Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ç İ Ç E K Fehmi Bayraktaroğlu Avrupa'nın peşine düştüğü çift amaçlı proje Kırları kentte yeşertmek Hem kentlerdeki yeşil alanların geliştirilmesi, hem de kırlarda, giderek yok olan türlerin korunması, tek bir proje çerçevesinde nasıl gerçekleştiriliyor? entlerdeki yeşil alanların korunrnası ve geliştirilmesi, bunlara yenilerinin eklenmcsi betonlaşmanın giderek artması karşıstnda, şimdilerde daha da önem kazanıyor... Gerçi yeşili korurna anlayışının, çevre bilincinin güçlenmesine bağlı olarak kimi yörelerde eskiye oranla daha özenli düzenlemelere rastlayabiliyoruz. Ama öte yandan ülkemizin çok zengin dogal bitki florasının acımasızca tahribi de sürüyor. Bu sorumbu/luğun bir uzantısı olarak kentlerin içinde ve yakın çevrelerinde, yeşil alanların korunup geliştirilmesi, ağaçlandırma ve türlerin zenginleştirilip korunması şeklinde değil, daha önceki bir yazımızda değindiğimiz gibi, "çalılandırma" biçiminde sürebiliyor. Işte tam K da bu tür bir sorun karşısında Avrupalılar "Bir taşla iki kuş" misalı, yeni bir proje geliştirmişler. İki hedefli bu proje sayesinde, hem kentlerde yeşil alanların geliştirilmesi hem de kırlarda, giderek yok olan türlerin korunması bir arada gerçekleştiriliyor... Bu proje çerçevesinde kırlara has birçok doğal bitki çeşidi, şehir içi alanların, park ve bahçelerin tanziminde başarı ilc kullanılmakta. Dayanıklı ve kolay uyum sağlayan türler oldukları için bu bitkiler "yeni yerlerinde" hem değişik bir hava yaratmakta hem de tür olarak korunup geliştirilmeleri sağlanmaktadır. örneğin bizde süpürge otu olarak da bilinen Erica Darlciensis, bu amaçla kullanılan bitkilerden biri. Hem bol çiçekli oluşu, hem de budanıp şekil vcrilmeye elverişli bulunuşu nedeniyle biiyiik bahçe ve parklarda başan ile kullanabileccğimiz ilginç bir tür. Ostelik alışılmışın dışında, kırlara has bitki ve çiçeklerle yapılan bu düzenlemeler, "kırları şehirlere taşımışcasına" ilginç bir sonuç da doğuruyor. Ülkemizdeki bitki örtüsünü belirleyen ekolojik koşulların çeşitliliği, kırlarda çok zengin bir flora oluşmasını sağlamıştır. Bu türlerin arasında sözünü ettiğimiz proje çerçevesinde kullanılabilecek birçok uygun bitki vardır. örneğin Akdeniz bölgesinde yetişen Giineş giilü (helianthemum), şehir içi düzenlemelerde, park ve bahçe tanzimlerinde başlangıçta yerine alışabilmesi için gösterilecek biraz özenle kolayca yetiştirilebilir. Ormanaltıflorasınınbclli başlı üye•lerinden birisi olan Laden (Cistus), aynı şekilde gölgelik alanların bitkilendirilmesinde kullanılabilir. Bu tür, süratlc yok olmaya da yüz tuttuğundan, bu amaçla kullanılması, korunmasını da sağlayacaktır. Bir diğer tur de tç ve Doğu Anadolu'da çok bilinen Geven (Astralagus). Bulunduğu ycrde kolayca yayılma özelliğine sahip olan bu bitki, park ve bahçelerde doğal köşeler oluşturmak amacı ile kullanılabilir. Bu saydıklarımıza, Kır Papatyası (Anthemis), Ayı Pençesi (Acanthus), Sarı ot (Borcava Orientalis) gibi mevsiminde çok bol çiçek açan türleri de ekleyebiliriz... Söz konusu bu bitkilerin ilginç özellikleri de, doğal ortamlarından, daha özenle bakıldıkları ark ve bahçelere taşındıklarında, çok daha bol ve iri çiçek açabilmelcrıdir. Avrupah çevre düzenlemeci ve bahçecilerin geliştirdikleri ve "kırları kente taşımak" diyc adlandırabileceğimiz bu çift amaçlı projenin, yalnızca bahçe sahibi okurlarımı^ın değil, bü yük kentlerimizin belediyelerinc bağlı Park ve Bahçcler Müdiirlükleri'nin de ilgisini çekebileceğini umuyoruz... Eğer uygun büyüklükte bir bahçeli evde oturuyorsanız, uygun köşelere kırlardan köklerini zedelemeden, mümkün olduğu kadar topragı ile birlikte çıkaracağınız bu bitkileri dikip, bahçenizde dcğişiklikler yaratabilirsiniz. örneğin, çok 'ayakaltı' olmayan bir köşeye dikeceğiniz ve özenle gübreleyip bakacağımz bir bögürtlen çalısı (uygun şekli vermek için budanabilir) hem bir farklılık da oluşturacak hem de zamanı geldiğinde vereceği nefis iri böğürtlenlerle emeğinizin karşılığını fazlası ilc getirecektir... Geçerken belirtelim, böğürtlcn marmelatı, hem çarşıda hazırının bulunması zor hem de nefis lezzetli bir yiyecektir. Çiçekler sadece göz zevkine değil, çoğu zaman böyle damak tadına da hitap eder! Bol çiçekli günler dileğiyle! • Orta Anadolu'nun bıldik bitkısı geven, çiçekli döneminde. Gazete haberlerindeki 'zehirli bitkiler' üzerine Çiçeklerden korkmayın! ısa bir süre önce, bir günlük gazetede, "Evlnizdekl zehlrll bitkiler" tanımlahaber, birçok okurumuzun korkuya kapılarak telefon ve mekK malarıyla kaleme alınmış biroldu... Bu konuda, gerekli tahllke; özetle vermeye çalışacatupla bilgı istemelerine neden bilgileri Avrupah çevre düzenlemecı ve bahçeciler, kırları kente taşımak peşındc ' Erıca carnea" familyasından olan ve "Aralık Kırmızısı" dıye de anılan süpurge otu türu, Avrupa parklarının gözde bitkilerinden biri haline geldı. ğız Öncelıkle evinizdeki çiçeklerın herhangi bir biçimde zararlı olabıleceği kuşkusuna kapılan okurlarımız için şunu belirtelim: Evde yetiştırilen, bilinen bitkiçiçek türlerinden hiçbiri, olağanüstü bir tehlike yaratabilecek özellik taşımaz. Bazı türlerin yaprak ve çiçek tozları, "aler|lk" olabilir. Yine bazılarının yaprakları, çiğnendiğlnde, "mlde bulandırıcı" ve "uyuşturucu" özelliğe sariiptirler. Fakat hiçbirinin daha aşırı bir tehlıkesı söz konusu değildir. örneklersek: Difenbahia adlı salon bltkisinin yaprakları, çiğnendiğinde, ağzı uyuşturucu bir özelliğe sahiptir. (Halk arasında "Yılan Yastığı" diye de bilinır.) Fakat iri ve sert yapraklı bir bitki olduğundan ve yapraklarının kopmasının zorluğundan, küçük çocukların ağızlarına götürmek üzere ellerine geçmesi, pek söz konusu değildir. Evdeki kedi ve köpek türü hayvanlar da doğal içgüdüleri ile hangi bitkilere yanaşılmayacağını bilirler. Onlar açısından da tehlike yoktur... Bir de halk arasında "Onblray çlçeği" diye anılan türün yaprakları ellendiğinde, ısırgan otu gibi yakıcı, alerjık özelliğe sahip olmasının sonuçları ortaya çıkar. Ama bundan öte bir zararı yoktur. Okurlarımız, çiçeklerle ilgıh abartılı uyarılardan ürkmeden, bitkileri ile ilgilenmeye gönül rahatlığıyla devam edebilirler... Hem ne demişler, gülu seven dıkenine katlanır Kimse bizden, dikenlerını de yutmamızı istemedikten sonra sorun da yoktur, değil mi? n 19