Katalog

10 26 Haziran 2012 Salı Ruhsatsız bir şekilde ziyaretçi kabul ettiği için Kaş Belediyesi tarafından kapısı mühürlenen “Kaş Yunus Park”taki yunusların sağlık durumuyla ilgili endişe duyulmaya devam ediliyor. TURMEPA’nın projesi dünyaya örnek oldu T “Yunuslar tüm gün güneş altında” ntalya’nın Kaş ilçesi’nde uzun süredir açılış hazırlıklarını sürdüren, ancak bu süre içinde Türkiye'nin dört bir yanında büyük tepkiyle karşılaşan “Kaş Yunus Park”, ruhsat almadan ziyaretçi kabul etmeye başlayınca, Kaş'ta yaşayan İngilizlerden ve yerel halktan gelen yazılı suç duyuruları doğrultusunda Kaş Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nce 28 Mayıs'ta mühürlenmişti. Ancak yaklaşık iki haftadır, personel dışında kimsenin girmesine izin verilmeyen yunus parkındaki yunusların durumuyla ilgili bilgi almak mümkün değil. Duyarlılar ve çevre örgütleri bu süreçte Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na 100'ü aşkın ıslak imzalı yazılı dilekçe gönderdi ve deniz memelisi uzmanlarından ve yetkili veterinerlerden oluşturulacak bir ekibin en yakın zamanda sağlık kontrolü için görevlendirilmesini talep etti. Yunuslara Özgürlük Platformu sözcüsü Derya Özkan, ölü balıkla A beslenmeye ve insanlardan komut almaya alışmış yunusların başlarını sürekli su yüzeyinde tuttuğu, gelen bilgilere göre gün geçtikte zayıf düştükleri ve bu sıcaklarda korunacak gölgelik alanlarının bile olmadığını vurgulayarak yunusların tesis sahiplerince ihmal edildiğini, bakımlarının yapılmadığını belirtiyor. Özkan, “5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 24. maddesinde 'kanunun hayvanları korumaya yönelik hükümlerine aykırı hareket eden ve bu suretle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el konulur' ibaresi yer alır. Biz de, Kaş, İstanbul, Fethiye ve diğer illerdeki duyarlı vatandaşlarla birlikte yunusların sağlık kontrollerinin acilen yapılarak çok geç olmadan yunuslara el konulmasını ve koruma altına alınmasını talep ediyoruz” diyor. URMEPA’nın geliştirdiği bu uygulama modeli, 2006 yılında beri Muğla iline bağlı Göcek ve Marmaris’in yanı sıra Çeşme koylarında da, teknelerden kaynaklanan kirliliği önlemeyi sürdürüyor. Yerel belediyelerle birlikte sıvı ve katı atık toplayan tekneleri ve merkeziyle deniz kirliliği ile mücadelede etkin rol oynuyor Çalışmalar Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından dünyaya da örnek gösterildi. 2011 yılında 5,8 milyon litre atık su, 55 bin litre sintine ve 52 bin 300 jumbo boy poşet katı atık toplandı. Kısacası bu uygulama milyonlarca litre sıvı ile on binlerce kilo katı atığın, denize karışması bu uygulama sayesinde önlenmiş oldu. Projenin bu yılki sponsoru DenizTemiz Sanko Enerji'nin Satış ve Pazarlama Grup Başkanı Derneği/ Turgut Konukoğlu; “ 20 TURMEPA’nın, yıldır her sene en az 1520 denizlerin ve günümü geçirdiğim Göcek, kıyıların biyolojik hem benim hem de ailem için çok özel bir yerdir. Sadece çeşitliliğinin bizim için değil, Türkiye’nin korunması ve tekne turizmi açısından da en kirliliğin önlenmesi güzel coğrafyasıdır. Lakin, son yıllarda gördüklerim amacıyla geliştirdiği Göcek’in yarınlarının ciddi uygulama, altıncı şekilde tehlike altında yılında hem dünyaya olduğunu gösteriyor. Bizden örnek oldu hem de sonraki kuşakların bu güzellikten mahrum daha da güçlendi. kalmasından endişe etmeye TURMEPA I adlı başladım. Artık elimizi taşın teknenin bu yılki altına koymanın zamanının sponsoru ise geldiğini düşündüm ve Sanko Enerji olarak gelecek SANKO Enerji nesillere tertemiz bir Göcek oldu. bırakmak için neler yapabiliriz ile ilgili araştırmalara başladık. TURMEPA’daki dostlarımız ile bunu paylaştık ve istediğimizi mutlulukla karşıladılar. Sanko Enerji’nin benimsediği, çevreye saygılı, sürdürülebilir üretim felsefesini bir adım öteye taşıyarak, çevrenin korunması ve temizlenmesi yolunda ilk büyük desteğimizi vermiş olduk.” dedi. 14 GEMİYLE ATIK SAVAŞI G emilerden kontrolsüz şekilde denize bırakılan atıklar her geçen gün doğa için daha fazla tehdit oluşturuyor. Kıtalararası geçişler ve ülkelerarası ticaret açısından büyük bir öneme sahip olan, yılda 50 bini aşkın geminin geçtiği İstanbul boğazı da elbette bu kirlilikten payını alıyor. Boğazı kullanan gemilerin beşte biri petrol ve tehlikeli atık taşıyor... İstanbul il sınırları içerisindeki tüm limanlarda, demir yerlerinde ve iskelelerdeki deniz araçlarında oluşan petrol ve petrol türevi bulaşmış atıkların arıtılması görevini ise İstanbul Biiyükşehir Belediyesi İSTAÇ A.Ş. (İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret A.Ş.) tarafından kurulan "Haydarpaşa Atık Kabul Tesisi" üstleniyor. 2005 yılında Haydarpaşa Liman Sahası içerisinde inşa edilip 2006 yılında faaliyete geçen tesisin amacı, gemi atıklarının kontrolü ile deniz kirliliğinin önüne geçilmesi ve arıtma neticesinde elde edilen petrol ve petrol türevli ürünlerin Çevre ve Orman Bakanlığından lisans alan bertaraf tesislerinde ikincil yakıt olarak kullanarak ekonomik kazanç sağlamak. Atık alım hizmetine 3 gemiyle başlayan Haydarpaşa Atık Kabul Tesisi günümüzde 14 gemiyle hizmet veriyor. Projenin bu yılki sponsoru Sanko Enerji’nin Grup Başkanı Turgut Konukoğlu TURMEPA 1 gemisinde .