27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAFTANIN KONUÖU Kırkyıldırbaterisinin başından ayrılmayan Erol Pekcan 'Caz 6O'lı yıllarda katledildi' Türkiye'ye 192627 yıllarında giren caz müziğinin, 1950'lerin sonuna kadar en iyi dönemlerini yaşadığını belirten Erol Pekcan, 6O'lı yıllarda ise cazın, 'aranjman' müziği tarafından katledildiğini söylüyor. Nurl Dlkeç S eksenli yılların başında, Filarmoni Derneği'nin Istanbul'da düzenledığı ilk bağımsız caz festivali, hiç de umulan ilgiyi görmemiştı. Oysa iki yıl sonra, BİLSAK tarafından gerçekleştirilen caz festivali, binleree cazseveri bir araya toplayabılmişti. Caza karşı o günlerde yeniden ve kısa sürede yeşermiş olan bu ilgi, bugüne dek de artarak sürdü. Üluslararası tstanbul Festivali'nin her yıl biraz daha geliştirilen "Caz Bölumu", bu ilgınin bir başka örneği. Bu yıl da Uluslararası tstanbul Festivali'nin "Caz Bölümü", bir olay sayılacak kadar önemli isimler içeriyor. Biz de bu hafta, baterisinin başında, yıllarını caza vermiş bir müzisyenle, Erol Pekcan'la karşı karşıyayız ve tabii kı konumuz caz, Türkiye'de caz... Erol Pekcan'a cazın ülkemizdeki ilk yıllarını soruyoru7. • Caz Türkıye'de, 192627 yıllarında, azınlıkların başlattığı bir müzik türü. Bu başlangıçta en 'flaş' isim, Arto Haçaduryan. O yıllardan günumüze gelebilmiş isimler ıse, Hrant I.ıısikyan ve Haris Akıncı, Şadan Çaycıgil, Nejal Alpun. 193O'lu yılların sonlarına doğru caz, artık Türkiye'ye yerleşmeye başlamıştı. lstanbul'daki Kadıköy Halkevi, bu gelişmenın odağı olmuştu. Bu dönem, cazda " B e b o p " tarzının ülkemize yansıdığı yıllardı. Fazıl Abrak, Mehmet Akter ve Erdem Buri, o devreadını koyanlardı. Halkevı'nde bırlıkie çalarlardı. • Peki bu çabaların kamuoyuna, basına yansıması ne derecede idi? • İlgi, azımsanmayacak kadar önemli ıdı. örneğin, C'uneyl Sermet ve tlhan Mimaroğlu gibi ıkı önemli caz eleştirmenini ortaya çıkartan bir ortam yaratılmıştı... Bu gelişme, 1950'lerde en parlak dönemini yaşadı. Türk müzisyenlerinin yanı sıra, ülkemize gelen yabancı cazcıların da katkısı büyüktür. örneğin, Italyan Corradi ve Ankara'da uzun süre çalışan "Avuslurya Caz Kuarteti"... • Ikkez, nyaşındaİstanbul'unModasemtindemüziğebaşlamtşErol I Pekcan. İlk profesyonel bateri çalışmalannı, askeriik için gittiği Ankara'da, Hulki Saner, Muvatfak Palay ve Ümit Aksu ile birlikte gerçekleştimiş. Ve ilk kez, 1954'fe Erdoğan ÇaplıRadyo Orkestrası ile Ankara radyosunda caz programlarma başlamış. İlk gtvbunu, Selçuk Sun ve UelihGürellle birlikte, 1957'de, •'Erol Pekcan Caz Üçlüsü" olarak kur• Nasıl bir katliamdı bu?.. muş. Daha sonra, 1958'den bugüne dek radyo ve TV'de sürdürdüğü caz programlannın haurlama ve sunuculuğuna başlayan Erol Pekcan, ülkemize gelen tüm yabancı caz topluluklannın da Türkiye'deki tanıtım ve sunuculuğunu üstlenmiş. Müzik yaşamındaki en önemli kikmtre taşlanndan biri de, Mttyılında, Ankara'da beş gece boyunca, "Cazın yaşayan anıtı" Dizzy Gillespie ile birlikte çalışması olmuş. • Pekiyi ama son yıllarda bildiğimiz kadarıyla caza karşı Türkiye'de gelişen bir ilgi sözkonusu. Dunya çapında da böyle bir gelişme mi var? • . Hayır. Yeni bir gelişme değil bu; biz, ülke olarak bazı olayların yeni yeni içine giriyoruz. Avrupa'da, eski ve oldukca saygın bır yerı vardır caz müziğinin. Cazın anavatanı olan Amerika'daki muzısyenler için bıle, Avrupa'daki bu yaygınlık bır şikâyet konusudur. Bu nedenle, Amerıka'da yetişmiş olan pek çok caz ustası Avrupa'nın çok sık konuğu olurlar. örneğin, Duke Rllinglon ve Bcrry Goodman, en çok ilgi gördukleri konserlerinı, Sovyetler Birliği'nde vermışlerdır. Yinc Sovyetler Birliği'nde, caz öylesine yaygın ve güçlu ki bir "Caz Federasyonu" oluşturulmustur. Öte vandan Cekoslovakva ve • Demek ki 50'lerde tstanbul dışına taşmıştı caz müziği... " Hıç kuşkusu7. Hatta Ankara'daki gelişme daha da önemliydi. Sefaretlerın, yabancı misyonların da katkısıyla Ankara'da da parlak bir dönem yaşandı. Benim de Dizzy Gillespie ıle tanışmam, onunla beş gece birlikte çalmam, Ankara'da gerçekleşti... Türkiye'de cazın bu parlak devrıni, Istanbul'da Ismet Sıral, Nejat Cendeli, Özdemir Erdogan, Selçuk Sun, Süheyl Denizci ve Çatı Kulup'te yaptığı calışmalarla llham Gencer; Ankara'da Muvaffak Palay, Hulki Saner, İİmit Aksıı, Erdem Buri ve ben, bırlıkte sürdürüyorduk. özellıkle Ankara grubunun yaptığı, o yılların modası olan cazdans müziği idi... 6O'lı yıllarda ıse caz katledildi. cazcının eğıtımi nasıl gerçekleşiyordu pekiyı?.. • Cazda eğitim, Türkiye'de başlıbaşına bır sorun. özel konservatuvarı olmadığı için, caz müzisyeni yetiştirilmedi Türkiye'de; yetışenler, kendi olanaklarıyla kendilerinı geliştirdiler. Nedeni bilinmez. Devlet Konservatuvarı'na bakarsanız, klasık müzik dışında, hemen her müzik türü, yok sayılmaktadır. Her ne kadar doğrudan doğruya caz nıu7İsyeni yetiştirmiyorsa da bugün cıddı anlaında müzik eğitimi çabalarını sürdüren tek özel kuruluş da Timur Selçuk'un dershancsı. Ancak bunun ötesinde, bir de Türkiye'nin genel şartları var tabii ki... Halkın kulağının tek seslı müziğe yatkın oluşu, bir diğeri de ca7in tamamen yanlış bilinmesi: Dans ve oyun havaları çalan duğün orkestralarına halkıınız, 'caz' adını yakıştırır. • O yıllarda, bir gazetenin açtığı "Altın Mikrofon" yarışmasıyla, tabiri bile yanlış olan 'aranjman' müziği ortaya çıktı. Bu olay, Türkıye'de cazın düşüşe geçişindeki ilk basamaktır. Bir diğeri, yabancı muzisyenlere Türkiye'nın kapatılması oldu. Yabancıların engellenmesi, yalnızca caz müzığıne dcğıl, müzisyenlerımize de bir darbe idi. Gerek bılgi alışverişı, gerekse de malzeme teminı konusunda onların imkânlanndan yararlanmamız engellenmiş oldu: Bizlerin yurtdışına çıkma şansı çok azdı, ülkemize gelmiş bir bateristten ben zilini satın alırkcn, bir başka arkadaşım da saksofonunun bır parçasını yenileme imkânı bulurdu... • Yabancılarla yapılan bilgi alışverişinin ötesinde, Türkıye'de bir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle