Katalog

B A Ş K E N T G Ü N L E R I Müşerreî Hekimoğlu İki dönem,iki Hilton aşkentimiz Ililton'lu günlcı ve geceler yaşıyor arıık. Ankara Hilton'un açılışı çok görkemli vc de arabesk bir biçimde kutlandı. Arabesk deyiıni için, yoneticilerden özür diliyorum; lsviçreli Mudur Jean Paul Herzog, yardımcısı Uemir Gürel, Halkla tlişkilcr Müdürü Tan Atac da uygar kişiler; otele çağdaş bir düzcn vermek çaba ve de kararındalar; arna kimi arabesk olaylan onlcyemediler. B Görkemli kutlamalar... Ankara Ilillon'da bir kullur vakfı yararına r verilen balo, hâlâ lurtı>ılıyoı. Baloda, Cumhu başkanı Evren dc vardı; belki de damadı Maksııl Göksu, kültür vakfının başkanı olduğu ıçin baloyu onurlandırnıak istedi. Elbet onurlandırıcı bir olay, ama Sayın I'vren, baloda hayli uzun kaldı, kinıı koııııklar da balodan daha önce ayııldılaı. Geçmiş yıllarda başkeııt proıokolunde boyle bir olay yaşaniTM/dı. Onur konuklanndan once kimse salondan ayrılma/dı. Şimdi çok demokıatik olduk; protokol kurallarını da unuttuk! Oysa Sayın Evren de Sezen Aksu'nun çok ıı/un süren konscrinı kcsmemek için o kadar uzun kaldı sanırım. Adı " b a l o " olan bir toplantıda öylesinc uzun bir konseri çok kişi yadırgadı galiba... Açılış gecesi de Ajda'mn şarkılarıyla uzadı saatlcı. Ajda Pekkan Bars, Rı* ta Hayworlh'a benzemiş biraz, saçları, çıplak tuvaleti ve uzun eldivenleriyle "Gilda" havasında. Yalnız Rita Hayvvorth kadar sıcak csintili dcğil. Ankara Hillon yöneticilerine maşal lah, o kalabalığı nasıl ağırladılar! Başkentliler biraz konseıve göruntüsündeydiler; kadınların şıklığını fark etmek kolay değil; ama açık renk, spor ceketlerle gelen crkekler göze çok batıyordu! Çağrı kartlarını okurnanıışlar besbelli. Oysa birkaç gece öncc, Uluslaıarası Bankası'nın yüzüncü yılında siyah biı gece yaşandı Hilton salonlarında. Kadınlar yakalarına orkidclcr takarak girdi salona. Yuzüncu yıllar görkemli kutlanıyor! Başbakan Ozal'ın doğumgünü de hayli görkemli kullandı. Öğle saatindc Hilton'da, gece dcvlet koııukevinde. Çok kişi bu görkemi yadırgadı; çunku talihsiz bir günc rastladı. Sayın Başbakanın ekonomik önlemlerden söz edip kemer sıkma politikasını savunduğu gün çifte partilerle doğumgünü kutlaması ters bir olay dcğil ıni? Dönelim yinc açılış gecesine, o gecenir en çok ilgi çeken kadını Gııngor Bayrak'tı bence. Sir Bericchi'nin eşi olnıayı iyice benimscmiş görünüyor. Uüzel lopıı/ıı ve sade clbiscsiyle dık kati çcklı. Sadcliğiıı etkisi başka hcr zamaıı. valisi ve belediyc başkanı... Oradan motorla geçmiştık Dolmabahçe'ye. Birileri Conrad Hil ton'u lafa tutmuştu. Hilton'udenizden görnıesini istetnemişlerdi. Modcrn yapınııı minarelerin siluetini bo/masına sinirlencceğini dUşılnmüşlerdi. Şimdi böylc şeylcr düşunen var mı? Conrad Hilton, oteli denizden gormedi ama, Bedri Rahmi'nin "Karagöz Bar"daki güzel pa nosıına fena takılnuşlı! Oysa "Bedros Rcis" buyıik coşkuyla hazırlamıştı o panoyu... Karagoz Bar da çok kişinin uğrağı oldu uzun yıllar. Kimi akşamlar da rahmetli Oogan Nadi'nin kalı kahalarıyla çınlaıdı... Oıuz yıl önce Istanbullular da çok parlak kutladılar Hilton'un açılışını. Büyük şıklıkla. O yıllar m şıklığı başkaydı doğrusu. Şimdi her kadın Nocl ağacı gibi, aynı çizgilcr ıçiııde, aynı parıltılar içinde, hatta aynı bcrbeıden çıkmış gibi, ama kişiliği olmayan bir şıklık; zarif çizgilcrc az rastlanıyor. Bir kadının, biı eıkeğin, bir evın ya da bir otelin zarıt çi/gilere ulaşması kolay depil. Belli bir bırıkim istiyor. Ankara Hilton'un yöneticilerine kolay gelsin. Giyside çeşni... Betül Yenen'i ünlu balecimiz Duygu Aykal tanıttı bana: "Ağabeyim ve yengem sana koınşu oldular; onlan (ok seveceksin" dedi. önce Duygu'nun yakınları diye sevctim, soıııa dostlarım arasına kattım. Duygu Aykal'ın lıastalığını, ölumunü, ölmezliğini birlikte yaşadık. Ayrıca güzel bir komşuluğun önemini... Bctül Yenen mimar, sanat larihi dalında "Eski Türk Evleri" üzerinc master yapmış, bir süre Selçuk Üniversitesi'ndc çalışıyor, galiba YÖK'tcn sonra ayrılıyor. Şimdi evleri, mağazaları dckorluyor ve de sergiler açıyoı. Çiftlik yolunda, "Sanat Yapım Galeıisi"nde sergilediği giysiler büyuk ilgi topladı. Serginin adı "Giyside Çeşni". Giysilcre yeni bir çeşni vcrmcyi aınaçlıyor, birbirine çok benzeyen giysi üretiınine bir tepki belki de, yerel tezgâhlardan bir el dokumasını, bir keçeyi, işe yaramaz bir kilim parçasını değcrlendirerek günlük giysiler üretiyor. Eski bir konak giysisini, bir gelinliği pazene uyguluyor. Amacı çelişki yaratmak ya da köklü gelcneğiyle Anadolu el sanatlannı sıınmak değil. Bugünün beğeni vc çizgileıine halkımızın geleneksel zevkini ve el sanatları çeşnisini katmak isliyor. Yıl 1955. Guzel bir hazıran gıinu istanbul Hıltonun açılışında Valı Fahrettin Kerım Gokay (solda) ve Conrad Hilton. 1950'ler Amerikası'nın unlu yıldızlarıyla birlikte En sağda Müşerreî Hekımoğlu O sergiyi Hacettepe Sanat Tarihi Kürsüsü Bölüm Başkanı Profesör Günsd Renda ile gezdik. Günscl Renda, eski öğrencisini hararetle kutladı. Doğrusu. kutlanacak olay. Bir keçe parçası çok şık bir yelek olrnuş, sıcacık bir giysi. O pazcn elbiseleıden ya da ycleklerden birini baskentin sade şıklığıyla tanınmış kadınlarına giydirdim hayalimdc. Kimbilir nc güzel taşırlar. Betül Ycncn de çok iyi bir manken aslında, ürettiği giysileri çok güzel bir uyum içinde taşıyor. Karamsarlığa yeni boyutlar... Çigdeın Selışık'ın sahnelcdiği "Bıızı.ıı Geliyor" oyunıı, başkentlilerin karamsarlığına İstanbul yıldız yağmuruyla açılmıştı Ankara Hilton'un açılışı tstanbul Hilton'un açıldığı günleri anımsattı bana. Olaylı günler yaşamıştık. tlhan Demirel'in objektifi, Terry Moore'un bacaklarını bitaz derincc saptayınca kı yamctlcr koptu. Terry Moorc, Milliyet Gazetesı'nde yayımlanaıı rcsmı, gozyaşlarıyla karşıladı. O açılışa baba ve oğul Hilton birliktc gelcliler. Beyazpcrdenin üıılu yıldı/larını da birlikte getirdiler. İstanbul bir yıldı/ yağmuru yaşadı. Merle Oberon, Sonja Hennie ve upuzun baçaklarıyla Ann Millcr. Turk mutfağını çok sevdiler, dolmalara, tatlılara dayanamayıp biraz kilo alarak ayrıldılar lstanbul'dan. Conrad Hillon ve konukları onuruna Beylerbeyi Sarayı'nda bir garden parti düzenlemişti Profesör Doktor Fahrettin Kerim Gökay, Istanbul'un minik Ankara Mılton'un açılış gecesinin en çok ilgi çeken kadını Güngör Bayrak (sağda). otelin Halkla ilışkiler Müdiresı Tan Ataç ıle el sıkışırken ve arka planda isviçreli müdür Jean Paul Herzog yeni boyutlar katıyor. Eugen O'INeil'in güzel bir yapıtı kuşkusuz, aslında dört buçuk saat süren bir oyun. Çiğdem Selışık biraz makaslamış, iki buçuk saate indirmiş! Başkentte fai/lerin lırmandığı, ekonomik önleınlerin çelişkiler yarattığı bir döncmdc sahnelenmesi, ilginç biı rastlantı. Çok kişi bir meyhaneye kapanıp sarhoşlamak istiyor, salınedeki gibi... Oyunu seyrettikten sonra bu istek daha da artıyor. Bu kez oyuncuların karamsarhğını dağıtmak için. O oyunculardan biri de Kerim Afşar. Onu seyrederken hayalimde başka bir oyun canlandı. Çiğdem Selışık ile birliktc büyük Tiyatıo'da oynadığı "Andorralılar". Çiğdem Selışık, tiyatro bahçemizin güzel bir çiçeğiydi o yıllarda. Ne oynadığını bilen bir sanatçı; guzel, zarif, kühürlü, bilinçli. Sonra ABD'ye gitti. Şimdi konuk sanatçı olarak geliyor. Oyunu scyrederken düşündüm; ABD'deki yıllar ona nasıl biı boyul kattı acaba? Yorum yapmak güç: ama O'Ne il'i sahnelemesi yürekli bir girişim doğrusu. Devlet Tiyatroları Genel Muduru Kaik Alnıaçık'ı çok ncşcli gördüm gala akşuıııı. Guzel bir hazırlığın neşesi. Gala, Hilton'un açılışıyla aynı geceye rasladı; ama hayli kalabalıktı. Başkentliler tiyatroyıı özlemişlcr, Çiğdem Sclışık'ın sahnelediği bir oyunu da bir an öncc görnıek istemişler. ABD Kültür Müstcşarı, bir kokleyl verdi oyundan sonra. Tiyatro galalarınm biı numaralı seyircisi Macidc Tanır şimdi. Kokteyl söyleşilerindc de vurgulandı, Macide Tanır'ın emekli olmasını kimse içine sindiremiyor. Altın çağında bir oyuncu nasıl seyirci koltuğuna gcçer diye tepki duyuyorlar. Haksız değiller, kimi oyuncular emekli olmadan cskiyor, ama Macide Tanır her oyunuyla parlayan bir sanatçı belleklerde. H 11