06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

nen kişinin testten 3040 saat önce uyuşturucu kullandığını bu yoldan saptamak mümküıı değil. Nitekim idrar testinden geçmek zorunda olan sporculardan bazıları, testten hetnen önceki biriki gün boyunca bol su içmek yoluyla "temiz çıkıyorlar." ABD yönetiminin başlattığı uyuşturucuya karşı seferberliğin yavaş yavaş tüm dünyayı sarmasının bir göstergesi olarak, bu yıl VVimbledon'ın tarihinde ilk kez erkek yanşmacılar idrar testinden geçirildiler. Söz konusu testler ABD'de öyle bir güncellik kazanmış ki üst düzeylerdeki devlet görevlileri gönüllü olarak idrarlarını tnceleterek "şereflerini kurtarmak" yoluna gidiyorlar Uyuşturucu kullanımını engellemesi beklencn bir diğer önlem de tedaviler. Ama uyuşturucu bağımlılığının tedavisi öyle zorlu bir süreç gerektiriyor ki tedaviye gönüllü olanların iyileştirilmesi bile kolay mümkün olmuyor. Ûstelik uzmanlara göre tedavi merkezleri, gerek donanımları, gerekse yöntemleri açısından oldukça vetersiz durumda. Nitekim iyileşmiş gözüyle bakılan pek çok kişinin en az iki yıl sonra yenidcn uyuşturucu bağımlısı haline geldiği saptanmış. Belki de bu yüzden yetişkinlerin tedavisinden çok, ilk ve ortaokul çocuklarına uyuşturueudan korıınma yollarının öğretilmesi hedefleniyor. ABD'de ilk ve ortaokul çağındaki çocukların <7o72'si uyuşturucu konulu seminerlere katıl'yor. Bu seminerlerde, "Otobüste birisi yanınıza yaklaşıp size kokain verirse ne yaparsınız?" "Tekrar lekrar teşekkiir edip istemediğinizi söylersiniz!" türünden pratiğe yönelik soru ve yanıtlarla eğitilen çocukların, hiç değilse 1012 yaşına kadar uyuşturucu karşıtı bir bilinçle hareket etmesi sağlanıyor. Bir gozlemciye göre, ABD yönetiminin uyuşturucu konusundaki en büyük müttefiği, lOyaşından küçük çocuklat. ABD'de 1982'de 853 milyon dolar olan uyuşturucuyla mücadele bütçesi, bu yıl 1.5 milyar dolara çıkarılmasına karşm, 1982'de uyuştucucu kullananların tedavisi için ayrılan 200 milyon dolarlık fon, bu ytl 126 milyon dolara düşürüldü. Beyaz Saray, kısa bir süre önce 23 milyar dolarlık bir paketin uyuşturucuya karşı savaş amacıyla kullanılacağını açıkladı. Gözlemcilere göre bu mebtağ büyük ölçüde, ABD'nin bazı Latin Amerika ve Asya ülkelerinde sUrdürUlen uyuşturucu madde üretimine karşı kapsamlı bir mücadeleye hazırlandığı anlamına geliyor. ABD yönetimi, Latin Amerika ülkeierinde uyuşturucu satışı ve kullanırnındaki artışın, iç savaşlara, hatta devrimlere yol açacak ölçüde toplumsal dengesizlik yaratacağını öne sürüyor. Bolivya, Kolombiya, Meksika, Ekvator ve Peru'da uyuşturucu üretimi neredeyse ulusal bir etkinlik halini almış. Beyaz Saray, ABD'ye giren eroin ve marihuananın %3'ünden sorumlu tutulan Meksika,'da, uyuşturucu satışıyla bağlantılı rüşvet miktarının ülkeyi iç savaşa sürükleyebilecek boyutlara varması yüzünden endişe duyduğunu gizlemiyor. Miami'ye giden bir uçağın tekerleklerine saklanmış çok miktarda kokaini ortaya çıkaran Avianca Havayollan Güvenlik Müdürü Carlos Luna'nın öldürülmesi, Kolombiyalı uyuşturucu satıcılarının da bir hayli etkin olduklarını kanıtladı. lşte tüm bu nedenlerle, ABD'de tüketilen kokainin %15'ini urettiği kabul edilen ve tüm yasal ihracat değerini aşan miktarda yasadışı kokain ihracatı yapan Bolivya'nın ardından Kolombiya ve Peru'ya da müdahale edilmesi kaçınılmaz gözüküyor. Ne var ki bu Ulkelerdeki uyuşturucu dağıtımcıları, oldukça etkin ve karmaşık aygıtlarla haberleşiyorlar. Nitekim Bolivya'da koka yaprağı işleyen 36 laboratuvarın yok edilmesini hedefleyen gizli harekâtın öncesinde bazı üreticiler, gerekli önlemleri almış ve başka yerlere taşınmışlardı. Çizdiğimiz tablo, ABD yönetimi açısından pek içaçıcı değil gerçekten... Uyuşturucuların, ne üretimini ne de satış ve tüketimini kısa vadede engelleyebilmek pek kolaya benzemiyor. Belki de psikofarmakolog Dr. Ronald K. Siegel'in dediği gibi insanlarda uyuşma isteğinın neden bu kadar direnileme/. bir şey olduğunu ve özellikle çağımızda nasıl olup da açlık ve seks dürtüsü kadar temel hale gelebildiğini çözümlemek gerek. D Narkotik Büro izpeşinde... Derleyen: TARIK ERSOY • okain ilk defa, 6 Temmuz 1980 tarihli Time dergisinin kapa"ğnda, bir şampanya bardağının içinde, yeşil zeytinle süslenmiş olarak yer alıyordu. Dergiye göre, bu toz için yılda 30 milyar dolar harcanıyordu. 11 Nisan 1983'te aynı toz yine kapak oluyordu. Kokain çeken bir insanı gösteren kapak fotoğrafının altına şöyle yazmışlardı: "Eger bu fotografı çekmek için gerçek kokain kullansaydık, yalnız suç işlemekle kalmazdık, bir de 10.000 dolar harcamamız gerekirdi." 25 Şubat 1985 tarihli Time, "Kokain savaşı" başlığıyla verdiği kapakta konuya bakışını belli ederken dünyada çeşitli olaylara sahne oluyordu. Örneğin Bogota'daki Amerikan Büyükelçiliği bombalanıyor. Meksika'da kaçırılan bir Amerikan Narkotik Büro ajanı öldürülüyordu. Kolombiyah uyuşturucu kaçakçıları, Amerika'dan sınırdışı edilecek her Kolombiyalıya karşı 5 Amerikalıyı öldüreceklerini söyleyerek, tehdidin boyutlannı genişletiyorlardı. Uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele için harcanan milyonlarca dolara karşın, 1985 yılında kokain üretimi bir önceki yıla oranla yüzde 35 artmıştı. önceleri yüz dolar boyutlarındaki bir kâğıt parayı boru şekline sokarak küçük bir aynanın üzerindeki kokaini burunlarına çeken Amerikalılar, şimdi, Latin Amerika kentlerinin çevresinde biriken gecekondu sakinlerinin kullandığı "crack" adlı uyuşturucuyu deniyorlar. Başkan Reagan ise, milyarlarca dolara mal olacak bir kampanya ile bu alışkanlığı engellemeye çalışıyor. Bütün dünyaya yayılmış 61 büro ve 4.327 kişiyle uyuşturucu ticaretine son vermeye çalışan Amerikan Narkotik Bürosu'nun, DEA (Drug Enforcement Administration), faaliyetinde büyük bir artış gözleniyor. Gümrüklerden ve FBI'dan da destek gören Narkotik Büro, konusunda tek uzman sayılıyor. Bütün dünyadaki büroları ve elemanlanyla, ultramodern bilgisayarlar kullanarak uyuşturucu kaçakçılarını yakalamaya çalışan Narkotik Büro'nun New York'taki karargâhı ise, bir hayli alçakgönüllü görünüyor. Her narkotik görevlisi ihtiyaç duyduklarında hepsi de "çok gizli" olan 5 değişik bilgisayar şebekesine ulaşabiliyor. Bürosuna geien görevlinin ilk yaptığı iş, ikisi kendisinde, ikisi de çalışma arkadaşında olan 4 anahtarla bilgisayarını çahştırmak oluyor. Böylece kısa adı NADDIS olan "Narkotik ve tehlikeli uyuşturucular bilgi sistemi"ne ulaşılıyor. "NADDİS" programında 1 milyondan fazla dosya depolanmış durumda. Bu depo, Narkotik Büro'nun bütün hafızasını oluşturuyor. NADDİS, dünyanın herhangi bir tarafında şüpheli bir araba, gemi, şirket ya da kişi hakkında bilgi isteyen görevliler tarafından kullanılıyor ve gereken bilgi birkaç dakika içinde alınabiliyor. lçerdiği bilgilerin öneminden dolayı NADDİS bilgi bankası son derece iyi korunuyor. Bu bilgisayar, en ufak bir şüphe duyduğu anda bağlı olduğu bilgisayarla ilişkisini kesmek üzere programlanmış. Böyle bir emniyet sisteminin önemi, uyuşturucu kaçakçılığının yuvalarından biri olan Miami'de 1984 yılında yaşanan tecrübeden sonra daha iyi anlaşılmış. Sözü geçen olayda bir uyuşturucu çetesi tarafından kiralanan teknisyenler, kızılötesi dalgaların yardımıyla bilgi bankasına giriş yapmak isterken, polis tarafından durdurulmuşlardı. Miami'deki korsanlar NADDİS'in önemini büiyorlardı ve Narkotik Büro'nun iki numarah programına, PATHFlNDER'e ulaşmak istemişlerdi. (Bu program, eldeki bilgileri birbirleriyle kıyaslayan sistemin adı: İZSÜRÜCÜ...) Narkotik Büro'nun diğer programları da teknik konulara ayrılmış: STRİDE, (System to retrieve information from drug evidence) Narkotik Büro'nun 8 uyuşturucu analiz laboratuvarından gelen bilgileri toplayıp değerlendiriyor, uyuşturucuların yapılarını ve geldikleri bölgeleri belirliyor. DAWN ve ARCOS sistemleri ise, özellikle uyuşturucu tüketimi ile ilgili bilgileri topluyor. Amerikan Narkotik Burosu'nun dunya çapındakl örgütlenmesl Reagaıfın mücadelesi göstermelik mi? leri içinde, idealize ettiği yıldızların sesinden ve her gün dinlediği rock müzik eşllğinde "uyuşturucuya hayırl" mesajı tekrarlanıyor. New York şehrinin en işlek kara yollarından Aenç kız ve orta sınıf ailesi televiz FOR uzerinde, ilan tahtalarında, ay" y o n d a dramatik bir film izliyorlar. nı caydırıcı mesaj graffitti sanatıyla Filmin son sahnesi, yerde yatan (duvar yazısı) ve argo dille seslenigenç bir ceset ve ona ümitsizce ba yor: "CRACK YIKINTIDIR!" "Crack", son yılarda kullanımı arkan alle ve arkadaşları Oyuncu ve yapımcıların isimlerını veren jene tan bir çeşit kokain. Alışkanlık yaprik ekranda belirince, genç kız kal ma oranı daha yüksek olan bu kıp televizyonu kapatıyor. Müziğin uyuşturucu, kampanyanın temel hızlanan ritmine karşın, doğal bir hedellerinden blri. Çeşitli programlar kamuoyuna, bu uyuşturucunun tempoyla odasına çıkıyor. Odasın da artık deminki sakin genç kız de diğerlerinden daha tehlikeli olduğuğil. Kendinden goçmiş bir halde nu anlatma gayreti içinde. uyuşturucu arıyor. Çekmeceyı açıKokainin Amerika Birleşik Devletyor. lşte orada! Ama tam uzanırken leri'ne Orta ve Güney Amerikalı çekmeceden bir rock müziği starı komşularından getirildığı ileri sürüfırlayıp, "hayır!" diyor. Peki ya göm lüyor. Bu neden geçmlşte uyuştume dolap? Kapısı açılır açılmaz, po rucuya karşı savaş güney ülkeleripüler futbol yıldızının Itirazı yük nin yardımıyla sunumu kesmek ya seliyor... da azaltmak yönündeydi. Bu yönDile getirdiğim bu görüntüler deki çabalar yeterince başarılı olABD'de Reagan yönetiminin uyuş mayınca ve uyuşturucu ihraç eden turucuya yeni bir savaş açmasın Güney Amerika ülkeleri ihracat zadan bu yana, çeşitli televizyon ka rarlarının ABD tarafından karşılannallarında (ticari kanallar dahil) ya masını (*), bunun reddedilmesi duyımlanan müzikvideolarından biri rumunda, ABD Hükümeti'nin bu ülnin görüntüleri. Her üç lise öğren kelere baskı yapacağına, kendi vaclsinden birinin uyuşturucu tandaşlarını kontrol etmesinl önerinkullandığı ve her yıl yaklaşık 5800 ce, yeni strateji, arzı engelleyemegencin uyuşturucu yüzünden inti yince, "talebi" kesmek yönünde gehar ettiği Amerika'da bu eski düş lişti. mana karşı yeni bir strateji kullanıSonuç olarak, ABD'nin siyasal lıyor. En geniş tüketici kesımını oluş kurumları, uyuşturucu talebini kesturan gençliğe kendi dili ve değor mek için, sözü edilen caydırıcı progDr. ZEHRA ARAT New York Iona College Tarih ve Siyasi Bilimler Kürsilsii öğretim üyesi ramlar ve tedavi merkezleri dışında, resmi yaptırımlara da yönelmiş bulunuyor. Beyaz Saray, federal yasayı değiştirip, kamu görevlileri arasında uyuşturucu kullananların görevine son vermek ve uyuşturucu kullananları saptamak için en azından bazı kritik alanlarda görev yapanların uyuşturucu testlerine tabi olmalarını öneriyor. Bu önerinin kişinin özel yaşamına girmek olacağı düşüncesiyle, daha çekingen davranan Temsilcller Meclisı ise, on bir değişik komite oluşturarak, uyuşturucu kullanımı sonucu suç işleyenlere daha ağır ceza verilmesi, uyuşturucunun zaraıiarı konusunda eğitimin artırılması ve kullanıcıların yeniden topluma kazandırılması yönünde öneriler üzerlnde çalışıyor. Uyuşturucu trafiği ve kullanımının yogun ve yaygın olduğu New York şehri Belediye Başkanı Ed Koch, yerel, eyalet ve federal güvenlik yelkililerinı Belediye Sarayı'nda toplayıp narkotik suç işleyen yabancıların ülkeden atılmalarını ve bu yön. de hızlı adım atılabilmesl için daha çok sayıda hâkim, savcı ve mahkeme salonu sağlanması yönünde çağrıda bulunuyor. Tüm bu çabaların ne denli başarılı olacağı ya da uygulamaya konulup konuTmayacağı şüpheli Amerikan liberal ahlak anlayışı ve federal devlet biçimi, en önemli engeller. Federal devlet organları bir reçetede karar kılsa bile, eyaletlerin buna nasıl cevap verecekleri uygulamanın başarı derecesini belirleyecektir. Amerikan Anayasası, federal yasalann üstünlüğünü kabul etmekle birlikte, pek çok konuda eyaletlere serbestlik tanımaktadır. Bu da bazen eyaletlerin federal devletin aksı yönünde yürümesini olası kılmaktadır. Örneğin, uyuşturucuya karşı savaşın kızıştığı sırada, Ore gon eyaleti, keyif veren bir uyuşturucu olan "Marlhuana"nın eyalet içinde ekilip satılmasının yasallaştırılması yönünde bir tasarıyı tartışmakta. . Tasarının savunucuları yasallaştırmanın, devletin uyuşturucu trafiği üzerindeki kontrolünü artıracağını ve hiç olmazsa marıhuana satışından elde edilecek verginin hazineye kazanç olacağını ileri sürüyorlar Sonuç olarak, birçok kişi Reagan Hükümeti ve Meclis'in girışimlerine fazla şans tanımamakta, hatta yöneticilerin de başarılı olmayı ummadıklarını ve uyuşturucu maddelere karşı savaşın "sembolik" bir hareket olduğunu, soruna kayıtsız kalmadıklarını göstermek amacından öteye bir anlam taşımadığını ileri sürmekte. L ; (") ABD'nin, Bolivya'da bir kokain laboratuvarına yapılan baskında rol oynaması üzerine, Bolivya hükümetinin ABD'den uyuşturucu ihracından doğan zararı karşılaması için 100 milyon dolarlık borç istemesi gibi. 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle