Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 Ekim 2010 Cumartesi 3 Yeşil büyüme istihdam da yaratır Galatasaray Üniversitesi’nde bir konuşma yapan eski Fransa Başbakanı Alain Juppé; “Sürdürülebilir kalkınma ekonomik büyümeye engel değil, krize çözüm alternatifidir” dedi. J NİHAN GÜRDENLİ 9951997 yılları arasında Fransa başbakanı ve 2007’deki ekolojiden sorumlu devlet bakanı Alain Juppé, Galatasaray Üniversitesi’nde verdiği “Finansal kriz karşısında sürdürülebilir kalkınma” başlıklı bir konferansta sürdürülebilir kalkınma politikalarının, ekonomi için engel ve kısıtlama değil, aksine, krize verilecek bir cevap ve krizden çıkış yolu olabileceğini belirtti. Alain Juppé, 1929’dan beri yaşanmamış bu büyüklükte bir sistemik kriz karşısında, genel kanının ‘krize odaklanmak’ olmasına karşın çözüm için farklı bir yol izlenmesinin şart olduğunu ve bunun sürdürülebilir kalkınma politikaları çerçevesinde gerektiğini söyledi. Birleşmiş Milletler Binyıl Alain Juppé Kalkınma Hedeflerine değinen siyasetçiye göre, geçen 10 yıl içinde bu hedeflere ulaşılamadı; oysa ki hedeflerin öngördüğü okul, hastane, konut gibi yatırımlar başlı başına birer büyüme kaynağı. “8 milyon Fransız’ın, Fransa standartlarında, yoksulluk eşiğinin altında bulunması sorununa getirilebilecek çözüm büyümedir” diyen Juppé, yeşil kalkınmaya ilişkin görüşlerini paylaştı: “Hem büyümeye devam, hem değişim gerekiyorsa çözüm alternatif bir büyüme modelidir; o da daha sade bir model olmalıdır. İlk sanayi devriminden bu yana, büyüme, hiç çevreye saygılı olmamış, doğal kaynaklar korunmamış, atılabilir kaynak ekonomisi güdülmüştür. Bu başlı başına bir israf modelidir. Şimdiyse yenilenebilir enerjiden bahsediyoruz. Amerika’da şehirler düzeyinde sürdürülebilir kalkınma yöntemleri ele alınıyor. Örneğin Yüzleşme Zamanı... Geçen ay iki önemli rapor yayınlandı. Biri Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan “Yoksulluğu Yeniden Düşünmek: 2010’da Dünyanın Sosyal Durumu” adlı rapor. Dünyada 1.5 milyarın üzerinde insanın hâlâ günde 1.25 dolarla ve 3 milyardan fazla insanın da günlük 2.5 dolarla geçinmek zorunda olduğunu belirtiyor. Dünya nüfusunun 6.5 milyar olduğu gerçeğinden yola çıkarsak 4.5 milyar insan bugün hâlâ yoksulluk sınırının altında yaşam sürüyor. Rapor bir gerçeğin daha altını çiziyor: Dünyanın en zenginlerinin yüzde 20’si tüm dünyadaki gelirin yüzde 75’ini elinde tutuyor… Diğeri ise Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) 8 yıldan beri yayınladığı Yaşayan Gezegen Raporu. 2010 yılında insanlığın kendi ihtiyaçlarını karşılamak için 1.5 gezegene denk tüketim yaptığını ortaya koyuyor ve şu noktayı vurguluyor: Eğer tüketim biçiminde herhangi bir değişiklik olmazsa 2030 yılında 2 gezegene ihtiyacımız olacak. Kaynakları gözetmeden yapılan sorumsuz tüketim ve üretimde zengin ülkelerin oynadığı role de dikkat çeken raporda “eğer yeryüzünün her bir sakini ABD ya da Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki orta halli bir vatandaş gibi yaşarsa, insanlığın tüketim ihtiyacı ve CO2 emisyonlarını hazmetmesi için 4.5 gezegene denk bir biyokapasiteye ihtiyaç olacak’’ deniliyor. Başka bir gezegende yaşama şansımız bugünkü koşullarda söz konusu olmadığına göre bu dünyanın ve ÖZLEM insanlığı çok daha büyük felaketlerin beklediği anlamına YÜZAK geliyor. Görülen o ki, küresel pazarla çelişen sınırlar ve küresel eşitsizlikten doğan bölünmeler sağlıklı bir küreselleşmenin önünde engel. Bu yüzden uluslararası karar mekanizmalarında ülke yöneticileri sorunların çözümleri için yapmaları gereken taahütleri sürekli erteliyorlar. Ancak şunu da vurgulamalıyız ki, küresel boyutta yansımaları hissedilmese de, temel bir paradigma değişimi başlamış durumda. Yeşil ekonomi sessizce yol alıyor. Daha sorumlu bir üretim ve tüketim için bilinç ve duyarlılık giderek artıyor. Sayıları az olmakla beraber kimi şirketler kendi ekolojik ayak izlerinin sürekli olarak ölçümünü yaptırıp gerekli önlemleri alıyorlar. Bunlar şimdilik büyük resmin içindeki minik parçalar. Ancak yeşil devrim başladı. Önemli olan süreci hızlandırmak, genele yaymak, hükümetler üzerinde gerekli baskıyı kurabilmek. Yoksa geç kalmış olacağız. “Bugün 1.8 milyar insanın internet erişimi varken, 1 milyar insanın yeterli miktarda içme suyuna erişimden hala yoksun olması” yeterince düşündürücü değil mi sizce? 1 biz Bordeaux’da ‘Gündem 21’ projesiyle, su şebekelerindeki kaçakları gidererek ciddi oranda su kaybını önledik. Dünyada, 2015’e kadar, enerji tüketiminde %25 düşüş amaçlanıyor. Tüm bunlar tüketim üretimini ve üretim tüketimini değiştirmek, farklı şekilde yaşamayı öğrenmekle ilgili.” “Sürdürülebilir kalkınmada, zenginle fakir arasında, ulusal düzeyde de, bireyler arasında da, bir kırılma var’’ diyen Juppe ülkelerin zengin, gelişmekte olan ve yükselmekte olan ülkeler olarak 3 ana grupta toplandığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Zengin ülkeler, son 300 yılda, israfla, geliştiler! Şimdi imkanları var ve geriye dönüşün gerekliliğini görüyorlar. Gelişmekte olanlarsa, gereksiz buluyorlar, ama aynı gezegendeysek bu sorun onları da ilgilendirmeli, aynı hataları tekrarlayan kalkınma stratejilerini uygulamamalılar. Bu konuda onlara yardımcı olmak gerekiyor. Yükselmekte olanlara en güzel örnekse Çin. Çinliler, kişi başı gelir bakımından hala gelişmekte olan ülke olduklarını savunuyorlar; ama öte yandan gittikçe de bilinçleniyorlar. Daha temiz kömür teknolojileri geliştirmeye çalışıyorlar. Elektronükleer santraller gündeme geliyor.” Sürdürülebilir kalkınmanın sadece bir tüketim projesi veya enerji politikası olmadığını başka boyutlarında var olduğunu belirten Juppe yerelden küresele ilerleyen bu süreç içinde kamu politikalarının önemine dikkat çekerek “Uluslararası düzeyde iyi bir yönetişim gerekiyor. Biyoçeşitliliğin gerilemesi söz konusu. Bir diğer boyut felsefi: “Çöplerinizi ayırın, arabanızı az kullanın!” gibi temel unsurlarda insanları bilgilendirmek gerekiyor” diye konuştu. Dinleyicilerden Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Özdem Sanberk’in sürdürülebilir kalkınmada istihdamın rolünü sorması üzerine yeşil teknolojinin, istihdam üretici fonksiyonunu açıklayan Juppé, elektrikli araçlar, temiz enerji kaynakları gibi alanlarla yeşil büyümenin istihdam yaratacağını anlattı. sisteminin en alt sosyal konumundaki dalitler, ayrımcılık nedeniyle hep yoksul kaldılar. Oysa uluslararası hukuk, her tür ayrımcılığı yasaklar. Bunun, binyıl kalkınma hedeflerinin icrasında da kesin olarak uygulanması gerekiyor; aksi takdirde hükümetler, sefaleti en ağır şekilde yaşayan kesimleri görmezden gelmeye devam edecek ve binyıl hedefleri asıl ulaşması gereken kesime faydasız kalacak. Bu bağlamda ayrımcılık ve eşitliğin gözetilmemesi yoksulluğun başlıca sebebi. Hükümetler kimseye hesap vermiyor. Birleşmiş Milletler bünyesinde alınan binyıl hedeflerine ilişkin kararlar, ülkelerin iç hukukunda yer bulur, ulusal planda tartışılır, parlamento tarafından denetlenirse, kamuoyu baskısının da etkisiyle olumlu sonuçlar alınabilir. Yoksa, bu hedefler, sadece maliye ve dış işleri bakanlıklarının yürüttüğü, zorunluluk içermeyen uygulamalar olarak kalır. Hindistan’da 2005’te kabul edilen bir bilgi edinme yasası uyarınca artık herkesin, faydalanabileceği yardım programları hakkında bilgi isteyip, hakkı olan yardım kendisine sunulmadığında ilgili memuru suçlayabildiğini ve bu haktan yararlanan pek çok insan olduğunu vurgulayan Shetty “Binyıl kalkınma hedefleri 100 milyon gecekondu sakininin yaşam koşullarını iyileştirmekten bahsediyor; ama aslında bu eğreti yapılarda yaşayan 1 milyar insan var. Her gün binlercesi keyfi müdahalelerle evinden atılıyor. Tıpkı Nijerya’da evsiz bırakılan 200 bin insan gibi. Bu insanlar yoksulluğa daha da çok gömülüyorlar” diyor. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Editör: Özlem Yüzak Görsel Yönetmen: Tutku Talınlı Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Neşe Yazıcı Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Serap Koçer Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Tel: 212251 98 7475 Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Yerel Süreli Yayın