Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Korumada “yerel yönetim sorumlulukları”nın anımsandığı, önemsendiği ve örgütlendiği birlik: Tarihi kentler birliği OKTAY EKİNCİ on yıllardaki kimi belediye yayınlarındaki “değişim”i izliyor musunuz? Özellikle “icraat”ların anlatıldığı dergilerdeki “şu kadar yol asfaltladık”; “bu kadar kaldırım yaptık” türünden haberlerin arasında artık şöyleleri de var; “tarihi evi restore edip kültür merkezi yaptık”; “koruma planını tamamladık...” Dahası, kültürel mirasın “yaşatılarak korunması”na yönelik proje ve uygulamalara diğer hizmetlerden önce yer veriliyor. Hele bir de “Tarihi Kentler Birliği”ne (TKB) üye belediye ise, “geçmişe sahiplenilen” çalışmalar derginin kapağında gösteriliyor. Çünkü TKB tüzüğündeki “amaç” maddesinde, özetle şunlar yazıyor; “Kentin kimlik değerlerini oluşturan tarihsel mirasın ve kültürel değerlerin yaşatılarak korunmasını öncelikli yerel yönetim hizmeti kılmak; bu yöndeki çalışmalarda belediyeler arası işbirliğini ve deneyimlerin paylaşılmasını sağlamak...” İşte bu amaç için yaklaşık 8 yıldır sayıları giderek artan üyeleriyle adeta seferberlik halinde olan TKB, tarihsel dokuların ve eski yapıların öncelikle yerel yönetimlerin sahip çıkmasıyla korunabileceğini kanıtlıyor. O kadar ki kültür varlığı binaların basit onarımları için belediyelerde kurulmaya başlanan “Koruma ve Denetleme Büroları” (KUDEB) da TKB’nin örgütlediği “korumada yerel sorumluluk” bilincinden esinlenilerek yasalaştı... Artık Koruma Kurulları'na bile bir çok belediyenin temsilcileri, “koruma karalarına muhalefet şerhi yazmak” için değil, “koruma projelerini anlatmak ve savunmak” için katılıyorlar... Peki bu gelişme nasıl yaşandı; yıllardır korumanın en önemli sorunu olan “belediye duyarsızlığı” nasıl aşılmaya başlandı; en azından TKB üyesi belediyelerde böylesi bir “değişim” nasıl yaşanabiliyor? Hemen şunu belirtelim ki ne yasal bir zorlamayla, ne emirle, ne de parti kararı veya bir başka dışardan müdahale ile... Denebilir ki TKB, tamamen “gönüllü” bir hareketin, yine tamamen “ikna”ya ve karşılıklı “içten”liklere bağlı birlikteliklerle örgütlenmeye S 10.Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer TKB Edirne buluşmasında dönüşmesi; buna kamudan, sivil toplumdan ve yerel sorumluluklardan sağlanan “partiler üstü” katılımla birlikte “ulusal bir heyecan”la buluşmasıdır. Nasıl mı? Birliğin kuruluş ve örgütlenme öyküsü kısaca şöyle: Anadolu kentleri TKB buluşmalarını büyük kültür şölenlerine dönüştürüyorlar. Şanlıurfa ve Van'ın afişleri 2 Dünya 2000'lere hazırlanırken, Avrupa Konseyi de 1975'de başlatılan “Avrupa Bir Ortak Miras” kampanyasında 3.bin yılı “Avrupa Tarihi Kentler Birliği”yle karşılamaya karar verir. Bu amaçla 78 Ekim 1999’da Strazburg’da yapılan kuruluş toplantısına Kültür Bakanlığı’nın isteği üzerine, koruma konusunda uluslararası ilişkileri bulunan Bursa Büyükşehir Belediyesi gözlemci üye olarak katılır. Ardından aynı birliğin Türkiye’deki ulusal örgütlenmesinin gerçekleşebilmesi için Kültür Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın da destekleriyle kuruluş çalışmaları başlatılır. Konunu ilk ele alındığı toplantı, dönemin Kastamonu valisi Enis Yeter'in kentteki tarihi konakların restorasyonu çalışmalarını değerlendirmek için ev sahipliğini yaptığı ve yöre belediyeleriyle birlikte ÇEKÜL ile Mimarlar Odası temsilcilerinin de katıldıkları buluşmadır. Aynı süreçte Kars'ta yapılan benzer bir toplantıda da bir yandan “Kafkasya'yla kültürel ilişkiler” konuşulurken, bir yandan da ülkemizdeki tarihi kentler arasında yine kültürel amaçlı birlikteliklerin oluşturulması benimsenir. Bu etkinliklerde, koruma konusunda yerel sorumlulukların önemi ve bunun için yurt düzeyinde bir örgütlenmeye gidilmesinin “acil” gereksinme olduğu herkesin ortak fikri olunca kollar sıvanır. ÇEKÜL Vakfı ve Mimarlar Odası’nın “sekretarya” hizmetlerini üstlenerek, özellikle tarihi dokuları zengin 300 kadar belediyeye Avrupa Tarihi Kentler Birliği çalışmalarını değerlendirmek için toplantı çağrısı çıkartılır. Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, İstanbul'un Fatih ilçesi belediye başkanlığını yaptığı süreçte benimsediği “kültürel mirasa sa 3. BİN YILA “BİNYILLARIN MİRASI”YLA BAŞLAMAK TKB ailesi Bursa buluşmasında hiplenen yerel yönetim” anlayışının ülke düzeyinde yaygınlaşması için hazırlık çalışmalarına büyük destek verir; valilerden de bu oluşumu desteklemelerini ister. 22 Temmuz 2000'de Bursa’daki Tayyare Kültür Merkezi'nde gerçekleşen toplantıya 54 belediye başkanıyla birlikte İçişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, ÇEKÜL ve Mimarlar Odası da katılmış, TKB'nin kuruluşu için gerekenlerin yapılmasında fikir birliğine varılmıştır. İşte bu aşamada Sadettin Tantan söz alarak, yeniden bir kuruluş toplantısına gerek olmadığını, 54 belediyenin kurucu olmasını ve yasal işlemlerin buna göre hemen tamamlanmasını önerir. Bakanın bu yüreklendirmesiyle, TKB'nin düşünce olarak kurulduğu, ulusal ölçekte bir “belediyeler birliği” şeklinde örgütlenmesini sağlayacak tüzüğünün de kısa sürede İçişleri Bakanlığı'nın onayına sunulacağı ilan edilir. İlerleyen haftalarda bakanlığın uygun görüşüyle Bakanlar Kurulu'nca da onaylanan TKB tüzüğünde, diğer belediye birliklerinden farklı olarak ilk kez ÇEKÜL, Mimarlar Odası, UNESCO Milli Komisyonu gibi kuruluşların da “Birlik Meclisi'nde temsil edilmeleri” sağlanmış, böylece TKB belediyeler ile kültürel mirasa duyarlı sivil toplumun “kurumsal birliktelik”lerini de içeren “demokratik ve katılımcı” bir yapılanmayla yola çıkmıştır...