nın "ıltıfatlanna mazhar olmaya" eskısı gıbı devam ettı 12 Dunyada üretılen tüm uyuşturucu maddelenn yuzde 60'ını tuketen ABD'de, 6 mılyon civarında kokain bağımlısı yaşıyor