03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EV EKONOMİSİ Meral Tamer Düdüklü tencereye alışın! Tüpgaz fiyatlarının neredeyse ikiye katlandığı şu günlerde, düdüklü tencere ile yemek pişirmenin getirdiği kolaylıkları anımsamakta fayda var... atay'dan bize yazan Ayşe Sümbüllü adlı okurumuz, "Ben bir düdüklü tencere satııt almak istiyarum. Fakal eşim, lczzel konusunda çok litizdir. Onun İçin yemekleri agır ateşte pişirmeyl terrih ediyorum. Bu düdüklü tencerelerin çabuk pişirdiginf söylüyorlar. Gerçeklen oylc mi? Pekiyi bu çabuk pişmcden dolayı lezzet farkı oluyor mu? Yoksa çabuk pişme, buhan dışarı vermemesinden mi kaynaklanıyor? DtidiikNi tencere çok ekonomik diyorlar. Neden ekonomik?" diye soruyor. Tüpgaz fiyatlannın neredeyse ikiye katlandığı şu gıinleTde düdüklü tencereler hakkında birkaç söz söylemek gervekten de yararlı olabilir. öncelikle düdüklü tencereler yemeği çok kısa sürede pişirdikleri icin büyük çapta yakıt tasarrufu sağlarlar. Orneğin normal tencerede 1.52 saatte pişen bir kuru fasülye ya da bir parça et, düdüklü tencerede 20 dakikada, en fazla yanm saatte pişebilmektedir. Bir sebze yemeğinin düdüklü tenceredeki pişme süresi ise 10 dakikadır. ' Düdüklü tencerenin bir diğer yararı ise yemeklerin besin değerlerini korumasıdır. özellikle yaş sebzeler ne kadar uzun süre pişirilirlerse, besin değerleri o kadar düşer. Yaş Hem sağlıklı, hem de ekonomik... H sebzelerin besin değerlerinin en yüksek olduğu durum, çiğ oldukları zamandır. Buna karşıhk baklagillerin besin değeri, uzun süre pişmcden dolayı azalmaz. Şimdi Ayşe Sümbüllü Hanım, düdüklü tencerenin bu yararlarını bilmeli ve eşine de anlatmalıdır. Lezzet konusuna gelince... Düdüklü tencerede pişen yemeklerin daha az iezzetli olduklan konusu zaman zaman gündeme gelmektedir. Bunun nederılerinden biri, belki yemeğin çok kısa sürede pişmesi olabilir, ancak bence daha Onemlisi yemeği pişirirken tadına bakma olanağımızın bulunmamasıdır. Pek çok kişi, yemek pişirirken sık sık tencerenin kapağını açıp yemeğin tadına bakar ve tuzu mu eksik, ekşisi mi, tatlısı mı, suyu mu diye kontrol edcr ve gereken ilaveleri yapar. Düdüklü tencereninin kapağı bir kez kapandıktan sonra açılamadığı için yemeğin pişme süresi içindc ağız tadımıza uygun gerekli müdahaleleri yapmamız mümkün olamamaktadır. Dolayısıyla düdüklü tencereyi kullanmaya ilk başladığımızda belki lezzet açısından düş kırıklığına uğrayabiliriz. Ama aynı yemeği birkaç kez pişirdiğimizde ve eski alışkanhğımızı terk ederek yemeğe lezzet veren tüm malzemeleri baştan kararınca koyduğumuzda lezzet açısından da pek sorunumuz kalacağını sanmıyorıım. Ayrıca eğer lezzet sorunu varsa, belki tüm yemekleri düdüklü tencerede pişirmek gerekmeyebilir. örneğin bir haşlama et ya da pişme süresi çok uzun olan baklagiller düdüklü tencerede pişirilebilir. Fasülye piyazı yapmak Uzere haşlanacak kuru fasülye için de düdüklü tencere kullanılabilir. Bazı yemekler ise düdükle tencerede pişirildikten sonra belki sos eklenerek bir taşım daha kaynatılarak arzu edilen Iezzete kavuşturulabilir. Düdüklü tencerenin sağlık açısından bir diğer yararı ise pişirilen yemeğin tencerede bırakılmayıp derhal bir başka kaba aktarılmasıdır. Çünkü genel olarak buzdolabında düdüklü tencerede yemek bekletmek gibi bir adet pek yoktur. Böytelikle yemeği zaten bir başka kaba aktanyorsak bu kabın cam olmasına özen gösterebilir ve metal tencerelerde bekleyen yemeklerle metal arasındaki alışverişin önüne geçilmiş olur. Bu arada düdüklü tencerede yemek pişirirken, pişme süresinden birkaç dakika önce ocağı söndürüp düdüklü tencerenin kapağını açmadan beklettiğimiz takdirde, tencerenin içindeki buharla yemek pişmesini tamamlar ve bir miktar daha yakıt tasarrufu sağlamış oluruz. Z Tüketici, Arçelik ve memnun Koç Holdlng'e bağlı blrçok firmanın tüketici şikâyetlerine karşı duyartı ve olumlu davrandığı ve en iyi reklam olan "müşterlyl memnun etme" prensibini benimsediği dikkati çekiyor. Tüketicilerden gelen mektuplarda da bu örneklere daha sık rastlanıyor. Bu hafta bu mektuplardan ikisine yer veriyoruz: Ankara'dan bize yazan Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda görevli Mukaddes Akgül, bu köşeden yaptığımız "sorunlarınızı üretici firmanın yönetlcilerine lletln" çağrısı üzerine Arçelik Genel Müdürü Hasan Subaşı'na ve Arçelik Ankara Bölge Müdürü Kadir Durna'ya başvurmuş. Sorun yeni satın alınan ve bozuk çıkan bir çamaşır makinesiymiş. Yukarıda adı geçen yöneticiler konuyla yakından ilgilenmişler. Şimdi tıkır tıkır çalışan bir çamaşır makinesine sahip olan Mukaddes Akgül, "Ülkemizde okuyucuya ve tüketiciye değer verildiğini görmekten çok mutluyum diyor. Bir diğer mektup da Bursa'dan Fesçioğullan firması yöneticisi Hakkı Tütüncüler'den geliyor. Hakkı Tütüncüler, Beko tarafından üretilen yazarkasada meydana gelen bir arızanın firmanın ilgisi sonucu en kısa sürede ve herhangi bir bedel ödenmeksizin onarıldığını, yetkili servisin "kara kutu" olarak tanımlanan bclgedekı arıza için herhangi bir "bahane" göstermemesini memnunlukla dile getiriyor. Iki okuyucumuz da mektuplarının bu köşede yayımlanmaşımn hem tüketiciler, hem de üretici ve pazarlamacı firmalar açısından uyarıcı oldugunu, olacağını belirtiyorlar.D Çöpe atılması gereken îthal kakao "taze" diye satılıyor rak da Mart 1989 yazıyor. Yine Türkçe olarak malın Mart 1987'de üretildiği belirtiliyor. Ama kutunun üzerindeki Almanca yazılar tercüme edildiginde bu kakaonun son kullanım larihinin Ekim 1987 oldugunu görüyorsunuz" diyor. "Biz Afrika ülkesinde mi yaşıyoruz allaha$kına... Bunu görünce kendimi Afrika Ulkelerinde süresi dolmuş yiyecekler gönderilen aç insanlara bcnzettim. Malı geri götiirdiim. Satın geri de almadı" diyerek adeta isyan eden okurumuz haklı. Bize gönderilen kakao kutusunu inceledik. Gerçekten de kutunun üzerinde "Kn az Ekim 1987'ye kadar kullanılabilir" diyor. Bu ifadenin "en çogu" ise olsa olsa Aralık 1987 olsun. Ama ithalatçı firma kutunun üzerine Türkçe olarak yapıştırdığı ve kendi adını da yazdığı broşürde son kullanma tarihini Mart 1989 olarak verip tüketiciyi, hem de sağlığı ilgilendiren bir konuda fahiş bir biçimde aljatmış bulunuyor. Biz olayı bu köşeden okurlarımıza duyurmak ve onları uyarmak istedik. Demek ki ithal malı gıda maddesi satın alırken sadece bu malların üzerine yapıştırılan Türkçe etiketlerle yetinmeyip, orjinal etiketindeki bilgileri de incelemek zorundayız. Zaten biz Türkiye'de tüketici olmanın ne kadar heyecan verici oldugunu hep söylemiyor muyuz?D HJmur Dış Tıcaret Ltd. Şti. tarafından ıthal edilen "Kaba marka kakaonun ıthalatçı flrma tarafından kutusuna yapıştırılan etiketinde, imal tarihi mart 1987 Son kullanma tarihi ise mart 1989 olarak belirtılmiş (üstte). Oysa kutunun yan tarafında Almanca yazılan yazıdan hareketle altındaki son kullanma tarihine baktığımızda ekim 1987 tarihiyle karşılaşıyoruz. stanbul'dan telefonla bizi arayan bir hanım okurumuz, kullanma süresi dolduğu halde tazeymiş gibi satılan ithal malı kakaodan yakındı ve "tiiketicinin dolandınlması" olarak nitelediği bu olayı basına yansıtmamızı istedi. Okurumuz daha sonra kakao kutusunu gazetemize gönderdi. Okurumuz, "Ben 5 yaşındaki çocugum için hep NestQuick alırdım. Çünkü sütü tek başına içmek istemiyor. Siitün içine atıldıgında hemen eriyen bu tiir kakaolar kullanıyorum. Ama son olarak NestQuick'in fiyatı o kadar arttı ki, aynı işi gören ve yine Alman malı olan "Kaba" marka kakao satın aldım. Üstelik 2 kutu aldım. Kutunun üzerinde IIhalci firmanın adı ve son kullanma tarihi ola I 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle