02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

H AFTAN IN K O NU Ğ U 'Ülkemde şarkı söylemek istiyoruıri Dört yıl önce Türk vatandaşlığından çıkarılan pop müzik sanatçısı Cem Karaca, 29 haziranda Türkiye yolcusu... senesinin 11 ocağında tekrar Almanya'ya gel dim. Buradaki 1.5 milyon Türkün kültür sorun larıyla ilgilensem dıye araştırmalar içindey ken, 12 Eylül gündeme geldi. Eh dedik ne ya palım, elle gelen düğün bayram, hayırlısı olui inşallah, gibi laflarla geçiştirmeye çalışırken 81 senesi şubat ayı sonlarında, "Hafta Sonu' gazetesinde küt diye resimli bir haber: Resim, bu benim 79 yılı 1 Mayıs'ında Münih'te Selda ile çekilmiş resmim. Altında kocaman biı başlık "Cem Karaca guli hesaplar peşinde" diye. Bir de yazı: Ben Almanya'da bir örgül kurmuşum, Türkiye'deki askeri rejimi devirJ meye çalışıyormuşum... Gülüpgeçtim. Ama asıl gülüp geçmesi gerekenler, gülüp geçmemiş; bana bir "yurda dön" cağrısı... Hayatımın şokunu yaşadım. Haydarpaşa Lisesi'nden atılsan, Kabataş Lisesi'negidersin. Yahu ben TC vatandaşıyım, ne yapanm, ne ederim?.. Paniğe kapıldım. Gazeteler, "Türkiye'ye gel, aklanırsın" izlenimi vermeyen haberlerle dolu. Cemselerde yazarların kafasına yumruk vuruluyor, öldürulüyor. lşkence yoktur diye, kaç yıl Istanbul gibi bir kentin belediye başkanlığını yapmış 5560 yaşına gelmiş Ahmet Isvan yarı beline kadar soyulup TV'ye çıkarılıyor. Ee, bunlar ürküttü beni açıkçası. Dayak filan yemeyi de hiç istemedim. Sonra hapse girip, bunu bir politik malzeme olarak kullanmayı da düşünmüyordum; çünkü militan falan değil, sanatçıyım ve korktum, gelmedim. 83'ün Ocak ayında da beni vatandaşlıktan çıkardılar. Selda, Türkiye'de olduğu halde, aynı miting nedeniyle, ona da "Yurda dön" çağrısı yapmışlar. Selda mahkemeye çıktı. O toplantıda Türkiye aleyhine bir suç yoktur diye aklandı. Peki beni niye çağırıyorsun sen? O toplantı zaten aklanmış. Yine de hiçbir yabancıyla Türkiye'deki durumu tartışmaya girmedim. Ben biliyorum zaten Türkiye'de ne olup bittiğini. Annem geldi, "Gece korkmadan sokağa çıkabiliyoruz" diyor. Türkiye'den gelenler, "Aman aman iyi olda kardeşim" diyor. Bütün bunlar tabii öyle fütursuzca "kabrolsun faşizm" dememde bir fren mekanizması oluyordu. Ee, tamam; birtakım baskılar. Çünkü asker yani. hepimiz askerlik yaptık. lstediğimiz gibi sigara içip, ayağımızı uzatıp, köşedeki meyhaneye gidemiyorduk. Disiplın vardı, nöbet vardı, parola vardı, esas duruş vardı. Bu olaylar ışığında, başa geçen bir zihniyet de insanlara istediğini söyletmeyecekti... Cem Karaca, 7,5 yıl sonra Türkiye'ye dönme heyecanını yaşıyor: birimize öyle büyük kötülükler ediyorduk ki! Ben şahsen, bir Ülkü Ocaklı'dan bu kadar edibuçuk yıldır yurtdışında yaşayan ve 4 yıl önce Türk vatandaşlığın ağır hakarete hiç maruz kalmadığımı çok iyi hatırlıyorum. Sokakta benim yolumu çevirip dan çıkarılan pop müzik sanatçısı Cem Karaca, 29 haziranda Türkiye' soruyorlardı. Devrimci misin? Eyy, devrimye dönmüş olacak. Yani okurlarımız bu sa ciyim. Peki nasıl devrimcisin? Yahu, devrimtırları okuduktan bir gün sonra... Oberhau ciyim işte. Yok ille ya "proleter devrimci" sen'de yaptığımız söyleşide, Karaca, yalnız olacaksın ya şu ya bu... Olmazsan, dönme heyecanını değil, yurtdışına neden çık "revizyonist" oluyorsun, "oportünist" oluyorsun, "Maocufaşist" oluyorsun... Buntığını ve duşüncelerinde ne gibi değişiklikler olduğunu da anlattı. "Kanaken"' grubu ile lardan artık bıkmıştım ve kendimi yurtdışıRuhr Tlyalro Fesdvali'ne gelmişti. Biraz in na attım. celmiş, saçlarındaki kırlar çoğalmıştı; ama Eylül 79'da bazı şeylcr yoluna girmiştir didopdoluydu. Bir dokunduk ve anlattı... ye, yine Türkiye'ye döndüm. Bu arada bir plak yapmak için arabamla Galatasaray'a gi9Sayın Karaca, Türkiye'ye dönmeye derken TUnel'in oralarda, iki çocuk çıktı Sovnasıl karar verdiniz? yet Konsolosluğu'nun karşısındaki sokaktan: O Dönme işini aslında yurtdışına çıktığım ellerinde "Rusya, Afganistan'dan defol" yazamandan almak lazım. 79 senesinin 3 oca zılı bir pankart. Ceplerinden birer silah çığında çıktım ilk önce. Orkestram, karım ve karıp kapıda bekleyen askerin Uzerine ateş etçocuğumla beraber lngiltere ve Almanya'da tiler. Asker pat dedi vuruldu, yere düştü. Asturneler yaptım. Zaten o dönemde Türkiye' kerin arkadaşı da ateş etti. 1819 yaşındaki de kendi sanatımı istediğimce icra edebilece bir çocuk da ortada kaldı. Çatır çatır ateş ediğim bir ortam kalmamıştı. Bunu söyleyince liyor. Arabarun döşemesine yapıştığımı haakla, sağcılar konseri basıyor, bomba atıyor tırlıyorum ve o gün insanlann bu olayı kafalan fılan türünden fikirler geliyor. Oysa ha nıksaması karşısında dehşete kapıldım. Şidyır, sağcılardan değil, solun kendi içindeki deti ilk kez bu kadar yakından tenimde hissürtüşmelerin gayri insanı tavırlarda kendi setmiştim. Dedim ki, ben artık bu memleketni dışa vurmasından bizar olmuştum. Biz te bu şartlar altında yapamayacağım. Ne yapkendi içimizde belli bir demokratik yaklaşı malı?.. Bir süre işler rayına oturana kadar mı ve toleransı gerçekleştirememiş sol grup terki mekân etmeli. Kalktun Almanya'ya gel Kerem Çalışkan ESSEN lar, grupçuklar, tekkeler, zaviyeler olarak bir dim. 79'un uzun bir dönemini Almanya'da geçirdim. Y • Vatandaşlıktan çıkanlışımz nasıl oldu? O 79 yılının nisan ayının son günlerinde bir turne nedeniyle Selda ile beraber Münih'teydik, derken 1 Mayıs geldi. Selda'ya, gel bakalım, dedim, Marksların, Engelslerin memleketinde 1 Mayıs nasıl oluyor... Kalktık gittik. Münih'in Marienplatz denen meydanında, Hıristiyan Sosyal Biriigi'nden (ki Almanya'nın en sağdaki partisidir, Strauss'un partisi) seçilmiş Belcdiye Reisi Dr. Erlcta Kiesel çıktı, "tşçi bayramı biitün dünyadaki Işçllere, Almanya'daki işcilere ve misaflr işçilere kutlu olsun" dedi. Arkasından Willy Brandt cıktı konuştu, bir protesto yok, bir şey yok. Insanlar en güzel elbiselerini giymişler, bayram diye gelmişler. Bu arada, gösteriye yoğun olarak katılan Türkler beni tanıdılar, şarkı söylememi istediler; yahu burası yeri değil, dedim. Bayram yahu; bizim şarkılarda 10 litre kan akıyor, burada öyle kavgalı dövüşlü şarkı söylenmez dedikse de sonunda mikrofonu elime alıp yarım yamalak Almancamla, "Yaşasın uluslararası dayanışma" dedim. Orada, Hürriyet Gazetesi munabiri bir fotoğrafımı çekmiş, ben farkında değilim. Aylar geçti, bu arada ben Türkiye'ye dön' düm. TUnel'de o kanlı olayı yaşadım ve 80 % Peki, gelelim dönme olayına... O 29 haziranda kısmetse Türkiye'ye dönüyorum. Oğlum Emrah 15 temmuzda 12 yaşına basıyor. Dönüşüm inşallah ona da bir doğumgünü armağanı olacak. Usta Nazım1ın oğlu için, "resimlerde buyuyor" dediği gibi, bizim Emrah da telefonlarda büyüdü... Türkiye'den güzel haberler alıyorum. Ekonomik ve siyasi çizgisi ne olursa olsun, bugünkü hükümetin yetkili ağızlan, basına ve avukatım Turgut Kazan'a yaptıkları açıklamalarda, benim geliş meseleme son derece yumuşak baktıklarını dile getirdiler. Gerçi hiçbir vaat yok. 'Hakkında açılmış dava varsa sürer' deniyor. 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle