Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAFTANIN KO N U6 U Bülent Ersoy'un psikoloğu Nisa Safi anlatıyor: Bugüne kadar bazı kadın yazarların, "kadın gözüyle" erkekleri yazdığını, ancak bunların dışında kendisinin, "Türk erkeğinin gözüyle kadın"ı yazmak istediğini söyleyen psikolog Nisa Safi, "Acaba Türk erkeği kadını nasıl görüyor?" demekte.. 'Erkeğin gözüyle kadını yazmak isterdim' üıncay Özkan u hafta, kadının dünyasına, bir başka kadının penceresinden baktık. Üstelik gözlemesini iyi bilen bir kadının penceresinden. Psikolog Nisa Safi, kadınlanmızı ve güncelliği süren kadın hareketini değerlendirdi... Toplumumuzda kadınların "ezilen insan rolu" oynadığına inandığını belirten Nisa Safi, sorularımızı yanıtlarken, oldukça özgün bakış açıları getiriyordu... • Nisa Hanım, niçin psikolojiyi seçtiniz? • Bende bir saplantı vardı önceleri. Yalnızca hukukçu olacağım diye. Bu saplantıyı, sanıyorum çevreden aldığım ipuçları besliyordu. insanları merak ediyordum. lnsanlar beni çok etkiliyordu... En azından sezgilerimizle böcekler gibi davranıyoruz. B Normal her neyse artık bu sınıra gelebi liyor. • Normal yok mu? • Normali tanımlamak çok zor. Toplurr normlarına uymak, normalin tanımı gibi... • Kadın olmanın toplumumuzda bir baskıcı yanı var mı? j • Ben kadın olmamnı baskısını yaşamıyorum diyebilirim. Sorunun adını koyduğumu7da, ardından da çözüm gelıyor. Ben kadın olmamdan dolayı sıkıntı duymuyorum. Birçok kadın da bu sıkıntıyı duymadığına inanır. Ama kadınların ikinci sınıf vatandaş, ezilen insan rolünü iyi oynadıklarına inanıyorum. Bu bana bıraz "duygu sömürüsü" gibi geliyor, erkeklere karşı. Kadın gözüyle erkekleı de yazılıyor, kitaplar çıkıyor. Ancak ben, bunların dışında Türk erkeğinin gözüyle kadını yazmayı çok isterdim. Acaba Türk erkeği, kadını nasıl görüyor?.. Bence, kadınlanmız ikilı ilişkilerde, daha çok söz sahibi... • Erkekler sömürülüyor galiba? • Ama bunu yiğitçe kabul edecek kadın sayısı az. • însanlar böcekler gibi mi davranıyorlar? • Sezgileriyle davrandıklarında, bence böcekler gibi davranıyorlar. Yani antenlerimızle. tşte bana kaşını kaldırdı, gözünü indirdi, çünkü sebebı şu... diyoruz. Sonra her insanın kendi içınde pek çok karmaşaları var. Gıdin kitapçılara, cn çok satan kitaplar psikoloji kitapları. Ama tuhaf bir şey, yiğitçe ortaya koyamıyorlar insanlar bunu. Psikoloji kitaplarını alanlar tersinden koyııyor kasaya kitapları. Sanki insanın kendini merak etmesi ayıp bir şey!.. • Sizce insanlar neden böyle davranıyor? • lnsanlar kendılerini hep sorunsu? olarak yansıtır. Kendimle tüm sorunlarımı çözdüm, kendimle barışığım, kendimle hiçbir sorunum yok diye... Birçok insan, başka insanlar beni bu kıtabı alırken görmezse, benim sorunlarım olduğunu da bilmez inancındadır. • Bu bir hastalık unsuru mudur? • Bence hastalık unsuru değildir. Hastalıkta, gerçek kişilik çözümlemeleri gündemdedir. tnsanları hastalık açısından, psikozlara, nevrozlara ayırıyoru?. Nevrotik insan sağımızda, solumuzda, oturduğumuz her yerde var. Çünkü "normal" insanın uyum sorunu vardır. • Hastalıklarda uyum sorunu başlangıç mı? • önce uyum sorunuyla başlar genelde. Ancak pek çok insan geçmişlerinden gelen birikımleri sonucu, sınıra geliyor. Bu insanlar her an hastalıktan yaııa kayabiliyorlar. "Normal" diye tanımladığımız insan... • Neden? • Şimdi, biçimsel olarak, kadın eziliyor. Kadın, ikinci sınıf vatandaş; kadın, toplum içinde bir erkeğin ulaştığı özgürlüklerin hiçbirisine ulaşmaz. Kadın kendi rolünü benimsediği zaman, bütün bunların üstesinden gelebilir. Ama bizim kadınımız, kesinlikle erkeğin toplum içındekı rolune özeniyor. Bu da öyle garip bir şey ortaya çıkarıyor ki; başkasının yerine sahneye çıkan, başarısız bir oyuncuya benziyor kadın... • Kadın açısından ekonomik özgurlük nedir? Neye yarıyor? r j • Ekonomik özgürluk sağlandıkça, boşanmalar artıyor. Çünkü kadın, aslında hiç de yolunda gıtmeyen bir evlılığı, toplumda dul kadın olmamak için sürdürüyor... Toplumla savaşmak zor bir olay. Oysa yolunda gitmeyen bir evlilikte, uğraşacağı kişilerin sayısı 5, bilemediniz 6 kişi. Birinci boyutta bu var. Bir başka boyut da, kadın güçsüz. Neden güçsüz? Çünkü ekonomik özgurlük, yani kendini t'inanse etme gücü yok. • Kadınlar genelde niçin psikoloğa geliyor? • Erkekler gitmiyor mu? amsun, f 956 doğumlu olan Nisa Safi, llk ve orta öğrenlmlnl Ankara'da tamamlamış. Daha sonra, Ankara Unlversltosl Eğitim Blllmleri Fakültesi Psikoloji Bölümö'nü bitiren Nisa Safi, Ankara'daki muayenebarmlnde özel psikolog olarak hastalanna hlzmet verlyor. Safi, uzun bir sön, Bühnt Ersoy'un da özel psikoloğu idl. S. • Ama konumuz kadınlar... 6