Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 25 Haziran 2013 Salı Ekolojik okuryazar nesiller için... MEB ve TEMA Vakfı işbirliğiyle üç yıl önce tohumları atılan Ekolojik Okuryazarlık Öğretmen Eğitimi, kök salmaya ve yeşermeye devam ediyor. Ekolojik Okuryazarlık Öğretmenlik Eğitimi’ne iki yılda 50 ilden 134 öğretmen katıldı. Bu yıl gerçekleşen üçüncü eğitimle toplamda 59 ilde ve 249 öğretmen sayısına ulaşılacak. Ekolojik Okuryazarlık Öğretmen Eğitimi’yle iki yılda 50 ilden 134 öğretmene ulaşılan eğitimde bu yılla birlikte rakam 59 ilden 234’e ulaştı. G ünümüzün çocukları eskisi gibi sokaklarda geçirmiyor vaktini. Çoğunlukla evde, bilgisayar ya da televizyon başında, okulda ise sınıflardalar. Oysa araştırmalar, toprağa dokunan, doğayı gözlemleyen, hisseden, koklayan, merak ederek keşfeden, doğayla temas eden çocukların bedensel sağlıklarının duyularının güçlendiğini, özgüvenlerinin arttığını, okul başarılarının ve yaratıcılıklarının geliştiğini gösteriyor. O yüzden MEB ve TEMA işbirliğiyle hayata geçen Ekolojik Okuryazarlık Öğretmen Eğitimi, öğretmenlerin bilgi dağarcıklarını yeni yöntemler ve farklı bir bakış açısıyla geliştirerek, “okur ve yazar”, yani “bilen ve uygulayan” nesillerin yetişmesi için daha donanımlı hale getiriyor. Yeryüzünde hayatı mümkün kılan doğal süreçleri anlamaya ekolojik okuryazarlık, doğanın ilkelerini ve sınırlarını bilen, doğayla uyumlu yaşamayı ilke edinmiş kişiye ekolojik okuryazar deniyor. Ekolojik Okuryazarlık Öğretmen Eğitimi’yle iki yılda 50 ilden 134 öğretmene ulaşılan eğitimde bu yılla birlikte rakam 59 ilden 234’e ulaştı. Ekolojik okuryazar öğretmenler, geçen iki yıl içinde öğrencileriyle birlikte ekolojik bahçeler oluşturdu, sergiler, şenlikler düzenleyerek fidanlar dikti, öğrencilerine doğal varlıkları sınırsızmış gibi görmenin ne kadar yanlış olduğunu, doğayı sadece sevmenin yeterli olmadığını, doğaya sadece bakmak değil, bakınca görmek ve yorumlamak gerektiğini anlattılar. İnsan doğanın bir parçası Uygulamalı ve teorik eğitimlerle atölye çalışmalarından oluşan eğitim, MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü zmanları, TEMA Vakfı Bilim Kurulu üyeleri ve çalışanları ile bilim insanları, uzmanlar ve STK temsilcileri tarafından veriliyor. Ekolojik Okuryazar öğretmenleriyle doğanın ilkelerinin günlük yaşamdaki yeri ve bu ilkelerle uyumlu yaşamın Türkiye ve dünyadaki örenkleri tartışılıyor. Ayrıca, doğada her şeyin birbirine bağlı olduğunu, doğayla kurulan her türlü bağ ve etkileşimin olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğurduğuna, doğada hiçbir şeyin sonsuz olmadığı gibi yok olmadığının da altı çiziliyor. Çünkü insan da doğanın bir parçası. Doğa, insanlar olmadan varlığını sürdürülebilir ancak insanlar nefes almak, karnı doyurmak, su içmek, barınmak, akla gelebilecek her türlü durumda doğaya muhtaç. Eğitimlere katılarak ekolojik okuryazar olan öğretmenler, yarının yöneticileri, karar vericileri, meslek sahibi bireylerini bu anlayışla yetiştiriyor. Öğretmenlerin, öğrencilerinin ekolojik okuryazar olmalarını desteklemeleri, gelecekte alınan kararların ve atılan adımların insandoğa çatışmasını artıran bir yönde değil doğayla uyumlu bir yaşam yönünde atılmasını sağlayacak. Seferihisar’ın ilk organik pazarı B uğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin yürüttüğü ve Türkiye’de hızla yayılan %100 Ekolojik Pazarlara bir halka da, Şehir Seferihisar’da eklendi. Seferihisar organik pazarı, “Türkiye’nin en çevreci, en sosyalkültürel, en yerelyerli ve en ucuz organik pazarı” sloganıyla halkın hizmetine sunuldu. Seferihisar Ulamış Mahallesi’nde Slow Saloon Tesisleri içerisinde açılan pazarda; 12 ay boyunca çeşitlilik sağlamak, organik üretim yapan kooperatif veya üretici birlikleri olmak, ana geçim kaynağı tarım olan çiftçi olmak, sektörde eskilik, pazarlama tercihi olarak ekolojik pazarlara öncelik verme kriterlerine dikkat edilecek. Açılışta konuşma yapan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Burada satın alınan ürünlerde sertifikasyon sistemi son derece titiz takip ediliyor. Bu konuda Buğday Derneği çok yetkin bir kurum. Burada onlarla birlikte bu işi sürdürmek bizim için büyük bir güven yaratıyor. Bizim hedefimiz Türkiye’nin en iddialı organik pazarı olmak. Çok yakında bu pazarın İzmir’in cazibe merkezi haline dönüşeceğini düşünüyorum” dedi Buğday Derneği %100 Ekolojik Pazarlar Koordinatörü ve eş genel müdürü Batur Şehirlioğlu ise organik pazarlarda sadece organik ürünlerin satılabileceğini söylediği konuşmasında “Eğer organik ürün satılacaksa bu sadece organik pazarlarda satılmalıdır. Bununla ilgili Gümrük ve Ticaret Bakanlığı geçen yaz mevzuatları düzenledi ve belediyelere organik pazar açma yetkisi verdi. Ayrıca organik ürün aracıların olduğu ve kimyasalların kullanıldığı konvansiyonel ürünlere rağmen çok daha ucuz” diye konuştu. Açılışa katılan sanatçı Şehnaz Şam ufak bir konser verdi. 15 Haziran’da başlayan ve her cumartesi açılacak olan Seferihisar %100 Ekolojik Pazarda ithal ürünlere yer verilmeyecek ve ‘yerellik en temel kriterlerden biri’ olacak.