Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
iım \WB\WW\W I bilmeycn hcrkesin dans etmesi ve bu arada içip "kafayı bulması" gerek... Evet, "Rocio" haccında, içki ve dans haccın vazgeçilmez şartları arasında. Kadehler bir an boş kalmıyor... Bu arada, yol boyunca gönül ilişkileri de gelişiyor. "Bu nasıl hac? Hem din, hem de bıitiin bu eglence, sefahat nastl bagdaştırüıyor?" diye sormaktan da kendimi alamıyorum. Yürüyerek giden hacılardan biri olan Aagnsto bu sorumu, "Bizim kin inanç bir cosku kaynagı. Meryem ile buiuşmaya coşku ıçinde gidiyoruz. Sonra bu hem içeriz, hem dans ederlz, hem güleriz, hem aglaru, hem de dua ederiz yol boyunca," diyerek yanıthyor. Baştan F Rocto haccuun tn önantt anu Meryem'e dokunmak. NİLGÜN CERRAHOĞLU. ipin açık pencerelerinden içeriye sıcak havayla birlikte yoğun bir toz bulutu giriyordu. Ne ParisDakar Rallisi'nde, de Afrika'da safarideydim. Oysa çevremdeki flamenko giysili tspanyolları unutacak olsam kendimi rahatça Sahra'da sanabilirdim. GözUmun önünde kilometrelerle kunı yığınlan uzanıp gidiyordu. Ufukta, gökyüzü kum tepeleriyle birleşiyordu. Evet, burası Afrika'nın kazara Endülüs'te kalan toprakları olmalıydı. Sallana sallana ilerleyen cipin içinde gozlerime, burun deliklerime ve ağzıma dolan yeni bir tuz bulutuyla gene uyanıyorum. Bizi sollayan bir traktörün ve önümüzde at Uzerinde dörtnala gidenlerin arkalarında bıraktığı toz bulutu bu. "Fellini", diyorum kendi kendime, "Şimdi burada olsaydı, yeni bir film için bulduğu bu malzemeye ne kadar sevinirdi kimbilir?" " R o c i o " yani her ilkbaharda, mayıs ortalarında, Endülüslülerin Hazreti Meryem için düzenledikleri hac bayramı, gerçekten Fellini'lik bir olay... tspanya'nın Huelva kentine bağlı " R o c i o " adlı kuçük Endülüs kasabasında, 15. yüzyılda bir avcıya "göründUğU" iddia edilen Meryem için düzenlenen, karnavalla karışık bir hac bu. "Rocio Meryem"ine inananlar, Ispanya'nın her tarafından fakat özellikle Endülüs'ün dört bir yanından gelerek bu hac kafilesine katılıyorlar. Aslında hac sırasında, dinsel bir coşkudan çok karnaval havası ağır basıyor. öğle sıcağında, yanımızdan kimi motosiklette, kimi atk arabaların Uzerinde, kimi traktörde, kimi de ellerinde değneklerle yürüyen kafileler geçiyor. 70 bin kişiyi bulan bu insanların çoğu, maddi olanakların darlığından değil, adaklarını yerine getirmenin bir biçimi olarak "Rocio Meryemi"ne şükranlarını belirtmek için, yayan ya da gelencksel atlı arabala nnda, meşakkatli bir yolculuk yapıyorlar. Yürüyenlerden birini durdurarak nereden geldiğini soruyorum. Yol boyunca yediği tozlardan yUzil ve üstü başı simsiyah olmuş hacı adayı, "Sevilla'dan" diyor ve ardından 3 gündür yürüdüğünU ekliyor. Sevilla Rocio arasındaki 80 küsur kilometreyi katetmek için, yaya hacdarın günde ortalama 2025 kilometre yol gitmesi gerekiyor. HaftaJardır bu hacca haarlanan bazılan ise, Uzeri çiçeklerle süslü, tenteli kubbeleri bulunan öküzlerin çektiği arabalarda ilerliyorlar. Üzeri danteller ve rengârenk krepon kâğıtlarıyla süslü çiçeklerle bezenmiş bu arabalar için, Rocio haccına 40 yıldır aksatmadan katılan Hermano Mayor, "Punlar", diyor, "Endülüs'iin kırsal yapısuu yansıtıyor. Ancak Endiiliis'te tanmın yava$ fakat ctkin bir biçimde makinelefmcsl sonnnda yerlerini giderek 'Land Rover'lara, ciplere ve traktörlere bırakıyoriar. Ve sanıyonım Uerkk bu arabalar yerlerini tamamen traktörlere, ciplere bırakucak. Oysa yıllar öncesinin haclarında, sadece bu tenteli çiçekli arabalara, at arabalanna ve at sırtında gidenlere rastianırdı..." Rocio haccına en tıpik özelliklerinden birini kazandıran, öküzlerin çektiği bu arabalar aslında iki kat. Alt bölUmUnde Uçdört günlük yol için gereken yiyecek, giyecek ve hayvan yemleri bulunuyor. Dantelli bir perdenin örttüğü üst kısımda ise, atılan şiltelerin UstUnde insanlar uyuyor. Buralarda şimdiden 30 dereceye varan öğlc sıcağına karşı, hacı adayları bulabildikleri ağaçlıkh bir alan uzerinde mola veriyorlar. Arabalar durur durmaz gitar sesleri yükseliyor. Gruptan bazılan yiyecekleri hazırlarken diğerleri hemen gitar seslerine eşlik cderek dans etmcye başhyorlar. Flamenkoyla hiç ilgim olmamasına rağmen, hemen gelip biri dansa kaldırıyor. Flamenko yapmasını bilen lamenko yapmasını bilen bilmeyen herkesin dans etmesi ve bu arada içip "kafayı bulması" gerek. Kadehler bir an boş kalmıyor. Bu arada, yol boyunca gönül ilişkileri de gelişiyor. aşağı mükellef bir sekilde döşenmiş sofranın başına geçilince de bizim Anadolu usulümüze uygun bir ikram faslı başlıyor. Bardağı ya da tabağı boş bulan, heınep dolduruyeriyor. "Çok doydum", "Artık yeter" gibi itirazlar ise, "Yoksa begenmediniz mi?" alınganlığı ile karşılanıyor. Tüm misafirperverlikleri, ikramları, dışa dönüklükleri, yaşama sıkı sıkıya baglanışları, coşkuları ve ıçtenlikleri ile, EndUlüslülcrin ibadet şekilleri de kültürel özelliklerini yansıtıyor. Biraz gitar, güneş ve şarapla mutlu olmayı bilen bu halk, 8 gün sUren Rocio haccı üçük Rociç ? :işi tarafından karnaval şenliği Hinin vazgeçilmez Roclo haccuun m tltiz öalUğl, yokuluğun, Oztl olarak süsUnlp Içl ddşenmlf âküz arabalanyta yaptbnan. 17