Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Necatigil Şiir Ödülü Cevat Çapanhn o t/v Bugün ülkemizde "şiir çevirisi" dendiği zaman hemen aklımıza Cevat Çapan gcliyor."lrlandaTiyatrosunda Gerçekçilik", "Değişen Tiyatro", v "Bir Oyun Yazarı: John Whiting" gibi incelemelerinin yanı sıra ^edebiyat eleştirisi alanında yankılar uyandıran kuramsal kitapları • dilimize kazandıran Çapan, özellikle çağdaş Ingiliz, Amerikan, Yunan şairlerinden yaptığı çevirilerle tanınıyor. Çapan'ın şiirle ilişkisi 1950'li yılların başına dek uzanıyor. Sık sık yayımlamasa da şiire uzun yıllar emek verdiği belli. Bu emeğinin ürünlerini geçen yıl, "Dön Güvercin Dön" başlığı altında toplamıştı. Geçen 13 aralık günü "Dön Güvercin Dön" kitabıyla Cevat Çapan, Behçet Necatigil Şiir ödülü'ne değer bulundu. Uzun ve sabırlı bir birikimin ıırunü olan şiirlerinın ülkemizin özgıln şaırierinden Behçet Necatigil anısına konan ödülü almasındandolayı Cevat Çapan'ı kutluyor, aşağıya "Kış Bitti" adlı şiirini alıyoruz. i Io •ö K,s Bitti "Vedalaşmalartn itmini yaptım ben," Sıirgunlerin uzmanlığını Bir vapur nasıl kalkar bir limandan. Tren nasıl an acı öter, Oğrendim. Yıllarca mektuplarla yaşadım. Kaçak tıitUn, yasak yaym Larla beslendim. Unutmadım. Unutmadım. En çok yelkenleri özledim Bozkırın buzlu yalmzlığında. Dağlar yoklu, dağlar yoktu, Rüzgârlara yaslandım. Çılgın rmydırn, tutsak mıydım Yüreğinde karanlığın? Kan kuruduBen gul oldum açıldım. CEVAT ÇAPAN o Yazısız! Üç gunluk bir yavru ardıç kayanın usiunde büyümeye durdu uç gunluk bir yavru kuş canı kanatlartnda; uçmaya durdu. toprakta adı bilinmedık bir böcek gerindı: gördüm toprağın karnında binbir ses, belli ki doğuracak: duydum ağacın en küçük, en kuyıu damarına. dokundum dağ delınır mı, delınir; denız yanar mı, ihtımal insanoğlu ıkıye böldu uykusunu iki elıyle dağı delmeye durdu uç günluk bir gul gördu bunu karda, boranda açmaya durdu. \HMET Çl HACI Kalınlaşan polis dosyaları Fransız polisi, her ünlü sanatçı gibi ispanyol ressamı Petblo Picasso için de dosya tutmuş. Picasso, yurdundan bir kez çıkmış, bir daha dönmemişti. Bir sanat akımına uymuş, sürrealistler arasına katılmıştı. ispanyol iç savaşı, ardından İkinci Dünya Savaşı, Picasso'yu Fransa'dan ayıramamıştı. Sıkıntı ve bunalımlar dönemini Fransa'da geçirmişti. Alman savaşı sırasında bir süre güneye inmişti, o kadar. İspanya demokrasiye kavustuğunda birkaç kez yeni yöneticiler Picasso'yu çağırmışlarsa da gidişini hep ertelemisti. öğreniyoruz ki, Fransız polis arşivlerinde gizlenen Picasso'nun dosyası, içişleri Bakanlıgı'ndan alınarak Küttür Bakanlığı'na aktarılmış. Ressam Picasso'yu bir yandan İspanyol polisi izlerken, bir yandan da Fransız polisi izliyormuş. Fransız arşivierindeki polis kayıtlarına göre Picasso, "Ressam ve Fransız Komünist Partlsl üyesi" dir. İspanyol polis kayıtlarına göre, "Tehlikeli bir rejim düşmanı"... Ne ispanya'da Franco var, ne de Paris'te Picasso... Çok şey yer değiştirdi. Faşist Franco gitmiş, yerine ispanyol demokrasisi gelmiştir. Faşistlerden çoğu ispanya'dan kaçtılar, demokratlar geldiler. Işin tuhaf bir yanı daha var. Fransız Kültür Bakanlığı'na teslım edilen 'tehlikeli ispanyollar'ın dosyalan arasında, şımdi ispanya Başbakanı olan Felipe Gonza/esinki de var. Hem Fransız rejimi için hem de ispanyol rejimı için bir zamanlar Gonzales de tehlikeli sayılıyormuş. Bugün ise alınıp verilen dosyalar birar onur bekjesidir. İspanyol demokrasisi için kimler savaşmış, kimler kaytarmış belli oluyor. Elbette ki Kültür Bakanlığı'na teslim edilen dosyalann bir kopyası, İspanyol yöneticilerince 'stenecek ve onur veren bir köşeye konacaktır. Her ülkenin arşivlerindekı polis fişleri ve dosyaları yeri geldiğinde çok önem kazanır. Bugün bizim ülkemizde de polisçe birçok dosyalar tutulmaktadır. Bu dosyalann varlığından ötürü birçok yazar, sanatçı, şair ve ressama pasaport verilmemektedır. Nıye verılmiyor? Bu dosyalara göre tehlikeli'ler arasında sayılıyorlar da ondan Demokrat Parti 1950 yılında tek başına iktidara geldiğinde, daha önce verilmiş bir söze uyarak, polisteki dosyaları ortadan kaldıracaktı. Nitekim Başbakan Yardımcısı, bir basın toplantısı yaparak bu dosyalardaki gülünç bilgileri okudu, dosyacılarla alay etti. Bu dosyalardaki raporlarda Demokrat yöneticiler için çok gülünç şeyler yazılıydı. Ûrneğin, Milli Savunma Bakanlığı yapan kişi için, polis raportarında, "Yurtseveıiiğinden şüphe edilir" diye yazıyordu. Oysa bu kişı bakan koltuğunda oturuyordu. Bu polis raporları yakılacak, bir daha böyle şeyler tutulmasın diye kurallar konacaktı. Ama olmadı. Aradan bir süre geçti, bu kez Demokrat yöneticiler, muhalifleri için, "Senin dosyan var elimizde" diyerek gözdağı vermeye başladılar. İktidarda kaldıklan on yıl boyunca bu dosyalara yeni bilgileri, Demokratlar yazdırdılar. Bir kez bir yazar ve sanatçının poliste dosyası açılmayagörsün... Açıldıktan sonra dosya kalınlaşır, hiçbir zaman incelmez. 'Nerden biliyoreun' diye soracaksanız, 'kendimden' diyeceğim. Ne zaman pasaport almaya kalkışsam bu dosya ortaya çıkar, göz atanlar kalmlığından ürkerier, sorumluluğu Bakan'a yükleıier. Yureklı bir Bakan çıkıp. Verin' diyene kadar da dosya ortalıkta dolaşır. D Küçük Kız Bir toprak yığmını dağ çay suzeğini kepçe yerine koymuştu naylon papucunu gemı bir su bırikmtısıni denız saymışn kuçuk kız Arıon'ca şarkılarda Nemrut 'ça oyunlara dalmıştı Kımdı bu kız nereliydi adı neydi önemli mi soyunmuştu ya tanrılığa yeni başian yaratmak için kendini. ijABA.N AKBABA Ne Kalır saçlarımızın arasmda kaybolurduk sevişmelerimiz kaldı boynumuzda süsleriz, okşarız, kaçamak yerlerini yaşamtn bir çiçeğin kulağına fmldarız; ne kadar güzelsin bukalemun bakarlardı bulutlara, memelerin, ust dudağın sulardı, fırtmaydı, gizdi, aramızdaydı yangın gelmedin, bir bulut düştü denize, troya yanıyordu bir aşkı yakapaça götürüyorlardı, sanki ytireğim tezer özlü öldü, hepimize bir şeyler söyleyen kafka da ağaçlar da ölüyor, kuşlar da, günluk yaşam da Şiir Vstiine Sevgilının gözyoşıdır şıır ayrılıgm huznu Kırların çiçeğidır şiir vaşamın sevıncı Ozanın patlayan duygularıdır şıır valnızlıg'ın çıRlı&ı Halkın bıyuz guvercinldir $iir barışın muştusu Gençlıktır şıır okurunu bulur Aydınlığın soluğudur şiir geleceğe solur... ERCA\ AKBAY ölü alkol her yanımız, dökıilıir kanı parmaklarımızın aşk çullanır buralanmıza, kayıp gider güz boynumuzdan paldır küldür bir zamana düşüyoruz. sızarak, bırden! bir tütüne, bir şarkıya, hep yalnızlığa düşüyoruz aklın cazibesi kadınlar, daracık yürürler kaplunıbağa telaşıyla, ruzgâr gibi düşünüp kendini beğenmif imgelerimiz, ikı seksen uzayan hüzün yürek ucuyla konuşmah, gücenik şiirler yazmatı, küllerle hüznün balkonlannı açık tutuyorum ardına kadar napoliten bir güneş vurur kendini sokaktara fıillerimiz, filler kadar sağlam, kişneyen atlar kalır ne kalır, şakrak bir gök, akdenizli bir edâ kalır yaşamak ey, arayıp arayıp bulamadığın nedir senin?... ENGlN TURGUT 22