Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 ENERJİ henüz çalışmalara başlanmamıştır. Dağıtım şebekesinin eski oluşu nedeniyle Van, Bitlis, Muş ve Hakkari’ye hizmet sunan Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş’nin şebeke kayıpları oldukça yüksektir. Kayıp ve kaçak kullanım oranları yüzde 63.8 düzeyindedir. Bu oranın yaklaşık yüzde 20’si hat kayıplarından oluşmakta, geriye kalan yüzde 44’lük oran ise kaçak kullanımdan kaynaklanmaktadır. Siyasi etkiler nedeniyle altyapısı olmayan keyfi tesisler ortaya çıkmakta ve önüne geçilemez sorunlar başlamaktadır. Kaçak kullanımının önüne geçilmesi için ekonomik durumun düzeltilmesi de büyük önem taşımaktadır. İnşaat, Ziraat, Mimarlar, Makina, Elektrik, Jeoloji, Kimya, Gıda ile Harita ve Kadastro mühendisleri odalarının şube ve temsilciliklerinden oluşan TMMOB 39. Dönem Van İl Koordinasyon Kurulu’nun Prof. Dr. Ruhi Köse’nin katkılarıyla yaptığı araştırma, Van’a göç eden ailelerin ekonomik durumları açısından çarpıcı sonuçları ortaya çıkarmıştır. Araştırmaya göre, 320 aileden yalnızca 32’si artık bir ailenin ortalama yaşam standartları içinde kabul edilen, televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi, elektrikli süpürge ve fırına sahiptir. Temel bir ihtiyaç olan çamaşır makinesinden 84 aile, buzdolabından 63 aile, büyük boy fırından ise 256 aile yoksundur. Zorunlu bir ihtiyaç olmamasına karşın 320 ailenin tamamı televizyona sahipken, 87 ailenin elektrik süpürgesi yoktur. ürünlerinden farklı olarak gereksinim duyulduğu yerde ve anda gerekli miktarda üretilmek ve tüketilmek zorundadır. Elektrik enerjisinin sürekliliğini sağlamak için üretim, iletim, dağıtım ve tüketim gibi dört ana unsurun merkezi olarak planlanması diğer sektörlere göre çok daha önemli olmaktadır. Van’daki sorunların çözümü de bu temel anlayış içerisinde yer almaktadır. Öncelikli olarak ilde yeni yatırımlara hızla başlanmalıdır. Van elektrik sistemini besleyen 154 kilovoltluk enerji iletim hattının mutlaka 380 kilovolta çıkarılarak, yenilenmesi gerekmektedir. Yüksek düzeydeki kayıp oranlarını azaltmak için şehir şebekesi genelinde yapılan master plan hayata geçirilmelidir. ? Göçle gelen yoksunluk Ani ve yoğun göç nedeniyle Van’da çarpık bir yapılaşma oluşmuştur. TEDAŞ bu çarpık yapılaşmaya mümkün olduğunca elektrik vermeye çalışmış, ancak yapılan projeler ve uygulamalar yetersiz kalmıştır. Yeni enerji talebinin karşılanmasında elektrik projesinden önce mimari projeye sahip olunmalıdır. Elektrik projesinin uygulama aşamasında kullanılacak malzeme seçimi büyük önem taşımaktadır. Kablo kesitlerinin projeye göre seçilmemesi, yanlış seçimler yapılması enerji kaybına neden olmaktadır. Kaçak kullanım sorununun çözümü için bilinçlendirme ve eğitim yanında kayıp ve kaçak kullanıma karşı verilecek mücadele önem taşımaktadır. Ancak şebeke yatırımı ve takip sisteminin güçlendirilmesi de tek başına sorunu çözmeyecektir. Acil yatırım gerekli Teknolojik gelişmelerin günlük yaşama yansıması nedeniyle günümüzde elektrik enerjisi yaşamın ayrılmaz parçası haline gelmiştir. Elektrik enerjisi diğer sanayi ENERJİ KİTAPLIĞI TMOBB VI. Enerji Sempozyumu Bildiriler Kitabı: Küresel Enerji Politikaları ve Türkiye Gerçeği Genişletilmiş 2. Baskı: 2008 Yayımlayan: TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Elektrik Mühendisleri Odası, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği adına 222324 Ekim 2007 tarihlerinde düzenlediği Türkiye VI. Enerji Sempozyumu’nda sunulan bildirilerden hazırladığı kitabı tartışma bölümlerini de ekleyerek yayımladı. Küresel Enerji Politikaları ve Türkiye Gerçeği başlığı altında yapılan Sempozyum’da düzenlenen 5 oturumda sunulan 31 bildiriyi ve açılış konuşmalarını içeren kitapta, tartışmaların yanı sıra arz güvenliği ile enerji politikalarının masaya yatırıldığı panel bölümüne, poster bildirilere de yer verilmiş. Kitapta, bildiriler; “Küreselleşme ve Enerji”, “Türkiye’de Enerji Politikalarının Değerlendirilmesi”, “Enerji Alanında Yeniden Yapılandırma ve Kamu İşletmeciliği”, “Enerji Alanında Teknolojik ve Bilimsel Gelişmeler”, “Enerji, Çevre,Verimlilik,Tasarruf ve Sosyal Politikalar” başlıkları altında toplanmış. Alanlarında uzman ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ akademisyen, özel ve kamu temsilcilerinin sunduğu bildiriler, enerji alanı ile ilgili mevcut durumu tarihsel bir perspektifi de içererek, istatistikler, grafikler ve belgeleriyle okuyuculara sunuyor. Enerji alanında, dünyada ve Türkiye’de yaşanan güncel gelişmeleri içeren, her yönüyle irdeleyen, ulusal ve kamusal çıkarları savunan politika ve önerilerin tartışıldığı sempozyumun yazın hayatına aktarılmasından meydana gelen kitabın önsözünde şu saptamaya yer veriliyor: “Temel bir insan hakkı olarak kabul edilen enerji; ucuz, sürekli ve kaliteli sunulması gereken bir kamu hizmetidir. Küreselleşme süreci ile birlikte sermayeye yeni alanlar açma arayışının hedef olarak seçtiği en önemli alanlardan biri, enerji olmuştur.” IMF ve Dünya Bankası direktifleriyle şekillenen enerji politikaları doğrultusunda Türkiye’de 1980’lerden itibaren uygulanan neoliberal politikalar ile enerji alanının serbestleştirilmesiözelleştirilmesi hedeflenmiş, bu amaçla çok sayıda yasal düzenleme yapılmış, kamunun enerji alanını özel sermayeye terk etmesi için pek çok uygulama gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamaların bir kısmı yargı sürecinden dönerken, hükümetler de her seferinde günü birlik yasal düzenlemelerle yargı kararlarını uygulamak yerine yok saymayı tercih etmişlerdir." ENERJİ ENERJİ ENERJİ Türkiye’de Kamu Hizmeti ve İmtiyazın Dönüşüm Öyküsü Yazar: Dr. Sedat Çal 1. Baskı: 2008 Yayımlayan: TOBB Yazar Dr. Sedat Çal’ın “Kamu Hizmetlerinin Özel Sektör Tarafından Finansmanı ve İşletilmesi Bağlamında İmtiyaz ve Kamu Hizmeti Kavramlarının 1999 Yılı Anayasa Değişiklikleri Çevresinde Değişimi ve Döşümü” başlığını taşıyan doktora tezinden oluşturulan kitapta, bir yandan kamu hizmeti ve imtiyaz gibi İdare Hukuku’nun temel kavramlarının küreselleşme olgusu karşısında geçirdiği değişim ortaya koyulurken, öte yandan kamu hizmetlerinin özel kesim tarafından finansmanı ve işletilmesi ayrıntılı olarak inceleniyor. Çal, kitabın sonuç bölümünde Türkiye’de enerji yatırımlarındaki idare ile özel sektör kuruluşları arasındaki sözleşmelere (ve özellikle uluslararası tahkime) cevaz veren hükümler konulması yönündeki girişimlere değinerek, şunları kaydediyor: “Özellikle enerji sektöründe tekelci yapıdan serbest rekabeti öngören ve piyasa rejimini getiren bir düzenlemeye gidilerek bu yolla kendiliğinden tahkime olanak tanımak yerine, tekelci yapı muhafaza edilmiş ve sektörde rant dağıtımına devam edilmesi yolu tercih edilmiştir. Uluslararası tahkime yönelik yaENERJİ ENERJİ ENERJİ sal düzenlemeler getirildikten sonra da enerji projelerinin hayata geçirilmesi sözkonusu olmamış, bunun yerine kendilerine geriye yönelik tahkim olanağı bahşedilen şirketlerin bu yolla tazminat elde etmelerinin kolaylaştırılmış olması sonucuyla karşılaşılmıştır. Anayasa değişiklikleri ve sonrasındaki uyum yasaları sürecinde bugün gelinen durum, idare hukuku anlamında hiç de iç açıcı değildir. Halihazırda özellikle Danıştay’ın yukarıdaki kararı çerçevesindetahkimli imtiyaz, özel hukuk sözleşmeleri ve tahkimsiz imtiyaz gibi kavramların neleri ifade ettiği hâlâ belirsizliğini korumaktadır.” Dünyadaki diğer özelleştirme uygulamalarında elektrik sektörünü özelleştirmeye yönelik olarak önce sektörün rekabete açılabilecek alanlarında serbestiyet getirilmesi ve rekabetin sağlanamayacağı alanlar itibariyle de düzenleyici kurallar ve kurumlar aracılığıyla sektör düzenlendikten sonra ruhsat, işletme hakkı devri veya imtiyaz yöntemleri üzerinden özelleştirme uygulamalarına geçiş yapıldığı anlatılan kitapta, Türkiye’de söz konusu yöntemin tam tersine uygulandığı, önce yapişletdevret (YİD), yapişlet ve işletme hakkı devri sözleşmeleriyle sektörde uzun süreyle rekabetin önünü kesecek uygulama başlatıldığı belirtildi. Kitapta, özellikle YİD modeli çerçevesinde gereğinden çok fazla sayıda ve mali hacimde sözleşme imzalanmış olması karşısında ekonominin taşıyamayacağı bir mali mali yükün ortaya çıkacağına işaret ediliyor. ? ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ