Katalog

18 31 Aralık 2013 Salı Geleceği “Şarj” etmek O tomobilinin küresel ısınmadaki rolü hepinizin malumu. Dünya petrol üretiminin üçte birini tüketiyor. Üstelik sadece kullanımı sürecinde değil üretim safhasında hatta artık kullanılmayan araçların yok edilme aşamasında da... Bu yüzden çevreci araçlar giderek önem kazanıyor. Hibrid, elektrikli ya da henüz ticarileşemese de güneş enerjisi ile çalışan araçlar.. 2020’de dünyada yaklaşık 13 milyon elektrikli aracın kullanılacağı tahmin ediliyor.  Özellikle gelişmiş ülkeler elektrikli araçlara yönelik, pazarı doğrudan etkileyecek bir talep oluşturmak için çaba gösteriyorlar. Örneğin, Londra ve Stockholm’de, kent içinde daha az kişisel araç, daha fazla toplu taşıt kullanımını sağlamaya yönelik trafik vergisi gibi düzenlemelerin elektrikli araçlara geçişi teşvik etmek için de yapılması planlanıyor. Çin hükümeti başkent Pekin’de elektrikli araç kullanımını arttırmak için teşvik mekanizmalarını devreye soktu. Hükümet ayrıca elektrikli araç satın alacak kişi ve kuruluşların, motorlu araç sahibi Pekinliler için zorunlu olan plaka çekilişine katılmasından muaf tutacak. Tüm bunlar otomotiv şirketlerinin de elektrikli araç üretimine giderek daha fazla eğilmesine yol açıyor. Elektrikli araç kullanımının en hızlı yaygınlaştığı ülkelerin başında gelen Japonya’da ülkenin önde gelen otomobil üreticileri elektrikli araç şarj istasyonlarının yaygınlaşması için işbirliği geliştirdiklerini açıkladı. Japon Nissan, Honda, Mitsubishi ve Toyota tarafından ortak yayınlanan açıklamada dört şirketin işbirliği ile gerçekleştirilecek çalışmalar ile ülkedeki hızlı şarj istasyonlarının sayısının 4,000’e, normal şarj istasyonları sayısının ise 8,000’e çıkarılmasının hedeflendiği belirtildi. Trafik hayattır D BMW i3 modeli ile hem çevreci hem yenilikçi üretime soyundu ‘Doğuştan elektrikli’ BMW, Land Rover ve MINI’nin Türkiye distribütörü Borusan İcra Kurulu Başkanı Eşref Biryıldız Borusan’ın BMW satış noktalarının olduğu İstinye, Avcılar gibi yerlere şarj istasyonu kuracaklarını söylüyor. Bu arada bir istasyonun maliyetinin yaklaşık 25 bin Avro olduğunu öğreniyoruz. A lman otomotiv devi BMW’nin Ağustos ayında piyasaya sürdüğü ilk elektrikli otomobil olan i3 modeli aynı zamanda çevreci ve yenilikçi bir üretim anlayışını da beraberinde getiriyor. Aracın üretim safhalarını yerinde görmek için gittiğimiz Almanya’nın Leipzig kentindeki fabrika Irak kökenli ünlü İngiliz kadın mimar Zaha Hadid’in tasarımı. Daha kapıdan içeri girer girmez farklılığını belli ediyor. Beyaz yaka çalışanların ofislerinin üzerinden montaj hattı geçiyor. Amaç üretim dışında işlerde çalışanların “otomobil” düşüncesini akıllarından hiç çıkarmamaları. Ses yalıtımı öyle başarılı ki devasa binada çıt çıkmıyor neredeyse. Dediğimiz gibi i3 doğuştan elektrikli bir araç. Ancak çevreciliği sadece bununla sınırlı değil. Üretim safhasında kullanılan enerji fabrika arazisindeki 4 rüzgar türbininde üretiliyor. CO2siz güç temininin yanısıra BMW i3’ün üretiminde, yüzde 50 oranında enerji ve yüzde 70 oranında da su tasarrufu sağlandığı belirtiliyor. Fabrikanın içini gezerken de hoş sürprizlerle karşılaşıyoruz. Örneğin çağdaş hafif yapı malzemelerinin yanı sıra, yenilikçi üretim süreçleri de devreye girmiş. BMW i3’ün yaşam hücresinde kullanılan karbon fiber takviyeli plastiğin imalatı ve işlenmesinde kullanılan robotlar örneğin. Müthiş bir ahenk içinde dans eder gibi özel bir yapışkan ile kaplıyorlar çelikten yüzde 50 daha hafif ve onun kadar dirençli olan karbon elyaf tavanları.Vida kullanılmıyormuş.Her bir i3 araç imalatında 160 metre uzunluğunda yapıştırıcı kullanıldığını öğreniyoruz. Fabrika içinde 160 robot var. Çalışan sayısı ise 3 bin 700. Her gün 740 araç üretiliyor. BMW i3 temmuz ayında Türk tüketicisi ile buluşacak. Türkiye pazarına ayrılan araç sayısı şimdilik 120 adet. Fiyatını ise hükümetin karar vereceği ÖTV oranı belirleyecek. oğuş Otomotiv, 2004 yılından itibaren toplumun tüm kesimlerinde trafik güvenliği bilincini arttırmak amacıyla yürüttüğü “Trafik Hayattır!” kurumsal sorumluluk platformu kapsamında trafik güvenliği eğitimleri ve trafikte sorumluluk yaklaşımına yönelik farkındalık projeleri gerçekleştiriyor. Bu eğitim projeleri kapsamında, Türkiye’de ilk kez, üniversiteler için bir trafik güvenliği eğitim programı hazırlandı. Pirelli’nin desteğiyle Trafik Hayattır! platformu tarafından akademisyenler, eğitim ve trafik uzmanlarının danışmanlığında hazırlanan Trafik Hayattır Trafik Güvenliği Dersleri, ilk kez 20122013 eğitim döneminde Kocaeli Üniversitesi’nde başladı. Kocaeli Üniversitesi yönetimi ve senatosu tarafından onaylandıktan sonra, tüm fakülte ve meslek yüksekokulu bölümleri öğrencilerine açık olan eğitimler, ilk yılda 588 öğrenci tarafından seçildi. Trafik Hayattır Trafik Güvenliği Üniversite Derslerinin bir yıl sonra Marmara, İstanbul Ticaret, Çukurova, Işık, Trakya ve Bahçeşehir Üniversitesi’nde de müfredata dahil edilmesi sonucunda, ülke genelinde 5 bin öğrenci, bu dersleri 3 kredilik seçmeli ders olarak tercih etti. Trafik sorunun Türkiye’nin en büyük sorunlarının başında geldiğini ve bu sorunun çözümünde, eğitimin büyük rol oynadığını söyleyen Doğuş Pirelli’nin desteğiyle Trafik Hayattır! platOtomotiv formu tarafından akademisyenler, eğitim İcra Kurulu ve trafik uzmanlarının danışmanlığında Başkanı Ali hazırlanan Trafik Hayattır Trafik Güvenliği Dersleri, ilk kez 20122013 eğitim döneBilaloğlu, “Türkiye’nin minde Kocaeli Üniversitesi’nde başladı. lider otomotiv distribütörü olarak, bizim de bu sorunun çözümünde bir sorumluluğumuzun olduğuna inanıyoruz. 2004 yılında başladığımız Trafik Hayattır kurumsal sorumluluk platformumuza da bu nedenle büyük bir önem veriyoruz” dedi. Doğuş Grubu çalışanlarından, ilköğretim öğrencilerine, ilköğretim öğretmenlerinden, lise öğrencilerine kadar, bu güne kadar birçok alanda eğitimler düzenlediklerini söyleyen Bilaloğlu, “Trafik sorunu toplumun tüm kesimlerini etkileyen bir konu. Ancak gençler için hayati önemi bulunuyor. Araştırmalarda, ülkemizde 1529 yaş arasındaki gençlerin ölüm nedenlerinde birinci sırada trafik kazaları var. Bu nedenle, bu gençlere yönelik sürdürülebilir bir eğitim oluşturmak istedik.” Üniversite öğrencilerinin birkaç yıl içinde hayata atılarak, geleceğin profesyonelleri, anne babaları, eğitimcileri olacağını dile getiren Bilaloğlu, bu dersler ile trafik güvenliği ve sorumluluğu bilincinin, üniversite öğrencileri vasıtasıyla toplumun geneline yayılmasını amaçladıklarını vurguladı. Dersler online olarak veriliyor Türkiye’de üniversitelerin eğitim programları içerisinde yer alan ilk “Kurumsal Sorumluluk” projesi olan Trafik Hayattır Trafik Güvenliği Üniversite Dersleri, her üniversite için, üniversitenin eğitim programına göre şekilleniyor. Dersler, üniversite öğrencilerine trafik olgusunu, trafiğin fenomen yapısını algılatmak, farkındalıklarının ve duyarlılıklarının artırmak amacıyla hazırlanan 3 adım dikkate alınarak kurgulanıyor. Üniversitelerin, eders sistemine (SCORM/LMS) uygun standartlarda hazırlanan dersler üniversitelerin 3 komisyonun değerlendirmesine sunuluyor. Daha sonra 14 haftalık içerikler (görsel ve metinler) sisteme yükleniyor. Uzaktan eğitim ile internet üzerinden sisteme bağlanan öğrenciler, dersleri buradan takip ediyor.