29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SEUL YAZ OLİMPİYATLARI damgalı elekironık araçlarla dolup taşıyor. Trafiktekı arabaların buyük bır kısmı Guney Kore imalatı. Yollarda, yaya geçitleri pek az; kenıtc yayalar yeraltı geçitlerini kullanıyor. Seul, 1981'de "olimpıyat kentı" olarak seçıldiğınden bu yana, tam 557 km'lık yenı yol ve tamıtamına 53 adeı luks otel, yerden pıtrak gibı fırlayıvcrmiş adeta... Bu arada hükümet, tam bır "seterberlık" ılan etmış: Kopek ve yılan etinden yemekler sunan lokantalar, "tek bir emirle" kapaiılmış; sokak kadınları "zaptu rapt" altına alınmış; tatıl gunlerinde, taksı şoförlerine "zorunlu" İngilızce kursları verılmış... Bugune kadar, resmı kayıtlara göre, 16 AIDS vakasına rastlanan Güney Kore'de hükümet, yaz oyunlarına katılan 13 bın atlete bedava prezervatif dajıtmaya karar verdi ve bunu gerçekleştirdı. AIDS'e karşı 13 binpaket prezervatif AIDS konusundakı bu onlemı yetkılıler, uluslararası kadın derneklerini ve benzeri kuruluşları "hoşnut etmek" ıçın uyguladılar. Söz konusu kuruluşlar, aslında Seul'e gelen tüm yabancılara AIDS testı yapılmasını talep edıyorlardı. Ama Guney Kore hukumetı, "nazık bır manevra ıle", hem ulkeye gelen atlet ve zı\aretçileri "kırmamak" hem de AIDS testı isteyen kuruluşları "memnun etmek" yolunu seçtı. Böylece 13 bın paket prezervaıif dağıtmakla yetinildı... 1972 Munih Olimpijatlan'ndan berı, her olimpıyat organızasyonunun kâbusu olan terör, Seul'de de herkesın ağzında; ama "bır şeyler olacağım" pek sanmıyoruz. Bunun birkaç nedeni var: Her şeyden önce, Seul Olimpiyatlan, 1972 yılından beri, hemen tüm ülkelerin hepsınin bir arada oldukları bır organizasyon. Buna ila\eten, Sovyetler Birliği ve Çın Halk Cumhurıyetı gıbı ulkelenn de olimpıyatlan hakıkaten "sporun dorugu" olarak kabul etmelerı, yorumculara "bır garanti" gıbı gelıyor Hıçbır ulke, hıçbir şeyin oyunlara gölge duşurmesıne taraftar değil... Ancak butun bu iyimser bakışlara rağmen bir taraftan, Guney ve Kuzey Kore'nin bırleşmesı sloganıyla gelışen siyasi mucadele; ote yandan, tum sıkıntılannı ortaya döken Seul unıversıte gençlığının ne yöne kanalıze olacağı bellı olmaz tuıumu nedenıyle, tum Guney Kore'nin guvenlik kuvvetleri ve burada bulunan 42 bin kışılik Amerikan sılahlı kuvvetli, kelimenin tam anlamıyla, elleri tetikte beklemede... Bunların dışında, Seul'de terör yaratmak isteyen gruplar yok mu?.. Tabıı ki var! 1972'de Munih olayını yaratan örgutlerin veya "Kml Ordu" dıye anılan Japon terör örgutunün adlan, endışelı ajjızlardan eksık olmuyor. Genellikle, yaz oyunları sıranda buyuk bir olayın patlak verebileceğinı kımse beklemiyor... Ama olımpı\atlardan sonra fıilen altı aydır gorevini surdüren, fakat resmen, olimpiyatlardan sonra yeni cumhurbaşkanını büyuk olaylar bekliyor... Neden derseniz, Seul'e, "Uzakdojju'nun bu yeni ejderhasf'na bir göz atmak yeterli: önumuzdekı donemde, elbette ki, tıpkı Japonyada olduğu gibi, Güney Kore'de de orta sımflar, büyuk ekonomik gelişmeden elde edemedikleri payı, talep edecekler... • I. 'vr Azlm, dlslplln ve çalışma." Güney Kore muclzealnln Işçllerl Için düşünülmüş "vazgeçilmez" bir düstur (üstte, solda). Ollmplyat hosteslerinln güleryüzlülüğü blle belli bir "dislplln" çerçeveslnde (üstte). Seul'dekl tören bandoları, kenttekl "nizam ve intlzam ruhu"nun ayrılmaz parçaaı (yanda). Atletizmde siyah altınlar Her şeyin elektroniğe bağlandığı Seul'de, özellikle siyahl atletler demeçleri, giysileri, şovları ve dereceleriyle geleceğin olimpiyatlarına öncülük yapıyorlar. Cumhur Cambazoğlu su Angela Taylor'la yaşamını paylaşan Kanadah sporcu, çapkınlıklanyla magazın basınını surekli meşgul ediyor. 1992'ye kadar pistlerde kalmayı hedefleyen Johnson'dan hayranlan, renkli yaşamından kopmasını istiyor. CARL LEWIS: Los Angeles Olımpiyatları'nda kazandığı dört altın madalyadan sonra ona "Rüzgânn Ojlu", "Jesse Owens'ın halefı", "Dünyanm en hızlı adamı" dendi. Ama o, kasınü hareketkri ve kaprisleriyle hayranlannı kızdırdı, küstürdu. Edwin Moses, bir söyleşide Lewis için, " H H * Ü onun büyuk sporcu oldugunu biliyor, ama l^mse ona benzemek islemiyor" diyerek Amerikaüann goruşlerinı af ıkladı. Cart Lewis, S poru propaganda aracı olarak kullanan ulkelerin 'memur' sporcularından sonra, Batılılar da kartları açık oynamaya başladılar. Profesyonelliğin olimpıyat oyunlarına kabul edilmesiyle, pazaryerine dönen sahalarda, spor ile ticareti bir arada yürüten sporcular rahat rahat küplerini dolduruyorlar. Modern olimpiyatlann kurııcıısu Baron de Coubertin'ın insanlık ve spor adına yarışma felsefesı, 24. Seul Yaz Olimpiyatlan'nda her gün ihlal ediliyor. Yanşmak amacıyla spor alanına çıkan sporcunun kazandığı başandan antrenör, yönetici ve teknık adamlarla birlikte tüccarlar da pay kapıyor. Başarılarını pazarlayan sporcular, daha fazla para kazanabilmek için "yenilikler" anyorlar. Her şeyin elektroniğe bağlandığı Seul'de, özellikle siyahi atletler demeçleri, giysileri, şovları ve dereceleriyle geleceğin olimpiyatlarına öncülük yapıyorlar. Işte Seul sahnesinde başrole soyunan sekiz siyahi atlet: BEN JOHNSON: Birçok yayın organınca 1987'nin en önemli adamı seçilen Kanadah 100 metre sprinteri Ben Johnson, geçen yıl Roma'da9.83 koştuktan sonra 50 mılyon TL. almadan yarış pıstine ayak basmıyor. Yıllık kazancı sekiz yüz milyon TL.'yi aşan Johnson, Kanada dışına çıktıgında antrenörü, yardımcısı, masörü, fizyoterapisti, doktoru, sevgilisi ve annesiyle beraber seyahat ediyor. Yirmi yedi yıl önce Jamaika'da dogan ve sekiz yaşındayken Kanada'ya göç eden Johnson, çıkışlarda tabanca sesine karşı en hassas kulağa sahip atlet olarak değerlendiriliyor. Jamaikalı sürat koşucu 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle