24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

29 Temmuz 2014 Salı 11 n “Taşıma suyla değirmen çevirmeye çalışıyoruz” D u Türkiye’nin ikinci büyük gölü ve 305 Önemli Doğa Alanı’ndan biri olan Tuz Gölü yanlış su politikaları ile tamamen kuruma aşamasına geldi. Yaşamları göle bağlı olan canlılar da büyük bir risk altında. oğa Derneği uzmanlarının gerçekleştirdiği havadan fotoğraflama çalışmalarında gölün yarısından fazlasının Haziran sonu itibarıyla tamamen kurumuş olduğu tespit edildi. Flamingolar ise gölün batı kısmında kalan bir avuç sudan medet umuyorlar. Yumurtadan çıkan yavruların kısıtlı su nedeni ile beslenememe ve ölüm tehlikesi ise kaygı verici bir boyutta. Ölü yavrulara rastlanmaya başlandı bile. 2003 yılından itibaren Tuz Gölü’nde flamingoları takip eden ve her yıl hava fotoğrafları ile yavruları tespit ederek flamingoların sayımını gerçekleştiren Doğa Derneği uzmanları türün geleceğinin büyük risk altında olduğunu belirtti. akışını engelleyen tuzlalar,Türkiye’nin en büyük ikinci gölünü kuruttu. Uzmanlar bir kaç senedir dile getirilen başka havzalardan Tuz Gölü’ne su taşıma yönteminin ise o havzaların da sonu anlamında gelebileceğini söylüyor. Çözüm Tuz Gölü’nü besleyen doğal su kaynaklarının yeniden önünün açılması. Konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz “Her gölün kuruyuşu ile vicdanların da kuruduğuna şahit oluyoruz. Yaklaşık 60 yıldır taşıma suyla değirmen çevirmeye çalışıyoruz; doğayı canlıların yaşam hakkını hiçe sayan politikalarla Anadolu’yu hızla kurutuyoruz. Tuz Gölü gibi Türkiye’nin en kurak bölgesinde su ihtiyacı en yüksek tarım ürünlerini yetiştiriyoruz. Bunun için, barajlar ve sondaj kuyuları ile önce nehirleri ve yeraltı su rezervlerini, ardından bunların beslediği gölleri yok ediyoruz. Oysa göl bulunduğu coğrafyanın kalbidir. Tuz gölü’nün kuruması tüm havzanın yaşam döngüsünün, biyolojik ve kültürel zenginliğinin geri dönüşsüz bir biçimde yok edilmesi anlamına geliyor. Flamingoların bu sene susuzluktan dolayı ürememeyi tercih ederek yaşadığı trajedi tüm canlıların ortak kaderi olabilir. Oysa Tuz gölünü yaşatmak mümkün: Yöreye uygun, az su tüketen bitkiler yetiştirerek, tarımda tasarruflu sulama sistemleri kullanarak, en önemlisi gölün de her canlı gibi suya ihtiyacı olduğunu hatırlayarak, derelerden akan suyu barajlarla, kuyularla kesmeyerek.” Haberler kitap Değişen Yaşamlar Tricia Tunstall Amerikalı yazar Tricia Tunstall’ın Değişen Yaşamlar adlı kitabı Venezüela’da yaklaşık 40 yıl önce José Antonio Abreu tarafından başlatılan ve bugün yarım milyon Venezüelalı çocuğu müzik eğitimi ile buluşturan El Sistema programının etkileyici serüvenine odaklanıyor. Müziğin dönüştürücü gücünün somut bir kaydı niteliğindeki bu kitabın satışından elde edilen gelir Türkiye’de benzer bir hedefle yola çıkan Barış İçin Müzik Vakfı’nda karşılıksız müzik eğitimi alan çocukların eğitim giderleri için kullanılacak. n Çevre için Eğitim Emin Atasoy / Ezgi Kitapevi Küresel çevre krizinin derinleşmesine paralel olarak, bir yandan bu krizden çıkış yolları arayışları sürdürülmekte bir yandan da çevre psikolojisi, çevre sosyolojisi, çevre etiği, çevre mühendisliği, çevre felsefesi gibi yeni bilim kolları hızla yaygınlaşmaktadır. Hızla gelişen ve yaygınlaşan bu yeni bilim dallarından biri de çevre eğitimidir. Ülkemizde çevre eğitimi ile ilgili birçok makale ve tez araştırması olmasına rağmen bu konuda bir kapsamlı kitabın yazılmadığı görülmektedir. Bu bağlamda, “Çevre İçin Eğitim ve ÇocukDoğa Etkileşimi” başlıklı bu çalışmanın öncelikli amaçlarından birisi okuyucuların bu konudaki bilgi ihtiyaçlarını giderecek derli toplu bir eser ortaya koyabilmektir. Kitapta sırası ile dört bölüm halinde; İnsanDoğa Etkileşimi, Çevreİnsan Sorunsalı, ÇocukDoğa Etkileşimi, Çevre İçin Eğitim, İlköğretimde Çevre İçin Eğitim konuları ayrıntılı olarak irdelenmiştir. Kurumanın nedeni yanlış su politikaları Küresel ısınma gibi olguların etkisi olsa da gölün kurumasının esas nedeni gölü besleyen su kaynaklarının önünün kesilmiş olması. Havzada yapılan baraj ve kanal inşaatları, on binlerce yasadışı kuyu ve aşırı su tüketen tarımsal ürünler ve göle su Çevre Koruma Doç.Dr.Hüseyin Erkul / Detay Yayıncılık Çevre Koruma dersinin amacı; çevre ve insan sağlığını koruma kuralları ile ilgili bilgi ve becerileri kazandırmaktır. Dolayısıyla öğrenciler çevre ve insan sağlığı koruma konusunda gereksinim duydukları bilgi, beceri, tutum ve davranışları öğrenmeyle kazanacaklardır. Bilgiyi kullanabilmek, diğer bir deyişle beceri edinmek, bunu sürekli bir davranış haline getirmek demektir. Bilginin yaşama geçirilmesi beceriyi gerektirir. Becerinin de süreklilik kazanması davranış değişikliği ile gerçekleşir. Dolayısıyla çevre koruma konusunda çevre ve insan sağlığı kurallarına uymak, davranışa dönüşmelidir. Çevre Koruma dersinin alt başlıkları; çevre yönetmelik bilgisi, risk analizi, atık depolama, kişisel korunma önlemleri, uluslararası sağlık ve güvenlik ikazları ile İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetmeliği’dir. Türkiye yeşil tüketim araştırması’nın 3. yılında yine çarpıcı sonuçlar çıktı Yeşil Ürün=Çok pahalı S ürdürülebilirlik Akademisi’nin bu yıl 3. sünü gerçekleştirdiği araştırmaya göre tüketicilerin yeşil ve çevre dostu ürünler satın almamasının önündeki en büyük engel yüksek fiyatlar. 17 Aralık 2013 31 Ocak 2014 tarihleri arasında Türkiye genelinde 15 ilde, 15 yaş üstü 1.334 tüketiciyle görüşülerek gerçekleştirilen araştırmanın diğer sonuçları özetle şöyle: 4 İnsan hayatının geleceğini tehdit eden en önemli konu ‘adaletsiz gelir dağılımı’ olarak görülüyor. 4 Türkiye’de tüketicilerinin yarısından fazlası yeşil ve çevre dostu ürünü «geri dönüşüm» ile özdeşleştiriyor. 4 Bir diğeri ise ürünün “sağlıklı olması” Buna bağlı olarak ise gıda ürünleri en çok yeşil ve çevre dostu olması önemsenen ürünler olarak algılanıyor. 4 Tüketiciler cam sektörünü ve onu takiben beyaz eşya sektörünü en yeşil ve çevre dostu sektörler olarak tanımlıyor. Buna karşın kimya sektörü en az duyarlı sektör olarak görülüyor. 4 Araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 55’i yeşil ve çevre dostu ürün/hizmetlere yönelik bilgiler yetersiz buluyor ve her iki tüketiciden biri şirketlerin çevresel konularda verdiği mesajlara güvenmiyor. Tüketicilerin yüzde 90’ı yeşil ve çevre dostu ürün/ hizmetlere yönelik mesajların daha net ve anlaşılır olmasını talep ediyor. 4 Türkiye’de her dört tüketiciden biri çevre için yeşil çevre dostu ürün veya hizmet tüketiminde en çok devlet ve devlete ait kurumların sorumlu olduğu düşünüyor; ancak tüketicilerin beşte biri ise bu sorumluluğun kendilerine ait olduğunu belirtiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle