Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TABLOLARDA DANS Dans için yazılabilecek bir tarihin kilometre taşlarını, New York'un ünlü müzesi Metropolitan Museum'daki tablo ve afişlerden izleyebilmek mümkün. rtık dans etmesini bilmediğimizi söyleyenler var. Gerçek, ten dansı unuttuk mu?.. Boylle bir şey olmaz. Hâlâ diskotckler, gece kulupleri dolu değil mi? Hele yaz geceleri açilc havada kendini, müziğin tatlı akışına bırakan, hızlanan ritm ile birlikte bedenlerin tahrik edici çekiciliğini alev alev duyan insanların sayısı azalıyor mu?.." Bu sözler, ABD'nin New York kentin deki Metropolitan Museum'un yeni açılan galerisinden birinin sorumlu muduru Diana Vreeland'a ait. 1870'te kurulan ve ancak geçen şubat ayı içindeyeni galerilerıyle kapılarını 20. yüzyıl sanatına açan bu unlu müze, yılda dört milyon insan tarafından ziyaret edilıyor. Bu 20. yüzyıl sanatına açılma çabalarının yanı sıra, Metropolitan Museum şimdi de 6 eylul gününe kadar sürecek bir sergi duzenledi. lki bölüıriden oluşan serginin birincı bölümunde kostumler, ikincisinde ise tablolar yer alıyor. Konu: Tarih b*oyunca dans! Sergı mudurü Diana Vreeland, kostumler bölümunde 150 kadar erkek ve kadın dans giysilerinin yer aldığını, diğer bölumde de 1700'lerden 1985'e, dansı konu edinmış tablo ve afişlerin izlenebileceğini belirtıyor. Elbette, boyle bir serginin açılışı da dans tarıhinin geçmişi kadar görkemli olmalıydı. Nitekim, beş gün boyunca sürdürulen "resmi açılış"a, "dev bir dans gösterısı" denebilirdi. Serginin acılışına 850 davetli katıldı. Ytmekli açılışın davetlileri, 750 dolar (630.000 TL.) ödediler. Resmi açılış gut leri boyunca sürdürulen balolar ise 12^ dclara (105.000 TL.)izkndi. Salonun her y; nını kaplayan çiçekler arasında, Peter Duchin Orkestrası'nın müziğı ve "krallara lâyık" sofralar, Metropolitan Museum'un' bu yeni galerisinde tam bir "sihirli değnek" mucizesi gibiydi. Resmi açılış gunlerinın davetlileri, 19. yuzyılın görkemli balolarını gösteren ve galerinin bir bölümünü susleyen tablolardan fırlamış gibiydiler gerçi; ama giysileri, Balenciaga, Schiaparelli, VVorth ve Poiret türünden seçkin modacıların imzalarıru taşıyordu. M E T R O P O L İ T A N M U S E U M ' D A K İ S E R G İ N İ N Ö Y K Ü S Ü Davetliler aıasında gezinırken, kozmetik sanayiinin ünlü adı Eslee Lauder de, •MHHHHB^H "Yoksa Metropolitan günümuıun Versailles'ı mı olmaya özeniyor" diye bir soru atıyordu ortaya... Bedenin şiirselliği llk açılış gecesi, katılanlara, dansın tarihçesini anımsatan birer küçük kitap he 18 diye edilmesı de serginin bir başka sürprızi idi. Şimdi gelin isterseniz, ttalyan moda dergisi Grazia adına Metropolitan Museum'daki bu görkemli serginin nisan ayı başlarındaki açılış günlerine katılan Fabrizio Salina'nın anlatımına kulak verip, biz de çağlar boyunca dans"ın ritmine ayak uyduralım... Evet, hepımi?inbildiği gibi, doğal güdülerle ilkel toplumlarda ortaya çıkan dans, dinsel bir kalıp içine girip zenginleşerek bedenlere hâkim olurken, Roma Imparatorluğu döneminde cinsel niteliği öne çıktı ve abartıldı. Romalı " h ü r " vatandaşlar her şeyi olduğu gibi dansın bu yönunü de abarttılar ve hiçbir zaman, Doğu'da ve Uzakdoğu'da olduğu gıbı mistisizmle karışık cinsel yumuşaklığı ya da Yeni Zelanda, Tahiti veya Doğu Afrika yerlilerinin dehşetengiz ama 'doğaya uygun' dans şehvetini yakalayamadılar. Şuphesiz, her dansın cinsel duygulara yönelik bir dalgalanma yarattığı söylenemez. Elbette, dansta, cinselliğin yanı sıra yerel motifler ve hatta savaşçı duygular da bulabilmek olasıdır. Nitekim ortaçağ boyunca ve özellikle Haçlı Seferleri'nde, savaşçılar için dü