16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Siemens özel çalışmasıdır Siemens özel çalışmasıdır u Enerjinin farklı segmentlerinde teknolojik çözümler sunan Siemens Türkiye, rüzgâr enerjisinde de inovasyona ağırlık veriyor. Rüzgârda bir yıl içerisinde kurulu gücü 455 MW’a çıkacak olan Siemens Türkiye’nin bu alandaki faaliyetlerini Siemens Türkiye Rüzgâr Bölümü Ülke Sorumlusu ve Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Yıldırım anlattı. Siemens’in “enerjik” rüzgârı dönen kanata direk bağlı şaftın çok kutuplu bir generatöre bağlanması ile 50Hz’lik elektrik üretilmektedir. Dişli kutusuz bir makinede makinenin ömrü boyunca meydana gelebeilecek dişli kutusu arızaları, ve değişimleri söz konusu olmayacağı için çok ciddi bir kazanç ve verimlilik söz konusu olmaktadır. İkinci nokta da kanat genişlikleri. Esen rüzgârdan maksimum enerjiyi alabilmek için kanat çaplarını artırıyoruz. Siemens’in patentli teknolojisi olan Integral Blade teknolojisi ile tek parça olarak imal edilen kanatlarda herhangi bir yapıştırma noktası olmaığından, kanat boyu artmasınıa ramen dayanıklılık had safhada kalabiliyor. İlk kurduğumuz türbin 101 metre kanat çapındaydı. Sonra 108 ve 113 metrelik kanatlar kullandığımız projeler yaptık. Şu aşamada da 120130 metrelik çaplar konuşuluyor. Dolayısıyla iki yıl içinde kanat çapları da giderek artacak. l Peki diğer yandan, rüzgâr santrali yatırımının geri dönüşü ne kadar zamanda alınıyor? Rüzgâr santralı projeleri rüzgârın durumuna, saha koşullarına ve kullanılan teknolojiye bağlı olarak genelde kendini 810 sene içerisinde amorti eden projelerdir. Türbinlerin dizaynları IEC standartlarına göre 20 sene’lik ömür baz alınarak yapılır ancak düzenli ve profosyonel bakım ile bu ömür daha da arttırılabilir. R enerji olduğu için rüzgâra özel finansman opsiyonları bulunuyor mu? Günümüz dünyasında ucuz ve uzun vadeli finansman sağlanması projelerin karlılığı üzgâr enerjisi, temiz bir enerjidir. Kirlilik yaratmaz, atmosfere zararlı gazlar salmadan enerji üretimini sağlar. Rüzgâr enerjisi, Türkiye için de olmazsa olmaz bir noktada. Çalışmaların geliştirilmesi ve hızlandırılması koyulan hedeflere ulaşılması açısından önem taşıyor. Siemens Türkiye, rüzgâr enerjisi piyasasına 2009 yılında girmesine rağmen kısa sürede bir çok referans projeye imza atan bir firma. İnovasyona ve teknolojiye önem veren Siemens Türkiye, her projede teknolojiyi daha da geliştiriyor. Siemens’in rüzgâr enerjisindeki performansıyla ilgili Siemens Türkiye Rüzgâr Bölümü Ülke Sorumlusu ve Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Yıldırım sorularımızı yanıtladı. İşte anlattıkları... l Siemens Türkiye’nin rüzgâr enerjisi ile ilişkili faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz? Siemens, 2004 Aralık’ta Bonus isimli bir Danimarkalı firmayı satın alarak giriyor bu piyasaya. Bonus firması 1999’da dünyanın ilk offshore rüzgâr santralini kuran, offshore konusunda pazar lideri olan 800 kişinin çalıştığı ve cirosu o zamanlar 300 milyon dolar olan bir firmayken Siemens’in satın almasından sonra firma bugün 10 bin kişinin çalıştığı, 6 milyar Euro ciro yapan bir firma haline geldi. Türkiye’de de rüzgâr bölümü 2009’da kuruldu. 2010’da ekip kurulmaya başlandı ve ilk santral kurulumu gerçekleştirildi. Sonrasındaki yıllarda da her sene bir önceki seneye kıyasla daha yüksek miktarlarda kurulum gerçekleştirilerek bugünkü portföye ulaşıldı. l Siemens’in rüzgâr türbinlerinin Türkiye’nin toplam kurulu güç içerisindeki payı ne kadar? Bugün itibarıyla 235 MW kurulu gücümüz var. 220 MW da şu anda inşaat halinde olan projemiz bulunuyor. Türkiye’nin rüzgârda toplam kurulu gücü ise 3400 MW civarında. l Çalışan referans projelerinizle ilgili bilgi verir misiniz? Enerjisa’nın 30 MW’lık Çanakkale projesi var. O projede dişli kutulu 2.3 MW’lık, 101 metrelik kanat çapı kullanıldı. Ardından Mersin Dağpazarı projesi var. Yine Enerjisa’ya ait olan bir proje. Bu projede 3 MW’lık Direct Drive (Dişli Kutusuz), yani içerisinde döner ekipmanı yüzde 50 daha az olan teknolojimizi kullanmıştık. Onu takiben Güriş’in Afyon Dinar projesi yer alıyor. 115 MW’lık bu proje üç fazda tamamlandı ve yine dişli kutulu 2.3MW’lık 108 metre kanat çapına sahip türbinleri kullanıldı. Şu ana kadar tamamlanmış en büyük projemiz bu projedir. Yeni tamamladığımız ve 2.3MW’lık 108 metre kanat çapına sahip türbinlerin kullanıldığı Borusan’ın Tekirdağ’daki 50.6 MW’lık Balabanlı projesini de eklemek gerekiyor. l Peki inşaat halinde olan projeler hangileri? Yeni nesil dişli kutusuz 3.2MW’lık 113 metre kanat çapında türbinlerimizin kullanıldığı Güriş ile yapılan Zeliha, Kanije ve Fatma projelerinin inşaatı devam ediyor. Tamamlandığında bu üç projenin toplam kurulu gücü 165.4MW olacak. Bunun yanında yine 3.2 MW’lık 108 metre kanat çapında türbinlerimizin kullanıldığı 54.4 MW’lık Kınık projesi var. Her projemizde neredeyse yeni bir türbin modeli kullanıyoruz. Bu da Siemens’in süreç içerisinde teknolojisini nasıl sürekli geliştirdiğinin de kanıtı. Genelde bu projeler 1112 ayda tamamlanıyor. 2015 sonu, 2016 başında bu projeler tamamlanmış olacaktır. İnovasyona ve teknolojiye önem veriyoruz l Satış sonrasında verdiğiniz hizmetlerden bahseder misiniz? Bu santraller 2025 sene çalışacak ve aslında oldukça karmaşık ekipmanlardan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu ekipmanın son derece uzman ellerde kullanılıyor olması gerekli. Siemens olarak müşterilerimizle 1520 seneye kadar çıkabilen servis anlaşmaları sunabiliyoruz. Beş senelik planlı ve dğzenli bakımların yapıldığı ve emre amadeliğin garanti altına alındığı servis sözleşmelerinden tutun da 15 senelik parça garantisinin de verildiği her şey dahil servis konseptine kadar geniş bir yelpazede servis çözümleri sunabiliyoruz. Ayrıca müşterimizin kendi elemanlarını da eğitiyor ve servis süresi boyunca aktif bir şekilde işlere dahil olmalarını sağlıyoruz ki, servis süresi sona erdiğinde müşterimiz kendi ekibi ile kesintisiz bir şekilde operasyona devam edebilme kabiliyeti kazanıyor. l Finansmanda yenilenebilir KURULU GÜÇTEKİ YILLIK ARTIŞ 1 GW’A ULAŞIR l Rüzgâr enerjisinde nasıl bir gelecek projeksiyonunuz var? Türkiye’deki rüzgâr enerjisi dünyadaki toplam kurulu gücün yüzde biri seviyesinde. Türkiye’nin rüzgâr enerjisindeki pozisyonu, Türkiye’nin gerçekleri ile örtüşüyor. Ama bu gerçeklerin çok ötesine geçilebilir. Türkiye’nin 2023 vizyonundaki 20 GW’lık vizyona ulaşması, bugünkü koşullar devam eder ve yıllık kurulu güç bu seviyede kalırsa çok mümkün görünmüyor. Rüzgâr enerjisi Türkiye için olmazsa olmaz. Pazarın 34 yıl içerisinde yılda 1 GW’lık bir pazara geleceğini öngörüyoruz. için hayati derecede önemli. Burada ana rol teknoloji üreten ülkelerin ihracatlarını teşvik etmek amacı ile karsız çalışan İhracat Kredi Ajansları (Export Credit Agency)’a düşmektedir. Danimarka’nın bu alandaki kuruluşu EKF projeyi sigortalıyor. Artık proje AAA kredi reytingine sahip bir ülkede yapılıyor gibi, ülke riskinden muaf tutuluyor. Proje sigortalandığı için ulusal veya uluslararası bankalar tarafından uzun vadeli ve göreceli olarak daha iyi şartlarda finanse edilebilme imkanı buluyor. EKF’in sigortaladığı finansman paketi neredeyse 1820 yıla varan vadelerle sunuluyor. l Gelecekte rüzgâr birimiyle ilgili hedefleriniz nelerdir? Türkiye’de yaklaşık olarak yılda 650700 MW’lık rüzgâr santralı kurulumu yapıldığını söyleyebiliriz. Siemens Türkiye’nin dört yılda ulaştığı 455 MW’lık güç ile geç giren bir firma için dikkat çekici bir performans anlamına geliyor. Biz inovasyona, teknolojiye çok önem veren bir firma olarak bu pazarda ilk sırada yer almak istiyoruz. Bunun için her türlü stratejik hamleyi yapıyoruz. Türkiye’nin bu alanda bir uzmanlık (competence) merkezi olması, bölgeye hizmet eden bir oyuncu haline gelmesi vizyonumuz var. Türkiye’deki projelerin tamamı Türk mühendisleri tarafından hayata geçiriliyor ve bu katma değeri her geçen gün artıyoruz. Çok yüksek verimlilik l Siemens’in bu alandaki geliştirmeleri ile ilgili bilgi verir misiniz? Burada iki noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Birincisi dişli kutusuz teknolojisi... Dişli kutusu kanat üzerindeki enerjiyi generatör şaftına aktarmak için kullanılırken aynı zamanda yıpranmalara ve mekanik yorgunluğa maruz kaldığından türbindeki en hassas noktayı teşkil etmektedir. Dişli kutusuz teknolojide dişli kutusu ve beraberindeki tüm yardımcı sistemleri ortadan kaldırılmakta Hakan Yıldırım ve bunun yerine 1516 rpm ile
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle