23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

27 Eylül 2011 Salı 3 TÜSİAD'dan Vizyon 2050 çağrısı TÜSİAD Başkanı Boyner: Vizyon 2050, iş dünyası için yeni bir gündem çağrısı. Devlet, birey, sivil toplum, iş dünyası ve toplumla birlikte bu konudaki küresel anlayışın dönüşümü. Biz de TÜSİAD olarak konuyu takip etmekteyiz. üresel devlerin hazırladığı Vizyon 2050 raporunun ardından Türkiye'deki patronlar kulübü TÜSİAD da “sürdürülebilirlik” teması çerçevesinde Vizyon 2050 Türkiye Raporu’nu açıklıyor. Raporun tanıtımından önce bir sohbet toplantısı düzenleyen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner “Artık büyümenin tanımı sürdürülebilirlikten geçmekte. Sürdürülebilir olmayan büyüme gerçek değil. Yadsınamayacak bir gerçek var ki büyümeyi ve kalkınmayı sürdürülebilir kılmak 21. yüzyılın en kritik konusu olacak” diye konuştu. Bu konuda en büyük sorumluluğun iş dünyasına düştüğünün bilincinde olduklarını kaydeden Boyner, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin “Vision 2050” raporundan yola çıkarak 2050’de sürdürülebilir Türkiye’nin resmini çizdiklerini belirtti. Rapor, 27 Eylül tarihinde kamuoyuna açıklanacak. “Halihazırda tüketimin en büyük kısmını gelişmiş ülkeler yapıyor. ABD, dört dünya kadar tüketirken Afrika ülkelerinin tüketimi birin altında. 2050 yılında ise eğer her şey aynı kalırsa 2.3 dünyalık tüketim talebi yerine bir dünya tüketmenin yollarını aramalıyız” diyen Boyner, 2050’ye kadar doğal kaynaklar olduğu kadar dünyanın mevcut ekonomik düzeninin de değişeceğini ve E7 ekonomilerinin (Türkiye, Çin, Hindistan, Rusya, Meksika, Brezilya) en geç 2032’de G7 (ABD, Almanya, İtalya, Fransa, Kanada, İngilitere) ekonomilerini geride bırakacağını vurguladı. Boyner “Vizyon 2050 iş dünyası için yeni bir gündem çağrısı. Devlet, birey, sivil toplum, iş dünyası ve toplum ile birlikte bu konudaki küresel anlayışın dönüşümü. Biz de TÜSİAD olarak uluslararası düzeyde bu konuyu takip etmekteyiz” diye konuştu. Daha sürdürülebilir bir ekonomiye doğru Toplumsal Dönüşüm... Küresel ısınma gerçeği ve alınması gereken uluslararası önlemler ilk kez bundan yaklaşık 20 yıl önce Rio Konferansı'nda masaya yatırıldı. Sürdürülebilir Kalkınma için ilk kez hedefler orada tespit edildi. Ancak geçen 20 yılda gerek çevresel gerekse toplumsal değişim yanlış yönde gelişti. Karbon emisyonları arttı, bioçeşitlilik azaldı, kaynaklar daha hızlı tükenmeye başladı. OECD ülkeleri içinde bile eşitsizlikler 20 yıl öncekinden çok daha derin. . Küresel finans cephesinde de işler iyi değil. Finansal sistem bir türlü krizlerden belini doğrultamıyor. Sürdürülebilir kalkınmayı "iyi yaşam; güçlü, sağlıklı ve adil toplumlar yaratmak; gelecek nesilleri de düşünerek gezegenin sınırlı kaynakları içinde kalabilmek.." olarak tanımlarsak eğer, bunu "sürdürülebilir bir ekonomi" odaklı gerçekleştirmemiz mümkün değil... Peki "sürdürülebilir ekonomiden" kasdedilen ne? Bugüne kadar "büyüme temelli bir ekonomi" düzeni oluşturuldu. ÖZLEM Ekonomistler yoksulluk, eşitsizlik gibi toplumsal YÜZAK sorunları ortadan kaldırmanın yolunun büyümekten ileri geçtiğini söyleyip durdular. Ama gelinen noktada en gelişmiş ülkelerde bile eşitsizlik 20 yıl öncekinden çok daha fazla. Dünya nüfusunun en yoksul yüzde 20'si küresel gelirin sadece yüzde 2'sini kazanırken en zengin yüzde 20 aynı pastanın yüzde 74'ünü kazanıyor. Büyüme temelli ekonomi gezegenin ekolojik sınırlarını da hayli zorluyor. Eğer ekonomi son 50 yıldaki artış hızıyla büyümeyi sürdürürse 2100 yılında 1950 yılında olduğundan 80 misli daha büyük olacağı söyleniyor. (Tim JacksonNaturel Resources Forum) . 80 misli daha büyük bir ekonominin gereksinim duyacağı doğal kaynakları ve ortaya çıkartacağı karbon dioksit salınımını siz düşünün... Şimdi tüm bu sıraladıklarımızdan sonra gelelim "Daha Sürdürülebilir Bir Ekonomi" için nelen yapılabileceğine.. Bu konuda İngiltere'de University Of Surrey'de Çevresel Stratejiler Merkezi Başkanı Prof. Tim Jackson'ın son derece hoş bir çalışması var. "Yaşadığımız finansal kriz ekonomilerimizi yeniden inşa etmek için bir fırsat" diyen Jackson stratejilerin 3 ana tema üzerinden oluşturulması gerektiğinin altını çiziyor: Ekonomik aktivitelerinin çevresel limitlerini belirlemek ve kullanılacak kaynakları sınırlamak; sürdürülebilirlik temelli daha güçlü bir makroekonomi oluşturmak; tüketimin tahrip edici ve sürdürülebilir olmayan sosyal mantığını yeniden kurgulamak. Aşağıdaki küçük tabloda alt açılımlarını bulacaksınız ama ben kısa şekilde tüketimin sosyal mantığını değiştirmekten bahsetmek istiyorum. Tim Jackson bu konudaki önerisi "insanların yaşamdan aldıkları zevk ve anlamı daha az materyalistik yoldan sağlamaları için yeni yapılanmalar oluşturulması ve üretici olmayan rekabetçiliğe verilen teşviklerin ortadan kaldırılması" olarak açıklıyor. Sonuçta yeni bir ekonomik modelin oluşturulması gerektiği ortada. İş dünyası kendi cephesinden bakarak küresel bir yeni yapılanmanın temellerini atıyor. Ancak bunu yaparken sosyal boyutu gündemin tam ortasına oturtmak ise başkalarına düşüyor... ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr K mtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Editör: Özlem Yüzak Görsel Yönetmen: Tutku Talınlı Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Tel: 212251 98 7475 Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Yerel Süreli Yayın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle