26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

31 Aralık 2013 Salı 9 KISKACINDA DOĞA VE İNSAN Konya Karapınar’da inşa edilmesi planlanan termik santral suya toprağa ve bölge insanına geri dönüşü olmayan zararlar verecek Buğday ambarını ateşe vermeyin Karadeniz’de Kömür Tehdidi karışacak. Tüm bunların yöre insanının sağlına olumsuz etkileri ciddi boyutlarda olacak. Avrupa Birliği’nde yapılan bir araştırmada kömür kullanmanın Avrupa’ya maliyetinin 18 bin 200’den fazla erken doğuma bağlı ölüm, 8 bin 500 civarında kronik bronşit vakası ve her yıl 4 milyonun üzerinde kayıp iş günü olduğu belirlenmişti. İşin ilginci Karapınar’da çıkarılacak ve termik santralde yakılacak kömürün cıva, arsenik ve diğer ağır metal oranlarının bir türlü açıklanmaması. Raporun açıklandığı ve İTÜ Kimya Metalürji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Duman, Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Karababa, Adıyaman Üniversitesi Ziraat Mühendisliği’nden Doç Dr. Erhan Akça ve TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç’ın katıldığı toplantıda öneriler de sıralandı. TEMA, termik santral planının durdurulmasını ve bölgede sürdürülebilir tarım politikasının uygulanmasını öneriyor. Enerjiyi çevre ve insan dostu yöntemlerle elde etmek mümkün. Termik santralden en fazla tarım zarar görecek. 250 bin nüfusu besleyen ve yılda 550 bin ton elma üreten bir bölgeden bahsediyoruz. 1 cm tarım toprağının 500 yılda oluştuğunu hesaba kattığımızda durumun vehameti daha iyi görülebiliyor. Tarıma dayalı sanayiyi destekleyerek geliştirmek bölge için yapılacak en iyi uygulama. T ürkiye’nin tahıl ambarı diye bilinir Konya Kapalı Havzası. Üstelik dünyada ekolojik açıdan en önemli 200 alandan biri. 2 Milli Park ve bir dizi SİT alanının yanısıra bir de Meke Gölü var bünyesinde. Hal böyle iken Konya’nın Karapınar Kapalı Havzası’nda bir termik santral inşa edilmesi kararlaştırıldı. Nedeni; Karapınar’da, Türkiye’nin Afşin Elbistan’dan sonraki en büyük linyit kömürü sahasının tespit edilmesi. Ancak bölgeye yapılacak bir termik santral Türkiye’nin buğday ambarını ateşe vermek demek. Bunu ben söylemiyorum. Uzmanlar diyor. Tema Vakfı’nın önderliğinde dokuz bilim insanı 6 aylık bir çalışma sonunda hazırladıkları rapor termik santralin yapılması halinde meydana gelebilecek etkileri gözler önüne seriyor: Çıkarılacak kömür, yeraltı su seviyesinin altında. Bu durum bölgede zaten alarm veren yeraltı sularının, kömür çıkarma ve soğutma işlemleri yüzünden tamamen çekilmesi anlamına geliyor. Ve tabii tarımda istihdam edilen 60.000 kişinin tarımsal ve içme suyu ihtiyacının, risk altına girmesi.. 4 Öngörüldüğü gibi bütün kömürün 30 yıl boyunca yakılacağı 5.870 MW’ kurulu gücü olan bir santral kurulması durumunda yanan kömürden yılda çıkacak 13.5 milyon ton külün depolanıp saklanması gerekecek. 30 yılın sonunda çıkan küller 10 metre yükseklikte yığılsa bile 5.220 futbol sahası kadar yer kaplayacak. Bu küllerin Konya’nın verimli tarım arazilerine dağıldığında neler olacağını varın siz düşünün! 4 MTA’nın verilerine göre yapılan hesapta, 1.832.000.000 ton kömürü yaktığımız zaman, 30 yılda toplam 50.040.000 ton kükürt ortaya çıkacak. Yani her yıl yaklaşık 5 milyon ton/yıl sülfürik asit havaya u Bankwatch’un hazırladığı Üzerimizdeki Kara Bulutlar raporuna göre Türkiye’de birkaç yıl içinde 50 ila 86 arası yeni kömürlü termik santral kurulması planlanıyor. Uluslararası finans kuruluşlarının verdikleri kredilerin çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini araştıran Bankwatch’un yayınladığı Üzerimizdeki Kara Bulutlar adlı raporu Karadeniz Bölgesi’ndeki kömürlü termik santrallerin yarattığı tehditlerle ilgili yayımladığı raporda kömürlü santrallere kontrolsüzce yatırım yapıldığına dikkat çekti. Greenpeace Akdeniz’in desteğiyle hazırlanan rapora göre Türkiye’de önümüzdeki birkaç yıl içinde 50 ila 86 arası (37 bin megavatlık) yeni kömürlü termik santral kurulması planlanıyor. Bu Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında kömüre en çok yatırım yapan ülke olacağı anlamına geliyor. Türkiye bu konuda Çin, Hindistan ve Rusya’dan sonra dünyada dördüncü sırada. Raporda yer alan bilgilere göre, Türkiye’de kurulması planlanan termik santrallerin 13’ü Batı Karadeniz Bölgesi’nde ve sadece 70 km’lik bir alan içinde planlanıyor. İnşa onayı bekleyen enerji santralleri stratejik bir çevre etki değerlendirmesinden yoksun. Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, 2018’e kadar, devlete ait ya da ortaklığının olduğu santraller Çevresel Etki Değerlendirmesi’nden muaf.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle