Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 ŞUBAT 2007 Ener ji ve Yaşam C TARİHÇE Petrolün doğum sancıları etrolün serüveni, çok sayıdaki geniş ufuklu bilim insanıyla birlikte riske atılma cesaretine sahip yatırımcıların ileriyi görebilme yeteneğinin bir ürünü olarak başladı. New Yorklu bir avukat olan George Bissel’in inandıklarını hayata geçirme kararlılığı, petrol endüstrisinin doğmasının belki de ilk ve en önemli ivmelerinden birini oluşturdu. Romenlerin elle açtıkları kuyulardan 275 ton kadar petrol çıkardıkları 1854’te, bir grup Amerikalı yatırımcının Yale Koleji’nde kimya profesörü olan Benjamin Silliman’a başvurmaları ile kara altının serüveni başlamış oldu. Yatırımcıların ellerinde Pennsylvania eyaletindeki Oil Creek Bölgesi’nde kayalar arasından sızan bir şişe ‘oil’ örneği vardı. Bu yağın, o zamanlar kullanılan balina ve kömür yağının yaptığı işi yapıp yapamayacağını öğrenmek istiyorlardı. Silliman, ‘petrolium’ adı verdiği bu yağı dikkatlice inceledikten sonra 16 Nisan 1855’te tamamladığı raporunda, ‘petrolium’un çok değerli bir hammadde olabileceğini açıkladı. Yapılan çalışmalar sonucu bu maddenin özellikle aydınlatmada kullanılabileceği sonucu, Silliman’ın da ortak olduğu Pennsylvania Oil Company’nin kurulmasını sağladı. Ancak petrolün aydınlatma dışında kullanılmaya başlandığı günlerde, ilaç almak için eczaneye giden George Bissel’in gözleri kaya yağından yapılan ilaçlarla ilgili reklamlara takılmasaydı, Silliman’ın raporu uzun süre daha raflarda kalabilirdi. Çinlilerin 15 asır önce uyguladıkları tuz çıkarma işlemini gösteren bir resim asılıydı camekânda. Bambu ağaçlarını birbirlerine ekleyerek oluşturdukları uzun borularla yeri 250 m’ye kadar rahatlıkla delebiliyorlardı. Birkaç dakikalık beyin jimnastiği sonunda Bissel, kararını verdi: Aynı yöntem petrol çıkarmak için pekâlâ kullanılabilirdi. Bissel’in sondaj fikrine katıla katıla gülen ortaklarından James Townswnd de kolayca ikna edilmiş, iş, kuyu delecek bir kişinin bulunmasına kalmıştı. Tren kondüktörlüğünden emekli Elwin L. Drake, serüvenci bir kişiliğe sahip olması ve teknik tecrübesi sebebiyle işe uygun görüldü. Aralık 1857’de Pennsylvania’ya gelen Drake’i, Bissel hiçbir ilgisi olmamasına rağmen sırf saygınlık kazansın diye Albay Drake olarak tanıttı ve ekibin başına geçirdi. İş için bir de de P Bissel’in sondaj fikrine katıla katıla gülen ortaklarından James Townswnd de kolayca ikna edilmiş, iş, kuyu delecek bir kişinin bulunmasına kalmıştı. mirci gerekiyordu; William A. Smith de bu işi üstlendi. Ve çalışmalar başladı. 27 Ağustos 1859 Cumartesi günü bir çatlağa girdikleri için mola veren ekip, sondaj alanında ertesi gün kovalar dolusu petrolle karşılaştı. Smith ve çocukları borularda çıkan ilk petrolü bütün bir gece boyunca doldurmaya çalışmışlardı. Yeraltından çıkarılması artık mümkün hale gelen petrolün arama faaliyetlerinin ne tür jeolojik oluşumlarla yoğunlaşacağının belirlenmesi bir sonraki aşama oldu. Drake’in başa rısını izleyen bir iki yıl içerisinde, H.D. Rogers, E.B. Andrews ve T. Sterry gibi Amerikalı jeologlar, petrol birikimlerinin antikallerle yakın ilgisi olduğunu kanıtladılar. Sonraki birkaç yıl içerisinde de, petrolün içinde biriktiği yapıda suyun, petrolün ve gazın tabakalar halinde karışmadan alttan üste doğru dizildiği ve petrolün kayalardaki çatlaklarının yanı sıra kumtaşlarının içindeki gözeneklerde de bulunabileceği keşfedildi. Drake kuyusunu açarken, John D. Rockefeller adında 20 yaşlarındaki bir genç adam, Clark ve Andrews adlı iki arkadaşı ile birlikte küçük bir rafineri kurmayı düşlemeye başladığında bu iş için gerekli olan 4 bin dolarlık sermayenin payına düşen kısmını toplamak için 3 yıl çalışması gerektiğini henüz bilmiyordu. Ancak bu yıllarda benzin hâlâ lüzumsuz bir atık maddesi olarak görülüyor, insanların benzin pompalarının önünde saygı ile eğilmeleri için en az 30 yıl gerekiyordu. Kaynak: Dr. VOLKAN EDİGER Osmanlı’da Neft ve Petrol Kitabı’ndan Yeni iş alanı oldu 5 1861 yılına gelindiğinde, ABD’de petrol 7 milyon dolarlık sermayeli yeni bir iş alanı haline geldi. Amerika’daki iç savaşın bittiği 1865 yılında, Rockefeller ve Andrews tam 72.500 dolar alarak Clark’tan ayrıldılar ve kendi adlarıyla bir şirket kurarak dünyanın en büyük rafinerisini işletmeye başladılar. Standard Oil Company’i kurduklarında ise takvimler 1870 yılını gösteriyordu. 1872’de ise petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların hat safhaya ulaşmasıyla, tüm petrol üretiminin neredeyse yarısı ABD’de üretildiğinden, bundan en fazla et kilenen doğal olarak Rockefeller ve arkadaşı oldu. 1800’lü yılların sonuna gelindiğinde kömür, petrol veya benzeri maddelerden lamba yakıtı üreten imalathanelerin sayısı 50’yi aşıyordu. İnsanlar artık sadece gündüzleri değil geceleri de yaşamaya başlamışlardı. Rockefeller’ın, şirketini Ohia’dan New York’a taşıyarak uluslararası boyuta sıçraması ise 1882’de gerçekleşti. Rockefeller 1947’de öldüğünde dünyanın en zengin kişisi tahtına oturmasını sağlayan Standard Oil’in önlenemez yükselişi ise 1834’ten sonra başladı.