08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cannes'89 Son bilanço Atillâ Dorsay K im ne derse desin, Cannes şenliği, her yıl gerçek ve görkeınli bir sınetna şölenı. Ve bir yıl içinde tüm dünyada cn çok ız bırakacak, yankı yapacak filmleri topluca ve önceden görmek içiıı benzersiz bir fırsat. Iştc Cannes 89'a genel bir bakış ve daha öııee gazetcde genış biçimde duyurduğumuz "yarışma filmleri" dışındaki fılmlere yoğunlaşmış bir yaklaşım... KadınErkek ilişkilerf Kadınerkek ılişkılerı, bırçok filmin ana temasını oluşturuyordu. Yarışan ve dereceye giren "Seks, Yalan ve Video" (ABD) "Senin tçin Fazla Giizel" (Fransız) gibi fılmlerin yanı sıra, örneğin Rudolph Tome'nin (Alman) çok sevimlı "Fllo/or'u, kendi halinde Vaşayan, kadınları hiç tanımamış genç bir duşunurün, birden yaşamına gıren ve onu sanki paylaşamayan birbirindcjj güzel 3 kadınla olan ilişkilerini anlatıyor. Her erkeğın düşlerini somutlaştıran bir fanlezi, bir simgesel masal mı bu filrn? Kuşkusuz... Yine bir Alman'ın, Thomas Mauch'un "Yıldızların Maria'sı" ıse, gökyüzüne çcvirdiği teleskobu, birden yeryüzünde, yanıbasında, karşı binada yaşayan ve çevredeki tum erkeklerı çılgına çeviren dayanılmaz bir kadınla, Mana'yla karşılaşan genç bir öğrencinın öykusünü anlatıyor. Ünlü görüntü yönetnıeni Seven Nykvisl'in oğlu CarlGustaf Nykvisl'in ilk filmi olan "Çalıdakl Kadınlar" ise, yü/yıl başlarının Stockholm'ündc, bir çatı katında bir araya geien, hayatın çemberınden gcçmiş, acılaşmış bir kadın fotografçıyla, bir anlamda himayesine aldığı, gencecik, deneyimsiz bir kızın dostluğunu ve erkeklerle olan ve erotıkten fantastiğe doğru gelişen ilişkilerini konu alıyor. 1950'lerde tngiltere'yi allak bullak eden "Profumo Skandalı'nı konu edinen ilgi çekıcı tngılız yupımı "Skandal'Ma birlikte, tüm bu filmler, kadınerkek ılişkilerinin doğallıkla günümüzde de sinemanın, sanatın temel kaygılarından biri olmayı sürdürdüğünü ve bu alanda, daha bir çok ilginç filmin bizi beklediğini anımsatıyorlar. Ingılız yapımı "Skandal" fılmi, ana teması kadınerkek ilişkılerı olan filmler arasında, ılgı çekıcı bir yapıt Fılm, dünya tarıhlnın en önemli politık skandallanndan bırinln,"Profumo l Skandah'nın uzerıne kurulu. Chrıstıne Keeler rolünü Joanne VVhalley (üstte) canlandırıyor. Bridget Fonda ise Mandy RıceDavles rolünü üsttenmlş... ruyu sordukları için ayrıca ilginçtiler... Fransız oyuncu yönetmeni Chrisllne Pascal'ın sinema çevresinden 3 kişi, bir oyuncu, bir yapımcı ve bir yönetmen arasında ve yeni bir fılm çevresinde oluşan ilışkileri taptaze bir duyarlılıkla ele aldığı "Zanzıbar" ve uyuşturucu tutkunluğundan genç yaşta Ölüp gıden John Belushi'nin yaşam öykusünü anlatmayı denerken, "Hollywood riiyası" üzerine acımasız bir bakış fırlatan Larry Peerce'ın "Wired"ı da, sinema dünyasına eğilen filmleri tamamlıyorlar. Bunlara belki Kanadalı ve Ermeni kökenli ılgınç yönetmen Atom Egoyan'ın, küçuk ekranın, videonun ve genelde görüntünün çağımızdaki etkilerini araştıran değişik filmi "Konuşmalı RollerSpeaking Parts"ı da eklenebilir. düşüncelerin uğradığı ihaneti de sergileme fırsatını buluyor. Kimi açılardan, şenlikteki bir diğer politik ağırlıklı filmi, Ziilfü Livanell'nin "Sls"ım düşündüren bir film... 21unuslu yönetmen, Fadhel Ceziri ve Fadhel Jahibi, "Arab" adlı çok ilginç filmlerinde, Lubnan'ın başına gelen olayların alegorisini yapan ve tiyatro estetiği içındc, bir avuç insan arasında gelişen bir yapıt gerçekleştirmişler. Bir Arap ülkesinden gelen ve deneysel nitelikte bir film görmek şaşırtıcı... Sovyet sinemacısı Karen Şaknarazov, "Sıfır Kenti" filminde, konuk geldiğı küçük bir taşra kentinde "garip" olaylarla karşılaşan bir mühendisin serüvenini anlatıyor. Kendine özgü keskin bir gülmece tonuyla... Şenlikte özel bir gösterimde sunulan ünlü Filipin sinemacısı (ama 'saygın' bir gazetcmizde yazıldığı üzere, "kadın sinemacı" değıl!) Lino Brocka'nın "Boyun EgmeyenlerLcs Insoumis" adlıyeni filmiyse, günümüz Filipininden tokat gibı çarpıcı bir görünum çiziyor ve bu talihsız Ulkede, Marcoslar'ın gidişiyle her şeyin güllük gulıstanlık olmadığını anımsatıyor. Sinemasal özelliklerı bir yana, bir çığlık, bir manifesto, bir bildiri, bu film... Spike Lee'nin (ABD) zenci sorunlarına değinen "Do the Right Thing" veya Emir Kusturica'nın YUgoslav Çıngenelenni anlatan folklorik ağırlıklı "Çingenelerin Zamanı"na değinmiştim. Brczilyalı sinema ustası Ruy Guerra'nın yeni filmi "Kuarup", Amazon ormanlarının yerli halkının günümüzdeki sorunlarına eğilirken, bu sorunların ülkenin siyasal yapısından ayrılamayacağını vurgulayan karmaşık, yoğun ve ilginç bir film. Paul Leduc'un lspanya Küba ortak yapımı "Balroco", yine Latin Amerika'nın folklorik/politik olgulannı karmaşık biçimde işleyen değişik yapıda bir film... ABD'de yaşayan Çinli yönetmen VVayne Wang, "Bir Kâse Çay YeEal a Bowl of Tea" adlı yeni filminde, bu Ulkede yerleşmiş Çinlilerin birkaç kuşağını kapsayan ve bir tür "Çin mizahı"nı karşımıza getiren sevimli bir öykü anlatıyor. Sovyet Bako Sadıkov'un "FırlınaLa Tornade" adlı filmiyse bir Sovyet cumhuriyetındekı Türk kökenli bir halkın, bir liderin önderliğınde "mutluluk ülkesi'ni bulmak için yaptıkları zor yolculuğu anlatıyor. Biçimci, yorucu, yer yer tekdüze, ama ilginç bir film. Sinema / Sanat üzerine filmler Sınenıaların kapanmasına, insanların göruntü gercksiniınleıı ortaklaşa sinema salonları yerine evlerinde, küçük ekranlarda doyurmayı yeğlemesine uzulmek, yalnızca bir 'nostalji' sorunu mudur? Yoksa, "sinemaya gıtmek" denen şey, tüm yan alışkanlıkları ve etkinlıkleriylc birlikte, bir kültür sorunu, bir yaşam biçimi mıydi? Ve sinema saloniarının yok olması, insanoğlunun henüz tümuyle tüketmediği, daha çok şeyler beklcyebıleceği bir kültürel aşamayı kendi ellerıyle yok etmesıyle eşanlamlı değil mi? tşte Cannes 89'da yarışan ve genel bir onayla karşılanan 2 Italyan fılmi, Ettora Scola'nın "Splondor" ve Giuseppe TornaCore'nin "Yeni Paradiso Sineması" adlı filmleri, tüm nostaljikduygusal görunumlerı ardında, bu önemli so Politik filmler Şenlikte, az da olsa politik ağırlıklı filmler de vardı. Shohei lıtıamura'nın Hiroşıma'ya atılan atom bombasının insanlar üzerindckı etkılerıne değinen "Kara Yagmur" veya Jcrry Schatzberg'ın 1930'ların Almanyası'nda Nazilerin yukselişi ve bunun bir Yahudi aile üzerındeki etkilerine değinen "BuluşmaReunion" fılmlerindcn söz etmiştim. Tunuslu Nuri Bıı/id, "Altın NallarLes Sabols d'Or" filminde, hapisten ve işkencelerden gelen 40 yaşlarındaki bir Tunuslu aydının dramını ışlerken, Ulkesinde solun ve sol Azınlık sorunları Politik sinema çerçevesi içinde ele alınabilecek kimi filmler, değişik ülkelerdeki azınlıkların sorunlarına egiljyorlar. Yarışmalı bölümden Özgün mizah peşlnde Sinemada özgun bir mızahı yakalamak ve sürdürmek kolay değıl. Gerçi birçok yeni yönetmenin / filmin basarısı, bunda yatıyor. Ama in 18
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle