Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ENERJİ Ovaya külden şal örtüldü 1978 yılında temeli atılan ve birçok haklı itiraza rağmen 19821984 yılları arasında 3 ünitesi de devreye alınarak bugüne kadar çalıştırılan Yatağan Termik Santralı’nın işletilme koşulları, ülkemizde insan haklarının ihlal edilme yöntemlerine en çarpıcı örneklerinden birisini oluşturmaktadır. Bölge üzerine yapılan çalışmalarda yer verilen bazı saptamalar şöyledir: Günde ortalama 18 bin ton kömür yakılan santrala ait küllerin atıldığı baraj 100 metre derinliğe ulaşmış olup, kül barajının 475 metre yüksekliğe kadar çıkması durumunda ağaçlar tamamen yok olacaktır. Halen bölgedeki ağaçların büyük bölümü betonlaşan kül dağlarının içinde kalmıştır. Ovanın üzerinde artık kül, kireç suyu ve kalsiyum sülfat atıklarından oluşan kalın bir şal oluşmuştur. Zeytinler olgunlaşmadan dökülmektedir. Eskiden 50 kilogramlık bir zeytin çuvalından 13 kilogram yağ alınırken bu miktarın 67 kilograma kadar düşmüştür. Santraldan günde 1152 ton kükürtdioksit yayılmakta ve gazlar arıtılmadan havaya bırakıldığı için gaz çökmesi (inversiyon) yaşanmaktadır. Kirlenme sadece kükürtdioksit ile sınırlı değildir. Azotoksit gibi asit yağmurlarına yol açan oksitler, karbondioksit ve kurşun gibi ağır metaller havaya salınmaktadır. Yıllar boyunca yaşananları sadece yöre insanının tarımsal üretimdeki ekonomik kayıpları olarak gören ve bu durumun ödenecek makul tazminatlarla giderileceğini varsayanlar, enerji üretimi adına insan yaşamını yıllarca hiçe saymışlardır. Uzun yıllar içinde kendisine sadece dönem dönem hava kirliliği nedeniyle sokağa çıkmama önerisi getirilen yöredeki talihsiz insanlar ise halen sistemli olarak zehir solumaya devam ediyorlar. Enerji alanında yanlış yatırım kararları denilince ilk akla gelen yer Yatağan olmaktadır. Yer seçimi, inşaat süreci ile baştan tartışmalı olan bölgedeki 3 santralda da arıtma tesisi sorunu halen tam olarak çözülememiştir. Yatağan nedeniyle ağaçların büyük bölümü betonlaşan kül dağlarının içinde kalmıştır. Yatağan halkının yaşadığı süreç, kuşaklar boyunca kendi tarihlerinin, doğal ve kültürel miraslarının, tarımsal alanlarının, içme sularının ve nihayetinde konusunu ettiğimiz kendi hayatlarının yok edilmesi sürecidir. Arıtma tesisi aldatmacası Bütün bu olup bitenler karşısında yıllar sonra santralın yer seçiminde hata yapıldığını itiraf edenlerin ikiyüzlü yaklaşımları ve gizlemeye çalıştıkları esas suçları, Yatağan Termik Santralı’nın 1984 yılından 2001 yılına kadar yani 17 yıl baca gazı arıtma ve kül tutma tesisleri yapılmadan her ne pahasına olursa olsun elektrik üretme mantığıyla çalıştırılmış olmasıdır. Sorunun 2001 yılında bitmediği ve halen baca gazı arıtma tesisinin bir dizi teknik sorunla karşı karşıya kalınarak düzenli olarak çalıştırılamadığı da ayrı bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. ENERJİ ENERJİ ENERJİ Yatağan Termik Santralı’nın 1996 yılında temeli atılan baca gazı arıtma sistemi, Alman Bischoff Firması tarafından 2 yıllık bir gecikmeyle 2001’de tamamlanmıştı. Ancak sistem sık sık arızalanıyordu. Yapımcı firma 35 milyon Avro’luk ek ödenek talebinde bulunmuş; Bakanlık bunu kabul etmemişti. Bunun üzerine firma uluslararası tahkime başvurmuştu. Uluslararası tahkime kadar giden anlaşmazlık, daha sonra giderilmiş ve firma Yatağan’da baca gazı arıtma sistemini devreye sokmak için, 1 Kasım 2004’te çalışmaya başlamıştı. Ancak 5 aylık süreç içinde, Bakanlık ile firma arasında yapılan görüşmelerde sonuca ulaşılamaması üzerine Alman firma ile Türk ortağı, teknik ekibini Yatağan’dan çekti. Sonraki yıllarda da sorunlar ENERJİ ENERJİ ENERJİ devam etti. Arıtma tesisi her 3 ünitede de eş zamanlı olarak bir türlü çalıştırılamıyordu. Her seferinde kimi teknik sorunlar ile Bakanlık yetkilileri ile arıtma tesisini yapan firma arasında uzun yıllar süren anlaşmazlıklar ve mahkeme süreçleri, bürokratikhukuksal sorunlar olarak sürüp gitti. Teknolojik gelişim dikkate alınmalı Elbette ülkemizin enerjiye ihtiyacı var. Son 20 yılda enerji talebi de yılda ortalama yüzde 67 oranında artış gösterdi. Önümüzdeki yıllarda bu talep artışının süreceği tahmin ediliyor. Bütün bunlar enerji üretiminde kaynak çeşitliliği ekseninde yerli kaynaklarımızın üretimdeki payını geliştirmeyi zorunlu kılıyor. Bu çerçevede linyit ENERJİ ENERJİ ENERJİ ile işletilen termik santralların varlığını ve üretim içindeki rolünü yok saymadan yeni bir yaklaşıma ihtiyaç var. Kömür ile çalışan santralları kalan ekonomik ömürleri boyunca çevreye en az zararı verecek biçimde yeni teknolojiler ile çalıştırmanın yolu bulunmalıdır. Son yıllarda dünyada termik santralların daha iyi işletilmesi konusunda önemli çalışmalar yapılmaktadır. Termik santralların yeni yakma, akışkan yatak, otomasyon, kömürün harmanlanması ve baca gazı arıtmakül tutma filtre sistemleri ile teknolojik olarak geliştirilmesi sorunu belirli ölçüde azaltacaktır. Bugün yeni yanlış yatırımlara kapı aralamayan en doğru yönelim ise yenilenebilir enerji kaynaklarımızın ve enerji verimliliğinin öne çıkarılması olacaktır. ? ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ