23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 Haziran 2012 Salı 3 STK'lardan ''Rio 20 Yolunda Türkiye Sürdürülebilir Kalkınmanın Neresinde'' raporu RİO+20 fiyasko.. Ama neden? Kime sorsanız herkes hiç duraksamadan çevre kirliliğini, küresel ısınmayı, CO2 salınımının ekolojik denge üzerindeki tahribatını, doğal kaynakların hızla tükenmekte olduğunu, kısacası gelecek nesilleri bekleyen büyük tehlikeyi bildiğini, acil önlemler alınması gerektiğini söyler.. Bireylerden tutun ülkelerin yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarına kadar bu konuda aksi görüş ileri süren kimseye rastlamazsınız... Bilim insanları, uzmanlar yapılması gerekenleri de sıralamıştır bir bir.. Buna karşın bir türlü gözle görülür ilerlemeler sağlanamaz. 1972 yılında Stockholm'de toplanan ilk dünya zirvesinden bu yana mehter adımları atılabildi. 1992'de Rio'da düzenlenen Birleşmiş Milletler Kalkınma Konferansı'nda ekonomik büyüme ile ekolojik yapıyı koruma arasında bir denge sağlanması kararlaştırılmıştı ve bunun için ülkelerin üzerine düşen ödevler vardı. Ancak daima belirlenen hedeflerin altında kalındı. Bu kez de öyle oldu. En önemli anlaşmazlık gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin isteklerini ısrarla duymamazlıktan gelmelerinden doğuyor. Gelişmekte olanlar ülkeler alınacak önlemlerin kendi ekonomik büyümeleri zarar vermemesini istiyor. Öyle ya bugüne kadar yerküreye en çok zarar veren, doğal kaynakların en acımasızca kullanan, hızlı sanayileşmenin, bilinçsiz tüketimin neferleri zengin ülkeler oldu. Bugün ekolojik bunalımın kaynağında Batı ülkelerinin gelişmeleri sırasında dünyanın her köşesinde umursamazca yarattıkları yıkım var. Sınır tanımayan gelişmelerini bu sınırsız sömürü düzeni sayesinde elde ÖZLEM ettiler. Ancak yaşlı gezegen S.O.S vermeye başladığında akıllar başlarına YÜZAK geldi. Ne var ki tam da bu noktada yoksul güney ekonomik büyüme düğmesine basmıştı. Şimdi gelişmiş ülkeler gezegen üzerindeki yükün eşit paylaşılmasını isterken diğerleri gelişmişlerden eskisine göre çok daha fazla finansman kaynağı talep ediyor. Batı dünyası haliyle bunu kabul etmiyor. Ekonomik krizin derinleştiği bu dönemde kabul etmeleri de kolay görünmüyor. Sürdürülebilir Yaşam dergimizin bu sayısında RİO+20'den yola çıkarak günümüz ekonomik sisteminin küçük bir sorgulamasına yer verdik. Ünlü Sosyolog David Harvey sürekli büyüme ihtiyacı üzerine kurulan ekonomik sisteme karşı mücadelede neler yapılması gerektiğini anlattı. Sevgili Atila Alpöge ve ekibinin Eko Gazete'de vurguladıkları gibi aslında sağlıklı ve mutlu bir yaşam için durmadan büyümek gerekmiyor. Nüfusu frenlemek ve kaynakları doğru bölüştürmek yapılması gereken ilk adımlar olmalı. Hepinize keyifli okumalar Üretim ve tüketim modelleri değişmeli sivil toplum kuruluşunun hazırladığı Türkiye, Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği, ''Rio 20 Yolunda Türkiye Sürdürülebilir Hayata Destek Derneği, BPW Türkiyeİş ve Kalkınmanın Neresinde'' raporunda Meslek Sahibi Kadınlar Derneği, Mavi Kalem ''Yenilenebilir enerjiye dönüşümün ekonomiyi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, canlandırma ve yeni istihdam alanı yaratmada TURMEPADeniz Temiz Derneği, Yuva Derneği önemli etkisi olduğu, bunun görülmesi ve bu yer aldı. doğrultuda harekete geçilmesi Raporda, STK'ların yenilenebilir enerji, gerektiği'' belirtildi. Raporda, denizler, sürdürülebilir ulaşım ve kentler, Türkiye'deki STK'lar tarafından yeşil ekonomi ve eğitim konularındaki 11 STK sürdürülebilir kalkınma ve politika önerilerine yer verildi. tarafından yayınlanan daha yüksek bir yaşam Yenilenebilir enerjiye dönüşümün kalitesi sağlanabilmesi için ekonomiyi canlandırma ve yeni raporda, ''Yenilenebilir devletlerin sürdürülebilir istihdam alanı yaratmada önemli enerjiye dönüşümün olmayan üretim ve etkisi olduğu, bunun görülmesi ekonomiyi canlandırma ve tüketim modellerini ve bu doğrultuda harekete değiştirmesi ve uygun geçilmesi gerektiği yeni istihdam alanı yaratmada nüfus politikalarını ön vurgulandı.Tarım alanında ise önemli etkisi olduğu, bunun plana çıkarması kendine yeterlilik konusundaki görülmesi ve bu doğrultuda gerektiğine işaret edildi. modellerin dikkate alınması ve Bu alanda Türkiye'nin Anadolu'daki değerlerin yeniden harekete geçilmesi daha kat etmesi gereken farkında varılması gerektiği gerektiği'' önemli bir mesafe belirtilen raporda denizlerin vurgulandı. bulunduğunu vurgulayan korunmasına yönelik olarak ise raporda, sektörel sürdürülebilirlik tehlikeli madde taşıyan gemiler ve analizlerinin yanı sıra geleceğe yönelik atıkların bertaraf edilmesi konularında önerilere ve sivil toplum kuruluşlarının iyi sürdürülebilir politikalar oluşturulması gerektiğine uygulama örneklerine de yer verildi. Kadın işaret edildi. Çevre kirliliğinin en önemli sebepleri Çalışmaları, Sosyal Politikalar, İnsani Yardım, arasında plansız kentleşmenin yer aldığı dile Gençlik, Çevre, İnsan Hakları alanlarında çalışan getirilen raporda, Dünya Kaynakları Enstitüsü'nün 11 STK'nın temsilcileri Rio 20 STK isimli bir (WRI) 2005 yılında açıkladığı rakamlarda tüm platform kurdu. Bu platformu oluşturan STK'lar dünyadaki karbondioksit salınımlarının yüzde arasında EMBARQ TürkiyeSürdürülebilir Ulaşım 24,1'inin ulaşım sektöründen kaynaklandığı Derneği, Ankara Hitit Gençlik ve Spor Kulübü, bildirildi. Raporda, Türkiye'nin tarım GDO AKUT, Arama Kurtarma Derneği, EUROSOLAR teknolojisine karşı durmasının önemi de belirtildi. 11 Peki sorun nasıl çözülür? Doğa Derneği Amazon yerlileri birlikte eylem yaptı irleşmiş Milletler Rio+20 zirvesinin yapıldığı Rio kentine 3 bin km uzaklıkta Amazon yerlileri, çiftçiler ve dünyanın farklı yerlerinden baraj karşıtı aktivistler ‘Xingu Nehri Özgür Aksın’ demek için bir araya geldi. Yapılması halinde Amazon’un önemli bir kısmını yok edecek olan Belo Monte barajının şantiyesini işgal eden eylemciler arasında Doğa Derneği de vardı. Brezilya hükümetinin Belo Monte Barajının inşasına devam etme kararını ve barajların temiz enerji olarak gösterilmesini protesto eden eylemciler, baraj gövdesi üzerinde bedenleriyle “Belo Monte’yi Durdur” anlamına gelen “Pare Belo Monte” yazdı. Ayrıca eylemciler, Hasankeyf ve Amazon ormanları için bundan sonra birlikte mücadele etme kararı aldı. Amazon Havzası tropik yağmur ormanlarının %60'ına ev sahipliği yapıyor. Ancak Belo Monte Barajı 668 km2’lik orman alanını yok edecek. Baraj 20 binden fazla insanın yerinden edilmesine sebep olacak. Keza Ilısu Baraj projesi, 11 bin yıllık Hasankeyf şehri de dahil olmak üzere yüzlerce tarihi alanı yok ediyor. Dicle Vadisi’nde yasayan birçok endemik ve nesli tehdit altında olan türü sular altında bırakıyor 25.000 insanin yerinden edilmesine sebep oluyor. Bu alan UNESCO Dünya Mirası kriterlerinin 10'da 9'unu karşılayan dünyadaki tek yer. Ilısu Barajı’nın etkileri Irak'taki Basra sazlıklarına kadar uzanacak. ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Editör: Özlem Yüzak Görsel Yönetmen: Tutku Talınlı Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Reklam Koordinatörleri: Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Tel: 212251 98 7475 Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Yerel Süreli Yayın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle