Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Diskoteklerin ışıltılı yükselişi Kırk beşlik plakların cızıltısından 12 bin vatlık ses düzeninin gürültülü hâkimiyetine geçiş çeyrek asır sürdü. Ve bugün uluslararası diskoteklerimiz teknolojinin her imkânına sahip. Slna Koloğlu LOŞ ZEMİN KATLARDAN ELEKTRONİK DONANIMLI PİSTLERE O rtada büyük bir pist var. Pistin etrafındaki üç merdiven, Ust katta balkon şeklinde çepeçevre sıralanmış restoranın masalar bölümüne götürüyor sizi. Tavan, olduğu gibi çelik konstrüksiyon: tstenildiği zaman, 'olduğu gibi', ray sistemiyle piste doğru inip kalkabiliyor. Pistte "binlerce" dedirtecek bir yoğun insan kalabalığı, kımıl kımıl dalgalanıyor. Bu kımıldanmanın çok ötesinde bir hızla, ışık huzmeleri, havada kendi başına dans eden mUziği yakalamaya valışıyor. lstanbul'un Gayrettepe semtinde, Discorium'dayız. Adı üstünde, burası bir diskotck... 'Toplu dans* dalgası yayılınca Diskotekler, insanların dans etme isteftinin, şchirleşme iie yorumunu bulduğu raekanlar. Tarih boyunca insanlar toplu olarak dans etmeyi "gelenek" haline getirmişler. Şehirleşme ile birlikte, toplu dans bir 'kurum' olarak kendini diskotekte bulmuş, müzik de gelişımini diskoteklerle birlikte göturmüştür. Dans figürleri ve müzik türleri, kendilerini dans pistlerinde göstermiştir. Dünya çapında bakıldığında, diskoteklerde "dönum noktası", "Salurday Night Fever" ve "Grease" adlı filmlerle gerçekleşmiştir. Bir yerde, disco müziği bu iki filmin etkisiyle ritmini bulurken diskotekler de bu salgırun etkisi altına girmiştir. Türkiye'de de diskotek modası bu filmlerin gösterilmesiyle birlikte yayılmaya başladı. Ve büyük diskotekler bu filmlerin ardından açıldı. 60'lann amatörlüğünden 80'lerin profesyonelliğine Diskotek, Türkıye'ye tepeden inme geldi diyebiliriz. Yani Batıdaki geleneğin sonucu diskotek bize, "Filmlerde gördükten, gazetelerde okuduktan, bizde niye olmasın? diye bir düşünce kafalara yerleştikten sonra gelmiştir. lstanbul'un büyük gece kulüplerinde program arasında müzik eşliğinde dans edilmeye başlandıktan sonra, Uzerinde "diskotek" yazan ve daha çok, zemin katlarda dar karanlık mekânlardan oluşan yerler açılnıaya başlandı. Club 12, Hydromel, 70'li yılların gençliğinin gittiğı ilk diskoteklerdi. Doğrusunu söylemck gerekirse diskotek olayı toplum ıçinde pek tazla istekli kaışılanmadı. Kapalı, hele hele kızların gittiği ve "içeride ne oldugıtnu bilinmcyen" bu yerler sürekli tepki aldı; polisin baskınlarına uğradı. Uyuşturucu kullanıldığının saptanması, zaten var olan "toplumsal baskı" ile birleşince, diskotekler kapanmaya ya da eski rağbetini kaybetmeye başladı. 80'li yıllara geldiğimizde, Türkiye'nin değişen siyasi ortamı, diskoteklerin potansiyelinin değerlendirilmesi gerektiği fikrini ortaya koydu. Daha önceleri mahalle aralarında gençlerin bir pikap ve 45'lik plaklarla kurdukları diskoteklerden bugün büyük holdinglerin isimleri kadar büyük paralar harcayarak açtıkları büyük mekânlara geçildi. Stüdyo 54, Airport derken Discorium. Bu diskoteklerin ortak özellikleri, Batıdaki tüm ışık, ses tek "Kontrollü diskotek" Discorıum'a gece saat 24 OO'ten önce gırmek isteyenler üç ayrı denetimden geçmek durumuyla karşı karşıya nolojisi, geniş alan, şık giyim. Son olarak Istanbul'da açılan Discorium'un diğer bir özelliği ise, uluslararası olmak. ABD'deki "Hlpodrom", tngiltere'deki "Palladium"un bir halkası Discorium. Oayrettepe'deki yerine gittiğinizde "ciddi" bir hava ile karşılaşıyorsunuz. Hemen girişte arabanızı park etmeye hazır "smokinli kâhyalar" sizi bekliyor. Erkeklere "kraval mecburiyetini" getirirken hanımlarda da "mini eteğin egemenliğini" sergiliyor Discorium'un pisti. Diskoteğin giriş kapısında sıraya giriyorsunuz. Kapıda smokinli bir "buddy garde" önündeki listeden isminizi bulup sızı içeri alıyor. Saat 24.00'e kadar rezervasyonlara öncelik var. Sonra isteyen girebiliyor. Kapıyı atlattıktan sonra, içeride fış kuyruğuna giriyorsunuz. 15 bin liralık fisin içinde bir içki serbest. Ikinci kadehten sonrası, sizin kesenize bağlı. ÜçUncU 'koatrol' diskoteğe girişte. "Discorium" yazılı bir kazak giyen genç, yüzünüze bir kere daha bakıyor ve karar veriyor: "Artık girebilirsiniı..." Discorium 2500 kapasiteli bir mekâna sahip. Diskoteğin teknolojisi saat 24.00'te başlayan "Hofgddiniz" gösterisi ile ortaya çıkıyor. Carl Orff'un ünlü "Carmlna Burana" adlı kantatı, diskoteğin 12 bin watt gücündeki ses düzeninden cıkarken insanın içi Urperiyor. II