Katalog

Kralı 2. Charles arasında antlaşma imzalanırken, Freyr şatosunda ikram edilir. Fakat 19. yüzyıla kadar fazla tutulmaz. 18. yüzyılda Fransa köylerinde patatesle kahveyi değiş tokuş ediyorlardı. Kahve artık askerlerin içkisiydi. Ondan içmeyenlerin kaleleri gerektiği gibi koruyamadıklarına inanılırdı. tnsan doğasına aykırı, ezici çalışma şartları altındaki fabrika işçileri için de ideal bir tonikti. 1878'de Avrupa'daki kahve fiyatına Anvers Borsası karar veriyordu. Brezilya ve Güney Afrika'dan ithal edilen kahvenin yarım kilosu, bir somun çavdar ekmeği ile aynı fiyata satılıyordu. Daha koyu renkli kahveyi sevenler kurutulmuş hindiba (chicore) kökti tozunu kahveye karıştırıp içıyorlardı. Liege'de yağlı kahve içiliyordu. Hatta ekmeğin üstüne domuz yağı sürüp, üstüne öğütüimüş kahve ekip yiyenler de vardı. GUnümüzde en makbul kahve, Arabika kahvesidir. Yaygın olarak San Domingo ve Haiti'de yetişir. Kafeini ve acılığı daha azdır. Robusta Kahvesi Angola, Kongo ve Endonezya'da yetişir. O kadar makbul de Kahveli Bonbon 150 gr. pudra şekeri 150 gr. çiğ krema 2 yemek kaşığı bal (40 gr.) 2 tatlı kaşığı neskafe Şeker, krema, bal ve kahveyi bır kapta ağır ateşte aşağı yukarı 40 dakıka karıştırarak pışırın Bır tepsiye alümınyum kâğıt serıp, yağlayın Üstüne karışımı dökün 5 dakıka soğumaya bıraktıktan sonra 2 cm boyutlarında kare parçalara kesıp, 60dakıka soğuk bır yere koyun BiRPâRdak eonun Rı Bir fincan kahve alır mıydınız? Kahve Yemen'den Mekke'ye, Medine'ye ve oradan bütün Arap ülkelerine yayılmış. 1615 yılında kakao ve çaydan sonra, Osmanlı lmparatorluğu limanlanndan Venedik'e giden gemiler kahveyi de alıp götürmüşler ve Avrupa'da ilk kahvehane 1645'te Venedik'te açılmış. Bunu Oxford, Lahey, Marsilya, Hamburg ve Londra izlemiş. Yaklaşık iki asır önce, Fransız devlet adamı ve diplomat Talleyrand kahve için şu satırları yazmış: ram edcr. Diderot, Vollaire, Fonlenelle, Buffon,... her gün on iki, on üç bardak kahve içen tiryakiler olurlar. 1683'te Viyana Kuşatması'nda asker olan Kolschitzky'ye Osmanlı hatlarına sızıp keşif yapma görevi verilir. Kolschitzky ilk defa olarak kahveyi tanır ve 17. yüzyılda ilk kahvehaneyi açar. Kahvenin tortusunu atıp içine süt ve biraz bal ekler. Böylece meşhur Cafe Viennois (Viyana Kahvesi) doğar. Belçika'da ilk kahve 1675 senesinde 14. Louis ve Jspanya ğildir, ama bol ürün verir ve Arabika ile genellikle harman edilir. Kahve, Kuzey Avrupa ülkelerine doğru gidildikçe daha fazla tüketilir ve daha açık olarak içilir. Italya'da senede kişi başına duşen kahve 4 kg., Belçika'da 7 kg., Finlandiya'da ise 13 kg.'dır. 18. yüzyılda denildiğı gibi, "Üzuıtı şarabı başı döndürür, sarhoş eder; bira sersemleştirir; elma şarabı uyutur; rakı yakar; kahve dinçlik verir, ncşelcndirir ve coşturur." Bu haftaki ilk tarifimiz bizi bu sözlerdeki gibi keyiflendirecek bir Liige kahvesi. Vakıa bizde kahve denince genellikle (mümkünse taze çekilip) çok sıcak içilen Türk kahvesi akla gelir. Ne demişler eskiler: "Ehli keyfin keyfini ne tazeler? Taze elden piymiş, taze kahve tazeler." Fakat Avrupa'da ılık, soğuk, sıcak, çeşit çeşit servis edilen kahveler var. Onlardan bir tanesini bugün deneyebılirsiniz: Yarım litre suyun içine arzuya göre neskafe ve şeker koyun. 3/4 litre çiğ krema ile kuvvetlice çırpın soğuk olarak hemen servis yapın. Neskafeli parfe Malmearasl 3 yumurta sarısı 100 gr. şeker 1 yemek kaşığı neskafe 1 yemek kaşığı ılık su 1/4 lt. çiğ krema 1/2 paket vanilya Yapılışı: Yumurta sarısını şekerle çırpın Kahveyi ılık suda erıtıp, karışıma ekleyin Çıö krema ve vanılyayı da ıçıne koyun 34 kalın kâseye veya dondurma kadehlerıne doldurun Donduktan sonra susleyıp, servısını yapın "Şeytan gibi siyah Cehennem gibi sıcak Melek gibi saf Aşk gibi yumuşak" Bazı kaynakların Habeşistan'da milattan önceki devirlerde bile kullanıldığını yazdıkları kahve, Arabistan'da bin seneden beri bilınıp, içiliyordu. Bir zamanlar Yemen'de bir çoban, keçilerini otlatmaya gördüğünde, hayvanların bir ağaççığın kırmı/.ı mcyvelerinden yediklcri geceler son derece neşeli, hareketli olduklarını ve bütün gece etrafa çifte atıp uyuyamadıklarını gözlemiş. Bir mollaya bu durumu bildirdiğinde, o da bu yemişlerden toplamış ve kaynatıp içmiş. Sonuç şaşırtıcı olmuş, zira bu sıvı, bütün yorgunluğunu aldığı gibi, kendini hiçbir zaman olmadığı kadar zinde hissetmesini sağlamış. Beraber çalıştığı arkadaşlarına da nöbet tutacakları geceler bundan içirmiş. Nöbetçiler artık bütün gecelerini dinç geçiriyorlarmış. MüslUmanlar bu kjrmızı meyveleri Allah'ın bir lütfu olarak kabul etmişler ve bu bitki Yemen'den Mekke'ye, Medine'ye ve oradan bütün Arap ülkelerine yayılmış. Kahire'de 1510 senesinde "Kahvah" adlı kahvehaneler açılmış. 1615 senesinde kakao ve çaydan sonra, Osmanlı lmparatorluğu limanlanndan Venedik'e giden gemiler kahveyi de alıp götürmüşler ve Avrupa'da ilk kahvehane 1645'te Venedik'te açılmış. Bunu Oxford, Lahey, Marsilya, Hamburg ve Londra takip etmiş. Bir gün elçi Siileyman Aga, 14. Louis1nin davetlisi olarak Versaille Sarayı'na davet edilir ve hediye olarak da kahve götürür. Orada bulunduğu sürelerde de gelen üst düzey misafirlerine kahve ikramı yapar. 14. Louis için kahve, artık vazgeçilmez bir içecek haline gelir. Saray seralarında kahve yetiştirir, kendi kavurur, hazırlar ve ik Mizah tarihinden Dünyı Kupaıı futbol maçlan büyük bir heyecanla sttrerken, bu kupayı hangi takırrun Olkesine götüreceji daha jimdiden mcrak konusu oldu. Bu arada Dünya Kupası maçlan nedeniyle, TKTnin niteliksiz prognun lanndan az da olsa kurtulmuş olduk. Dünya Kupası'na katılan takımlar futbol ziyafeti çekcrken, biz de sizc lurhan Sclcuk'un ve Fransız kara mizahcı Serre'nirj yapıtlanndan derlediğimiz futbol karikatür lerini sunuyoruz.. %nt>»tfwwj**h>tıi* j t»l/C*f ICI'fl'f»t Bu karikatürden ne anhyorsunus? JDunyayı ikiyc bolerek kadeh olarak kulUuunif. Bununla güçlü devletlerin her jeye hâklm olma, yonetme istekleri ve istekterini gerçeklestirdikleriııden kendi başanlanna kadeh kaldınflan simgesel olarak anlatıhyor. Daha aynntüı dtyundugunıuzde yıjınıiıtıiTin her anınA» ywnilgimtw'> haklanmızuı elimizden alınışına kadeh kaldıranlar bulabilir ve örnekîer gösterebiliriz. înd ÎUnç (yükMkokul öğrmeU) L/unyayt iki ld$i paylaftini}, kadeh tokuşturuyorlar. Bu paylaımadan da çok memnımlar, çOnkfl tokufturma bir tnemnuniyetin ifadaidir. bakahm Itııim m>« .iaal bllecrk? Siynsi Atasözleri Armut agacından, muhalif iktidardan uzağa düşmez. Armutun sapı, muhalefetin çöpü var. Baba bilgisiyle adam siyasi olmaz. Bağlı muhalefete tavşanlar bile saldırır. Çavdar umifMfap baklava, diii ıınıninn dalkavuk ofanaz. Çengj öltUü çalgı. dalkavuk ölüsu çeknkk kalkaı, Doimut 1956 Oüldtn ŞmhlH (ukrtfr) HAKAN DERMAN 25