Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 31 Aralık 2013 Salı Çimsa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu çimento sektörüne getirdikleri çevreci yenilikleri anlattı Çikolata fabrikası gibi çimento fabrikası olur mu? Olur B o ZUHAL AYTOLUN eton, dünyada en çok kullanılan malzemelerden biri. Betonun üretildiği hammadde ise çimento. O yüzden sürdürülebilirlik çalışmalarının gündemde olması gereken önemli sektörlerden. Çimsa, kalıcı ve katılımcı bir yolu benimsiyor. Çimsa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, şirketi “40 yıllık genç bir şirket” olarak tanımlıyor. Sektöre getirdikleri yeniliklerin yanı sıra, sürdürülebilirlik çalışmalarıyla da dikkat çeken Çimsa’nın yarattığı değerleri konuştuk. l Çimsa, yenilikleriyle de dikkat çeken bir şirket. Peki nedir kuruluş hikayesi? Çimsa, 40 yıl önce Mersin’de kuruldu. O tarihte yalnızca gri çimento üretimi yapılıyordu. Sonra Kayseri’de bizim yarım fabrika dediğimiz değirmen satın alındı. Ardından diğer fabrikalar.. Biz kendimiz için “40 yaşında genç bir şirketiz” diyoruz. Dinamizmimiz bundan. Fabrika sayımız 6’ya çıktı, yurtdışında da terminal sayımız 8’e yükseldi. 20052008 arasında iki katı bir hız yakaladık büyümede. l Üretiminizde size yön veren anlayış nedir? Çimsa’yı rakiplerinden ayıran özellikler... İyi bir ArGe ekibimiz var. Bizi rakiplerimizden ayıran da özel ürünlerdeki başarımız. Önce beyaz çimento, sonra da kalsiyum alüminatlı çimento. Bu ikincisini Türkiye’de yalnızca biz üretiyoruz. Dünyada da üretimi sayılı. Bu çimentonun özelliği, 28 “Çimento fabrikaları şehirlerin atık sorunundan kurtulabilmeleri için önemli bir fırsat. Toplanırken özen gösterilse, ayrıştırılsa, kurutulsa yakıt olarak kullanılabilir. Kazan kazan durumu var ortada. Hem şehir çöp sorunundan kurtuluyor hem de atıklarla enerji sağlanıyor.” günde alınılacak dayanımın 6 saatte alınabilmesi. Havaalanında bir masa büyüklüğünde tadilat yapmanız gerekti, bu çimentoyu uyguladınız, üzerine 6 saat sonra uçak indirebilirsiniz. Bu, satın alınabilecek bir teknoloji değil; bize ait. l Sektörde sürdürülebilir çalışmalara ne kadar yer veriliyor? Bu konu gündeme Türkiye’nin AB süreciyle birlikte geldi. Yasalar ve yönetmeliklerin AB’ye uyumlu olmasıyla sektör de takkeyi önüne koyup düşünmeye başladı. Tabii avantajlı olduğumuz nokta çimento sektörümüzün Avrupa’ya göre genç olması. Hala yapmamız gereken şeyler olduğunu biliyorum. l Çimsa olarak neler yapıyorsunuz? 2010’da başlayan ve üç yılı hedefleyen bir program hazırladık, bütçe olarak da 165 milyon TL ayırdık. Bunları yüzde 85 oranında gerçekleştirdik, kalan kısmına da devam ediyoruz. Örnek olarak, toz emisyonlarını ciddi biçimde azalttık. Ortam tozlarının azaltılması hedefinde, üstü kapalı tesis oranı 2012’de yüzde 75 seviyesinde iken 2020’de yüzde 100’e ulaşması hedefleniyor. Bununla yetinmedik, fabrikamızda sıcak gazı, tirbünlerden geçirerek tükettiğimiz elektriğin yarısını üretir hale geldik. 21 milyon dolara tamamladık bu yatırımı. Yerli kömür kullandığımız gibi ithal de alıyoruz. Bu alımı sınırlandırdık ve fosil atık yakımı ile enerji sağlıyoruz. Eskişehir fabrikamızda kömürün yüzde 25’ini atıktan sağladık. Ayrıca maden ocakları rehabilite edildi, emisyon azaltıldı. l Belli bir bilinç oluştuğu söylenebilir mi? Yavaş yavaş bilinç oluşmaya başlıyor. Aslında çimento fabrikaları şehirlerin atık sorunundan kurtulabilmeleri için önemli bir fırsat. Bunun için yeni bir tesis kurmaya gerek yok. Hemen hemen her şehirde bir çimento fabrikası var. Toplanırken özen gösterilse, ayrıştırılsa, kurutulsa yakıt olarak kullanılabilir. Kazan kazan durumu var ortada. Hem şehir çöp sorunundan kurtuluyor hem de atıklarla enerji sağlanıyor. l Peki ya şirket çalışanlarının sürdürülebilirliğe bakışı nedir? Çalışanlarımızla uyguladığımız bir fikir fabrikamız var. Mevcut durumu iyileştiribilecek önerilerde bulunuyorlar. Her birinin önemli geri dönüşleri var elbet. 5 Aralık’ta hazır beton tesislerimiz ilk onda dört ödül birden aldı. Tüm sektörler içinde Kayseri fabrikamız en temiz sanayi tesisi seçildi. Çikolata fabrikası gibi çimento fabrikası olur mu olur! l Çimsa, Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi’ne katılan ilk Türk şirketi oldu. Nasıl bir girişim bu? Çimento Sürdürebilirlik Girişimi (CSI), sürdürülebilirlik faaliyetlerini sahiplenmiş öncü şirketlerin biraraya geldiği, çıtayı yukarı çıkarmak için çaba gösteren bir girişim. 25. üyesi de biz olduk. Üyelik için çok ciddi bir elemeden geçiyorsunuz. Biz de CSI’nın bir parçası olarak, sürdürülebilir bir geleceğe emin adımlarla ilerleyeceğiz. Mehmet Hacıkamiloğlu Denizler mavi kalsın K oylarımız, kirlilik tehdidiyle karşı karşıya. Denizlerin ve kıyıların biyolojik çeşitliliğinin korunması ve kirliliğin önlenmesi oldukça önemli. Bu bilinç yavaş yavaş artıyor. Bunda elbette DenizTemiz Derneği/Turmepa’nın da payı var. Kurulduğu günden bu yana, hayata geçirdiği projelerle denizleri yaşatma çabasını sürdürüyor. Dört ayrı körfezde çalışan Turmepa’nın, katı ve sıvı atık toplama tekneleri milyonlarca litre sıvı ve binlerce ton atığın denize karışmasını önlüyor. Bu uygulamaları hayata geçiren dernek, 7 yılda daha da güçlendi. Sanko Enerji de Turmepa 1 adlı teknenin ikinci kez sponsoru oldu. Yat turizminin gözdesi Göcek Körfezi’nin mavi kalması için çalışmaya devam ediyorlar. GöcekDalaman Koyları’nda kıyı yönetim planı çalışmaları kapsamında, gerek atık kabul merkezi ve atık toplama tekneleriyle, gerekse bölgede otel ve tekne çalışanlarına, kaptanlara, ilköğretim ve lise öğrencilerine yönelik verdiği eğitimlerle etkinlikler sürdürmeye devam ediyorlar. Turmepa, dört kıyı bölgesinde gerçekleştirdiği katı ve sıvı atık toplama çalışmalarıyla, son iki yılda 10 bine yakın tekneden, 8 milyon litre atık su, 4 bin 315 litre sintine ve 83 bin 443 jumbo boy poşet katı atık topladı. Sadece Göcek’te iki milyon litreye yakın pis su ve 200 litre sintine toplandı. Böylece milyonlarca litre sıvı eile on binlerce kilo katı atığın, denize karışması önlenmiş oldu. 2 yılda toplam 3 bin 672 kez, tekneler ziyaret edilerek atıkları alındı, toplanan atıklar karadaki atık bertaraf tesislerine getirildi. Peki bu rakamları tam olarak canlandıramadınız mı zihninizde? Şöyle anlatalım... 1 litre yağ 1 milyon litre suyu kirlettiği düşünüldüğünde, toplanan 200 litre sintine (yağlı su) ile 200 milyon litre suyun kirlenmesi önlenmiş oldu. Kirlenmesi önlenen su miktarı, 32 olimpik havuz hacmine eşdeğer. Kirlenmesi önlenen su miktarı, yaklaşık 1 milyon kişinin de günlük su ihtiyacına denk geliyor.