Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B A Ş K E N T G Ü N L E R İ Müşerref Hekimoğlu Parti ve yemekler mevsimine girerken A nkara'dan Brüksel'e, Fransa'nın Avrupa Birliği Temsilciliği'ne atanan Büyükelçi Louct ve güzel eşi, gözyaşlarıyla ayrıldılar ülkemi/den. Nevv York'tan başkente geldıkleri zaman Turkiye'yi böylesine seveceklerini, hayal bile edemezdik! lkisi de hayli soğuktular: New York'tan sonra, Ankara'ya biraz 'yukandan' bakiyorlardı. Ama bu bakışları çabuk değişti; güzel dostluklar kurdular, güzcl gezilerle ülkemizi çok scvdiler. kenıli bir kalabalık algılanırdı Fransız Büyükelçiliği'nde. Kostümlü balolar düzenlenirdi. O baloların birinc, döncmin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştii Zorlu, Vesamct llanım ile gıtmeye hazırlanırken, Paris'ten Emel Zorlu gelmiş. Vesamet Hanım'a protokolde özel bir yer vercn Fransız Sefircsf nin rengi soluvermişti: Macar kökenli bir Fransız Sefiresi'ydi Madam Sl. Hardoine. Çok güzel kopekleri vardı... Bir de De Ciaullc'ün gelişini iuıımsıyorıım. Konukları ağırlamak için kocaman bir tören çadırı kurııldıı bahçcye. Inonii ile konuklar arasmdaydı. Fransız Devlet Başkanı en çok ona ilgi gösterdi o gece. Kimse şaşırmadı elbet. tster başbakan ister muhalefet lideri ya da sadece lnönü, onun protokolde özel bir yeri vardı her zaman. Mevhibc Inönii'yle el ele gelirdi her yere. Bayan lnönü de first ladyliği her dönem sürdüren bir kadın ülkcmizdc. Sade şıklığı, gümüş saçlan ve güzel gülüşuylc... Şimdı sağlığı çok ıyı değil, ama "paşalı yıllar"ı anınısarken, hâlâ çok tatlı gülümsüyor. Mesut Yılmaz'ın yemeğinden nerelere gittik bakın! Dışişlerinin genç bakanı da bir aralık çok daldı, ama geçmiş yılların anılarına değil sanırım. Önce yaşı uygun değil! O belki de ANAP'ın kulisine daldı. Dalgın, ama neşesiz değil Mesut Yılmaz; Dışişleri ailesinin içinde de hayli mutlu görünüyor. Aile de onun kadar mutlu mu dersiniz?.. No commcnt! Bcklentiler sona ermedı, her şey yerlı ycrinc oturmadı henüz... Karakış bastırırken galerilerde dört mevsım bahar. Birbirinden güzel sergileı açılıyor. Gencay Kasapoglu, "Merhaba KJŞ" partisiyle eski ve genç ustaiarı bir araya getirdi Oran'daki galerisinde. New Galeri'de ise Hakkı Anh'nın üç dönemi. Fiyatları elinizi yakabilir, ama Hakkı Anlı da uzun bir yangın yaşadı o tabloları yaratırken. Yıllarca önce Paris'te, Mont Parnasse'da gecckondu türü bir evde, güzel yontu sanatçımız Semiramis Zorlu ve Nevin Menemencioglu ile birlikte, bir öğle yemeği yeıniştik Hakkı Anlı ile. Yenıekleri Hakkı Anh'nın Fransız arkadaşı çok çiıkin bir kadın hazırlamış! Sanatçımız Paris'te parasızlıktan, açlıktan bayılırkcn elini tutan bir kadın. Galiba bir kantinde çalışıyormuş... Kimi hayli erotik tabloları seyrederken, nedcnsc o kadın canlandı gözümde. O tablolar bir özlemin simgesi belki de... Bu mevsim uzun süredir görmediğimiz kişiler de var başkent sergilerinde. Ortadoğu Universitesı Mımarlık Fakültesi'nden Profesör Ceval Erder ve eşi Roma'dan döndüler, evlerine yerleştiler, dost özlemi dindiriyorlar şimdi. Biraz da ada özlemi. Cevat Erder ve ilk plancılardan Necal Erder kardeşler, Kınalıada'daki aile evini onardılar, vakit buldukça soluğu adada alıyorlar. Yakında Kınalı rcsimlcrı seyretmeyc hazırlanın. Orhan Taylan, Kınalıada toprağıyla boyalar ürctıyor, yeni sergisine lıazırladığı kimı tabloları o boyalarla yapıyor. Kınalı bir gül de yapacak mı acaba? Ferhan Erder de bir seramik ustası; iki yıl önce açtığı sergiyle toprağın gizini çok güzel anlattı bize. Ama fırınını kurmadı henüz. Dostları bir an önce kurmasını diliyorlar. Cevat Erder ve eşiyle bir akşam da profesör Tosun Ter/ioğlıı'nun evinde buluştuk. Sevlnç ve Erdal Inonii de vardı. Çok güzel söyleşilerlc uzadı gecemİ7. Elbet biliyorsunuz, Cevat Erder, restorasyon dalında ünlü bir bilim adamı. Merkezi Roma'da olan uluslararası bir restorasyon enstitüsilnün başkanlığını yaptı uzun yıllar; Uç dönem üst üste seçilen bir Türk başkan. Gezmediği Ulke, görmediği eski tarihscl yapıt yok. O akşam, Pcru'ya götürdü bizi, sonra Arnavutluk'taki güzel .Ivonlara... Erdal Inönü'yü dostları arasında görmenizi isterinı: Nasıl rahat ve neşeli, nasıl renkli ve boyutlu... Bir aralık dUşündüm; kaç politikacıyla böyle söyleşiler yapılır acaba? Oyunlaıdan, kilaplaıdan, nıuzikten, resimden konuşuluyoı; esprisi, kahkahası da hiç eksik olmuyor. Sevinç lnönü'nün çevre korunıasıyla ilgili anılan, düşünceleri dc çok etkiledi beni. Trakya gezisinin izlenimleri de ilginç olacağa benzer. Siz bu yazıyı okurken o, Tekirdağ kıyılarındaki kirlenme olayını yakından görecek. Çevre kirlenmesinden söz ederken, siyasal çağrışımlar da oluyor ister isteme/. Başbakan Ozal'ın çevresindc de lemi/lik isteyenler var. Acaba yalnız oksijen ya da taze esintileı için mi, yoksa başka nedenler de var mı? Sorular yamtlanırken, Senıra Hanım'ın gücü dc vurgulanıyor ve Semra Özal'ın portrcsi, hayli olumlu çiziliyor başkent çevrclcrindc. Diplomasiden sanat galerilerine Fransız Büyükelçisi'ni uğurlarken Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ve eşinin verdiği veda yemeğinde ikisi de üzgündü; bu üzüntüyu diplomatça değil içtenlikledile getirdiler. Veda yeıneği, Etap Altınel Oleli'nin BUyük Salonu'nda verildı. Başkcnt partilerıne salon yetişmiyor artık. O akşam "Genclik Şurası" nedeniyle, Devlel Konukevi'nde bin ki^ilik bir yemek verdi Milli Eğitinı Bakanı. Dışişleri Bakanı da Devlet Konukevi'nde vereceği yemeği Etap Altınel'c çcvirdi. Oysa Devlet Konııkevi özellikle yabancı konuklar, diplomatlar için öngörülen bir ycr. FUİstin Kıırtıılıış Örgiıtü lideri Ya,ser Arafat da Ankara'daydı o akşam. Dışişleri Bakanı, ondan özıir dilemek zorunda kaldı; Fransi7 Büyükelçisi'nin son geccsiydı Ankara'da. Ustclik bu yenıek için gidişini 15 gün ertelemişti. Sanırım pişman değil, yemek güzel konuşmalarla geçti, şampanyalar köpürürken geleceğe dönıık umut rüzgârları da csti masada! Ülkemizi bu kadar çok seven Fransız Buyükelçisi Brükscl'de Türkiyc için nasıl bir çaba gösterecck bakalım? " U " biçinıi masada Dışişleri Sözcüsü Büyükelçi Balu ile Cumhurbaşkanlığı Ekonomı Damşmanı Ismail Hakkı Batuk arasında oturuyordum. Batuk, Paris'ten yeni döndü. "Barbizon öykuleri" çok hoş. "Barbizon" deyince Monet'niıı evi, tabloları gelir gözümün önüne. Bir de Ecevit ile llasan lşık'ın o evın bahçeMiıde bir köprüde çekilmiş resirrlcri... Galiba De Gaulle'un ccnaze törenine katıldıkları ?aman gitmişlerdi. Monet ya da başka bir ressam, masadaki güzel kadınların portrelerini de yapabilirdi o akşam. Berna Yılmaz başkent partilerinin cn güzel kadınlanndan biri her zaman. tngiliz kökenli Fransız Sefiresi, Fransız kökenli tspanyol Sefiresi dc çok hoş kadınlar. Fransız Sefiresi, sıyalı kadife elbisesiyle çok da şıktı o akşam. Şıklığında Ankaralı bir modacınm imzası var: Sıımbııl Naihoglu, yalnız modacı olarak değil sevimli kişiliği, bclli konulardaki duyarlılığı ve tepkileriylc başkent partilerine de renk katan bir kadın her zaman. O günlerde Palis'te olduğu için yemekte yoktu; ama çizgileri sofradaydı. Fransa'nın yeni Büyükelçisi Eric Kouleau'nun da kulakları çınlamış olacak akşam. Yeni büyükelçi meslektaşımız, vaktiyle Le Monde yazarıydı. Türkiye'yle ilgili yazılar da yazaıdı. Sonra "Arabist" oldu. Paris'teki elçiliğimize de çok gelirdi. Mltterrand Tunus'a elçi yaptı onu; Chirac gcri çekti, Mitterrand Ankara'ya elçi yaptı bu kez. Mösyö Rouleau ulkemize nasıl bir bakışla geliyor bakalım ve de TürkFransız ilışkileıine nasıl bir katkıda bulunacak? Ayrıca Fransız Büyükelçiliği'nin salonlarına kimleri toplayacak?.. Artık tarihe karıştı, ama geçmiş yıllarda başkentlilerden gör Blraz da yaşlı gözlerle Washington'da Ermeni soykırımıyla ilgili tasarılar oylanadursun, yurtdışında öldılmloıı diplomatlanmızın kanı ve gözyaşıyla tcıncli oluşan DMEDD (Dışişleri Mcnsupları Eşleri Da yanışma Derneği), çalışmalarını sıirduruyoı. Başkanlar değişiyor, üyeler değişiyor; merkeze dönen diplomat eşleri yurtdışında gidenlerden görevi devralıyor; çalışmalar hiç aksamıyor sözün kısası... Geçen gece, Devlet Konukevi'ndc düzenlenen yemek, bunun son kanıtı. Dışişleri Sö/eüsü Büyükclçi lnal Batu'nun eşi Nevra Batu'nun bü yük katkısı vardı o geceve. Cumhuıba>kanlığı Orkestrasf nın üyelerinden biı yaylı sa/lar dört lüsü konseri, ayrıca genç öğrencileıin balesi, onun çabalarıyla geıçekleşti. Dernek uyelerini kutlamak geıekir; sihiılı bir değnek kııllanır gibi konseı salonunıı çiçekler ve mumlarla donaıımış bir yemek salonuna dönüştürdüler bir anda. Ankara'da oteller açılıyor, ama Devlet Konukevi'nin bir başka konumu var. Kuşkusuz zarif yöneticisi Nil TuraKay'dan kaynaklanıyor. Görevini sevgiylc, saygıyla yapan bir kişi. Şehit diplomatlar için düzenlenen bir geceye ayıı bir özen göstermiş besbelli. Dışişleıi ailesinin kadınları da ağır işçiler gibi çalışmışlar bu yemek için. Yıldız Kamel, Dilek Belger, Şerntin Savaşçı, Melek Tunanaş ve arkadaşlanna bir uzmanlık belgesi verilebilir. Bir yemeği mümkün olduğu kadar ucuza mal ctmek ve dcrncğe gelir sağlamak için akıl ermez yöntemlcr uyguluyorlar. Laf aramızda, biraz da ülkemizin ekonomik koşullarının zorlaması bu. Yemekten sonra dans başladı ve eski Ankara Palas'ın salonlannda uzun süredir rastlanmayan bir gece yaşandı. Dans ctmck, güzel biı olay; dans ederken anılara, ölülere de sarılıyor insan, onların soluğunu da duyuyor ve yarının ne getireceğini bilmeden dönüyor, dönüyor! Biraz da yaşlı gözlerle dans edıyor. D Fransız Büyukelçılıflı'nde, guzcl sohbetlerle akıp gıden bir partıde, başkentın dört seçkın çehresı Soldan saQa, Ankaralı modacı Sumbul Naıboğlu. Istanbul Şehır Tıyatroları Genel Sanat Yönetmenı Gencay Gurun, Italyan ve Yunan sefırelerıyle birlikte 17