Katalog

6 31 Aralık 2013 Salı Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali’nden İzlenimler Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi (SYK) tarafından 2008’den bu yana düzenlenegelen Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali (SYFF), 2022 Aralık 2013 tarihlerinde İstanbul’da yapıldı. SYK, tüzel bir kişilik olmaksızın çalışan gönüllüler topluluğu; SYFF de bu anlamda ürettikleri güzel bir iş. Ankara’dan 350ankara.org ekibi ile de iki yıldır işbirliği yapılıyor. SYFF’de belgesellerin yanısıra söyleşiler ve konserler de vardı. Örnekse, C. Seymen’in, E. E. Tibet’in söyleşileri, E. Karakuş’un dinletisi ilginçti. SYFF’nin tarihinden bir belgesel olan, Şeylerin Hikayesi (Story of Stuff) filmini mutlaka izleyin. Ulusal Kanal’da (Geçim ve Tutum izlencemizde, 3.12.2008’de) bu kolektiften Tuna Özçuhadar ve Filiz Telek’i konuk etmiş ve bu filmi de göstermiştik. Bu yılki SYFF’de Türkiye’den yapımcıların çektiği üç belgesel vardı. Kentsel dönüşümün işlendiği Agorafobi, DenizliBuldan’daki dokumacılığın işlendiği Tezgahın öyküsü, kamu sağlığına adanmış bir yaşamın öyküsünün işlendiği Amchi. Bizce festivalin iki favorisi, Nora Bateson’un Zihnin Ekolojisi (An ecology of mind) ve Hal Weiner’ın Plan B filmleriydi. Plan B filmi, Matt Damon’un sunduğu, çevre uzmanı ve Plan B adlı kitabın yazarı Lester Brown’ı da içeren özel bir belgeseldi. Bu belgeselde, ya iklim değişikliğinin gerçekleriyle yüzleşmemize ya da yitik uygarlıkların ve Doç. Dr. başarısız siyasal duruşların sonuçlarına MELİH katlanmamıza ilişkin açık ve kararlı bir ileti mevcuttu. Lester Brown’ı sürdürülebilir yaşam BAŞ sevdalıları Türkçe’ye çevrilen kitaplarından (Plan B dahil) bilirler. Brown, karbon salınımının 2020’de yüzde 80 azaltılmış olması gerekirken, son yapılan İklim Değişikliği Zirvesi’nde bunun 2050’ye bırakılmasının siyasal olarak doğru olsa bile ekolojik olarak doğru olmadığını belirtiyor filmde. Yine bu yapıtta Amerikan yaşam tarzı odaklı Plan A ile gidemeyeceğimizi, Plan B ile devam etmemiz gerektiğini belirtiyor. Brown, üç yeni stres altında olduğumuzu vurguluyor: tepe noktasına varmış petrol üretimi, artan gıda güvensizliği ve iklim değişikliği. Plan B’nin Brown tarafından koyulan 4 temel ilkesi ise şunlar: Nüfusun dengelenmesi, iklimin dengelenmesi, yoksulluğun ortadan kaldırılması, yeryüzünün doğal destek sistemlerinin yeniden düzeltilmesi. Nora Bateson’un Zihnin Ekolojisi adlı filminde ise, antropolog, biyolog ve psikoterapist Gregory Bateson’un portresi çiziliyor. Film, ‘sistemleri bir arada tutan şeyin ne olduğuna bakmak, özünde, dünyayı yeniden birleştirmek yolunda atılan köktenci bir adım gibi. Filmde, G. Bateson’un ‘dünyadaki en büyük sorunun, doğanın işleyiş biçimiyle insanların düşünme biçimi arasındaki farklılıkların sonucu olduğu’ tezi ana eksen alınmış. Bateson, her şeyde bütüncül bakışı, sistem yaklaşımını vurguluyor. Diğer filmlere, bir film şeridi gibi bakalım. Daha sonra SYK’nin örütbağından da izleyebilirsiniz. Gıda sektöründeki süreçlerde çalışan insanların dramına ait Afiyet olsun; GDO’lu gıdalar üzerine bir sorgulama filmi Aman Tanrım; çikolata endüstrisindeki sosyal, çevresel ve sağlık konularına farklı bir bakış ve alternatif öneriyi içeren Çikolata Gibisi Yok; çöp sorununun ele alındığı Tarumar; kentleşmenin getirdiği yabancılaşmaya ait bir film olan İnsan Ölçeği; Japonya’daki tsunami ve nükleer santral kazasının ardından oluşan sosyal örgütlenmelere değinen Reaktör; küresel ısınmanın ele alındığı Sıcak Zamanlar; kentlerde kaybolan derelerin öyküsü olan Uyanan Dereler; astronotlarla yapılan söyleşileri içeren Uzaydan Bakış; çocukların ekran bağımlılığının ele alındığı Vahşi Şeyler; küresel gıda sisteminin eleştirildiği ve Venezuela’daki olumlu örneğin incelendiği Yayılan Değişim; permakültür konusuna odaklı Yeşil Altın. Sonsözü Zihnin Ekolojisi filmindeki Gregory Bateson’a bırakalım: ‘insanlar ellerine baktıklarında beş parmak görür, oysaki görmeleri gereken şey, bu beş parmağın iletişimleri sonucu ortaya çıkan dört aralık olmalıdır.’ Hiç böyle bakmamış mıydınız? Tuhaf! Niye acaba? n Engellilere dönük yeni bir program: Haberler n T Düşler Kulübü ürkiye Vodafone Vakfı, hayata katılımda engellerle karşılaşanlara destek vermeye devam ediyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü haftasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün destekleri ile lanse edilen Vodafone Düşler Kulübü; Türkiye Vodafone Vakfı’nın desteğiyle sunulan “Engelsiz Dünya” mobil uygulaması, Yenibiriş.com işbirliği ile hayata geçirilen “Engelli Mobil İş Havuzu Servisi” ve Vodafone tarifelerinde yüzde 25 ÖİV indirimi gibi hizmet ve servisler sunuyor. Türkiye Vodafone Vakfı’nın, engelli vatandaşların sosyal ve ekonomik hayata eşit katılımı vizyonuyla destek verdiği “Engelsiz Dünya” mobil uygulaması, Türkiye’de erişilebilirlik konusundaki ilk ve en kapsamlı sosyal paylaşım ve bilgi edinme platformu olarak Düşler Kulübü çatısı altında yer alıyor. Engelli bireylere sosyal hayata daha rahat katılım şansı sunan bu akıllı telefon uygulaması, kullanıcılara bulundukları yerin erişilebilirlik durumuyla ilgili bilgiler sunuyor. Mekanlarla ilgili erişilebilirlik durum değerlendirmelerini, harita entegrasyonu ile birlikte sunan “Engelsiz Dünya” uygulaması tüm mobil operatör kullanıcıları tarafından ücretsiz olarak akıllı telefonlara yüklenebiliyor. Vodafone’un hayata geçirdiği bir diğer hizmet de “Engelli Mobil İş Havuzu” servisi. Bu servis, her 5 engelli bireyden 4’ünün işsiz olduğu ülkemizde ilk kez engelli bireylere yönelik özel istihdam fırsatları sunan mobil hizmet olma özelliğini taşıyor. 2223’e ücretsiz mesaj atılarak abone olunan servis, engellilere hitap eden iş imkanlarını düzenli SMS’lerle aboneye ulaştırıyor. Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan kişisel gelişime yönelik bilgiler ”Engelli Mobil İş Havuzu abonelerinin cebine düzenli ve ücretsiz olarak SMS ile iletiliyor. Zihnin Ekolojisi “Bizimkisi Gönül Birliği” aları ve faydalarını Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, gönüllü çalışm ı arttırmak dünya çapında duyurmak ve gönüllü programlara katılım ” tarihi her yıl dünya amacıyla 1985 yılında aldığı bir karar ile, “5 Aralık alarını daha da gönüllüler günü olarak kutlanıyor. Gönüllülük çalışm içinde “Akbanklı yaygınlaştırmak isteyen Akbank 2013 yılında kurum di. Gönülllüler”i çatısı altında “Gönüllü Liderleri” belirle lülük programı gönül bir beri ’den 2011 le ismiy ” llüleri “Akbank Gönü Türkiye genelinde yürüten Akbank, 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’nde, Akbank‘ın 2 yıldır 8 ilde binlerce ilkokul öğrencisi ile bir araya geliyor. boyunca pek çok sürdürdüğü “Tasarruf Seferbeliği” kapsamında yıl hanesi olmayan etkinliğe imza atan bine yakın Akbanklı Gönüllü, kütüp ak toplayıp hayvan okullar için kitap, oyuncağı olmayan okullar için oyunc yaptılar, Van barınaklarını ziyaret ettiler. Turmepa ile Kıyı temizliği şma Kulupleri ile Depremi döneminde kan bağışladılar, İngilizce Konu r, Vakit Yok Projesi ilkokul öğrencilerine ingilizce derslerinde destek oldula ikliği konusunda kapsamında ilkokul öğrencilerine çevre ve iklim değiş Projesi kapsamında sunumlar yaptılar, Ekonominin Kahramanı Çocuklar bilgiler vermeye yine ilkokul öğrencilerine tasarruf konusunda temel hediye ettiler. Akbank çalıştılar, ders sonunda öğrencilere kitap ve kumbara Dünya Gönüllüler Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Murat Göllü, 5 Aralık hem de banka dışında Günü’nü, gönüllülük kavramının hem banka içinde klerini belirtiyor. Bu daha geniş kitlelere yayılması için bir fırsat olarak gördü lülük oluşturabilme amaçla proje sayısını artırma, yaygın ve etkin bir gönül alıyorlar. Gönüllülük konusunda yakın çalıştıkları STK’ların da görüşlerini projelerini bu fikirden hareketle hayata geçiriyorlar. “Özümüzle Üretiyoruz” Engellilerin istihdamının yanı sıra sosyal, ekonomik ve kültürel yaşama entegrasyonları gibi konularda yenili kçi ve sürdürülebilir projeler geliştiren Avea; Fiziksel Engelliler Vakfı (FEV) işbirliğinde 8 yıldır sürdürdüğü “Özümüzle Üretiyoruz Projesi”nde 2013 yılı itibarıyla yaşları 18 ile 50 arasında değişen tam 3 bin 201 engelliyi iş sahib i yaptı. Bu ay açıklanan rapora göre işe kabulü sağla nan engelli adayların yüzde 45’i Türkiye’nin en büyük 500 sıralamasındaki şirketlere yerleştirilirken, diğer aday lar da sektörün öncü kuruluşlarında istihdam edildi. “Özü müzle Üretiyoruz Projesi” kapsamında istihdam edilen, engel leri bulunan bireylerin iş kollarına dağılımını da incele yen rapora göre; engelli adayların yaklaşık yüzde 30’u beyaz yakalılar kategorisinde değerlendirilirken, yüzde 20’si mağazacılık sektöründe çalışıyor. Proje ile istihdamı gerçekleşen engelli bireyler arasında 650’ye yakın kadın olduğunun da altı çiziliyor. Avea CEO’su Erkan Akde mir “Avea olarak, sosyal sorumluluk anlayışımızın teme linde, fırsat eşitliği vizyonuyla içinde yaşadığımız topluma değer katmak yatıyor. Bu kapsamda, toplumsal sorunlara kalıcı çözümler aradığımız uzun vadeli sosyal sorum luluk projelerinde yer alıyoruz. Projemizle engellilerimizin kendi kendilerine yetebilen, sosyal ve ekonomik hayata katılan, üreten bireyler haline gelmelerine yardımcı olurk en; aileleri için de yeni bir gelir kapısı yaratmış olduk. ”