16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 29 Temmuz 2014 Salı u Bisiklet kullanımının yaygınlaşmasıyla, 100 milyar dolarlık bir tasarruf elde edileceğini biliyor muydunuz? Yakıt tüketiminin azalması, kentteki hava kalitesinin iyileşmesi, karbon ayak izinin düşmesi ve sağlıklı bir yaşam için bisiklet büyük önem taşıyor. Avrupa’daki gibi olmasa da Türkiye’de de bisiklet kullanımı artıyor. Güvenli bisiklet yolları ve park yerleriyle birlikte toplu taşımanın daha hızlı yaygınlaşması da mümkün hale gelecek. Hem zaten Türkiye, bisiklet turizmi için gözde ülkelerden. Yurtdışından gelip burada bisiklet turlarına katılanların sayısı hiç de az değil. Peki ya Türkiye, sizce bu kaynağının farkında mı? K o ZUHAL AYTOLUN aynaklar her geçen gün tükeniyor. Tüketmeye alışan insanoğlu, artık bir yerde durmasını bilmek zorunda. Yaşanılır ve sürdürülebilir bir dünya için artık rahatlığı bir yana bırakıp, her bakımdan sağlıklı bir yol seçmek çok daha uygun olacaktır. 10 dakikalık yürüme mesafesini dahi arabayla alır olduk. Bir araçtan inip bir diğerine biniyoruz. Oysa bisiklet kullanımıyla ciddi anlamda bir fayda sağlayabiliriz. Hem kendimize, hem de çevremize... Yakıt tüketiminin azalması, karbon salınımının ortadan kalkması, küresel ısınmayı durdurmak, kentteki hava kalitesini iyileştirmek ve sağlıklı olması açısından bisiklet cazip bir ulaşım aracı. Avrupa’da çok uzun zamandır bu bilinç yaygın ancak son yıllarda Türkiye’de de kendine yer bulmaya başladı. Kısa mesafeler, işe gidiş gelişler, haftasonu turları derken bisiklet satışlarında bir artış yaşandığı gerçek. Yalnızca satın almanız da değil, kiralamanız ya da paylaşmanız da mümkün. Böylece yine tüketime hizmet etmeden bu ulaşımı tercih edebilirsiniz. Bisikletliler Derneği Başkanı Murat Suyabatmaz, Türkiye’de bisiklet sahipliğinin yüzde 34 olduğunu söylüyor. Son yıllarda bisiklet kullanıcısı da hızla artıyor. Bunun herkes için farklı bir anlamı var elbette. Hobi amaçlı kullanıcı da var, sosyalleşme amaçlı kullananı da, bizzat ulaşım aracı olarak kullananı da. Suyabatmaz, ulaşımda diğerlerine göre daha az kullanım olduğunu söylüyor ancak toplu taşıma araçlarına entegrasyonla birlikte arttığını da özellikle vurguluyor: “Bazı metrobüs duraklarına ya da vapur iskelelerine koyulan bisiklet park yerleri önemli. Buraları insanlar keşfetti. Alt yapı çok güçlü olmamasına rağmen, insanlar toplu taşımaya yakın park yerlerine park ediyor, oradan toplu taşımayla devam ederek işlerine gidiyorlar.” Bu biraz da göretkilenuygula modeli aslında. İnsanlar gördükçe, bu yola daha çok başvuruyor. Sonuçta, insanoğlunun çevreye verdiği zarar ortada. Artık söze döküp eleştirip konuşmaktansa, harekete geçmekte yarar var. Hem de artık iyice geç olmadan... Pedalları geleceğinize çevirin Belediyesi birçok metropolde bisikletseverlere alternatif ulaşım olarak hizmet veren, bisiklet taşıma zorunluğunu ortadan kaldıran “İsbike” uygulamasıyla kentteki ulaşım ağına entegre olabilen sürdürülebilir bisiklet paylaşımını sağlıyor. Bu ağı, KadıköyKartal sahil yolu güzergahı üzerinde halkın kullanımına sunuldu. Kadıköy’de yaşayanlar bu konuda oldukça bilinçli. Bisiklet kullanımı gün geçtikçe artıyor. Hele de haftasonları sahil çok kalabalık. Bu uygulamanın günlük ulaşım hatları üzerinde de artırılması öncelikli hedef. Tabii sıkıntılar da var. Bu uygulama hakkında bilgisi olmayanlar, sahil yolu üzerinde gereken uyarı, renklendirme ve seperatör kullanımına rağmen bisiklet yolu güzergahına otomobillerini park etmeye devam ediyor. Bu konuda yapılan eylemlere, gösterilen tepkilere rağmen durum düzeltilebilmiş değil. Kadıköy Belediyesi, sorunun çözümü için stratejik plan hazırlık çalıştayı başlatarak mücadelesini sürdürmekte kararlı. Kadıköy Belediyesi’nin bisikletle ilgili yaptığı bu uygulamalar, örnek oluşturacak nitelikte. Bu uygulamaların çoğalmasıyla, bilinç de artacaktır. Yapılacak projelerin her biri ayrı önem taşıyor elbette. Suyabatmaz, yapılan çalışmalarla, “Sağlık için hareket et” kampanyasıyla bir ilerleme kaydedildiğini, zaten bir anda ve hızlı bir sonuç elde edilemeyeceğinin farkında olduklarını söylüyor. Bisikletin, ortaöğretimde seçmeli ders olarak müfredata girmesinin de önemini vurguluyor. “Bilinçli bisiklet kullanıcısı olmak, bunu bir yaşam biçimi haline getirmek oldukça önemli” diyor. Bisiklet yollarında ise alt yapı eksikliği çok. Hatta bazı parklarda bisiklet yolu olup, bisiklet girişi olmaması da acıklı. Peki dünyada durum nasıl? Suyabatmaz, bisiklet alt yapısıyla Danimarka ile Amsterdam’ın yarıştığını söylüyor. Her yıl yapılan değerlendirmede 80’in üzerinde puan alarak öndeler. Lider kentler onlar. “Orada alt yapı çok güçlü. Bisiklet yolları dört şerit olmuş, kent içinde bisiklet otobanları oluşmuş durumda. Polisi de, memuru da öğrencisi de bisikletle yolculuk ediyor. Onların yanında İstanbul’daki alt yapıdan bahsetmek komik oluyor. Onlar master yapmış, biz de ilkokul birinci sınıftayız” diyor Suyabatmaz. Ancak yine de umut var. Ekliyor Suyabatmaz: “Gerçekleştirilen bisiklet festivalleri, bisiklet turizmine alt yapı oluşturuyor yavaş yavaş. Bazı değerler körükleniyor. Bisiklet turizmi için Türkiye oldukça önemli bir konumda ama Türkiye bunun farkında değil. Yurtdışından Türkiye’ye Yerel yönetimlerin de bu konudaki çalışmaları çok büyük önem taşıyor. İstanbul Büyükşehir Akıllı Bisiklet Uygulaması
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle