Katalog

27 Ocak 2012 Cuma 395 05 ANKARA AKKARA Talât HALMAN Ankara’da Bu Hafta Eğlence Hayatı Mor ve Ötesi Jolly Joker’de B ugün Jolly Joker’de, saat 19.30’da Model başkentlilerle buluşacak. Grubun ilk albümü “Perili Sirk” adıyla 2009 yılında çıktı. Albümde Levent Yüksel ile yapılmış “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” düeti bulunuyor. İkinci albümü 2011 Şubat’ında Demir Demirkan prodüktörlüğünde, “Diğer Masallar” adıyla yayınlandı. Gitarda Okan Işık, davulda Aşkın Çolak, vokalde Fatma Turgut, gitarda ise Serkan Gürüzümcü’den oluşan grup 2008’de Model adını aldı. Konserin bilet fiyatları, VIP 55.5 TL, normal 28.5 TL. Hacettepe Alternatif Müzik Topluluğu klasikleşen müzik şöleninin dördüncüsü ile bugün saat 21.00’de If Performance Hall’de olacak. Gecede High Five, Oyunbozan, bir blues grubu Clues, Blackjack başkentlilerle olacak. Gece boyunca devam edecek bilet satışında biletler 15 TL. Jolly Joker’de yarın ise Mor ve Ötesi konser verecek. Kendi bestelerinden oluşan ilk albümleri “Şehir”i 1996 yılında yayınlayan grup, politik duruşlarını yansıttıkları şarkı sözleri ve müziğiyle Türk rock sahnesinde kendine sağlam bir yer edindi. Dördüncü albümleri “Dünya Yalan Söylüyor” 2004 yılı Nisan ayından yayınlandı. Albümden çıkan ilk single “Cambaz” radyo ve televizyonlarda büyük ses getirirken, “Mustafa Hakkında Her şey” filminde de yer alan “Bir Derdim Var” adlı parça, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Film Şarkısı” seçilerek Altın Portakal Ödülü’nü aldı. Taço Meyhane’de yarın Demet Akalın, Tunç’un sahnesine konuk olacak. Salata, ara sıcak, ana yemek, meyve 12 çeşit meze ve limitsiz yerli içkinin ikram edileceği gecenin fiyatları 150 TL’den başlıyor. If Performance Hall’de Kirli Beyaz sahneye çıkacak. Antalya’da kurulup 2004’ten beri Ankara’da müzik yapan grup çeşitli barlarda ve konser organizasyonlarında yer alıyor. Alihsan Yüksel, Mert Omurcali, Utku Hacıoğlu, Şevki Yöntem ve Mert Ulutaş’tan oluşan grup 00.3003.30 arasında canlı performans sergileyecek. Girişler ücretsiz. Başkent Ruhu nkara’nın ruhu nedir, nerdedir, var mıdır, var mıydı? Eski çağlardan, imparatorluklardan kalma şehirlerin ruhu olduğuna inanç duyulur. Bazen nostaljiyle, bazen onların tarihî veya kültürel kişiliği, doğası ya da mimarisi, imarı yahut yaratıcılığı dolayısıyla... Kimisi aşk kentidir, kimisi eğlence şehri... Yaşanmaya değer kentler, ruhu olanlardır; Paris, Roma, Londra, New York, Rio, Sydney, Viyana vb. İstanbul âşıkı bir arkadaşıma göre, “Ankara ruhsuzdur. İstanbul’un ruhu vardır. Gerçek şehir odur.” Başkentimizin elbette güzel ve güçlü bir ruhu vardı: Yeni bir ulusal uygarlığın canevi olarak... Ama, diyorlar ki: “Tarihi çok uzun olduğu halde tarihsel bir şehir değil. Değişik dönemlerdeki kültürleri, yaşantıları, ırkları, dinleri göz kamaştırıcı bir sentez vermemiş ona. Doğasının güzelliği kıt, pek bir özelliği yok. Ne denizi var, ne ormanı...” Yeni bir devletin kurucusu Mustafa Kemal Paşa’nın yaratıcılığı için elverişli bir ortamdı Ankara; bâkir, saf, yeniden inşaya hazır, her türlü değişikliğe açık. Genç Cumhuriyetin nitelikli kadrosu, kurtarıcı ve kurucu önderinin verdiği ilham ve heyecanla, çağları bir çırpıda aşarak dünyaya örnek olacak bir başkent yaratmak uğrunda harekete geçmişti. Kaynaklardan yoksun bir devlet, karşılaştığı yaman yetersizliklere ve zorluklara rağmen, benzeri az görülmüş bir idealizmle çalıştı birkaç on yıl boyunca. Anadolu’nun en eski belki birkaç on bin yıllık yerleşim noktalarından biri olan Ankara, ilk kez kendine özgü bir “ruh” bulmuştu. O ruhu ne kadar bir süre yaşatabilecekti? İdealizm, azınlık denebilecek kadar ufak bir aydınlar zümresinde bugün de yaşıyor. “Ankara ruhu” canlı tutuldu diyebiliriz, ama gücü azaldı. Bunun kanıtı 2011 Haziran’ındaki genel seçimlerdir. Seçmenlerin yarısı, Atatürk ülkülerini özellikle laikliği desteklemeyen iktidar partisine oy verdi. Başkentin 5 milyona yaklaşan nüfusunun yarısından fazlası, 30 yıllık bir süre içinde kırsal kesimden gelmiş insanlardan oluştu; çoğu herhangi bir kente göçmüş olabilirdi. Ankara’nın ilerici, yenilikçi ruhuyla hiç ilişkisi yoktur, muhafazakâr bir partiye mekanik bir itaatle bağlıdır. Ve o partinin temel tercihi, Atatürk’ün bir ilerleme sembolü olarak geliştirmeye çalıştığı Ankara’yı sönükleştirip İstanbul’u “payitaht” yapmaktır. “Ankara ruhu”na karşı kuvvetli bir yıpratma politikası uygulanıyor. Buna aydınlardan gelebilecek direnme gücü, şu sıralarda zayıf... Cumhuriyetin idealizmi “Ankara ruhu”ndadır. O ruhu dinç tutmak ve yaymak uğrunda, yeni enerjik bir entelektüel ve siyasal hareket geliştirmek zorunlu olmuştur. Atatürkçü vizyonda Ankara, bir “örnek başkent” olarak tasarlanmıştı. Bu modelin temel amaçları şunlardı: Siyasal ve toplumsal yaşamda devrim / Kültür, bilim sanatta değişim / Mimaride ve şehircilikte dönüşüm / Yeni bir çevrecilik... Her şeye rağmen, Cumhuriyetimiz bu idealleri gerçekleştirebilir, yeter ki “Başkent Ruhu” canlansın. A ‘Başkent Sualtı Günleri’başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkent İlkyardım ve Dalış Merkezi (BADİM) Sualtı Sporları Kulübü’nün düzenlediği “Başkent Sualtı Günler”nin ilki, Ankara Temsilciliğimizdeki Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM) yapıldı. “Başkent Sualtı Günleri”nin ilk konuğu Beng Shark Film Yapım’dan Bengiz Özdereli oldu. Özdereli, başkentin soğuk havasına karşın katılımcılarla sıcak sualtı film sohbeti gerçekleştirdi. Özdereli, iki bölümden oluşan sohbette, ilk olarak 2011 yılında yaptıkları projelere örnekler vererek, Türkiye’de sualtı film sektörünün geldiği nokta hakkında katılımcıları bilgilendirdi. İkinci bölümde sinema, müzik ve reklam sektöründe sualtı çekimleri ve çekim teknikleri hakkında bilgiler verdi. BADİM Sualtı Sporları Kulübü Başkanı Erhan Öztürk, toplantıdan katılımcıların son derece keyif aldığını belirterek, “Ankaralı dalıcıların eksikliğini duyduğu bu etkinliğe ev sahipliği yapan Cumhuriyet gazetesine teşekkür ederiz. Kulüp üyelerimizle çeşitli etkinlikler veya sportif müsabakalar dolayısıyla bir araya geliyorduk. Ancak bu şekilde kültürel bir etkinlikle de hep bir araya gelmek arzusundaydık. Etkinliğimiz soğuk havaya karşın beklediğimiz ilgiyi gördü” dedi. Erhan Öztürk Şubatta rekortmen konuk Öztürk, “Şubat ayında konuğumuz rekorlara doymayan sualtıcı Cem Karabay olacak. İstanbullu dalıcı arkadaşlarımızın son derece yakından tanıdığı bu ünlü simayı Ankaralı dalıcılarla buluşturacak olmaktan da son derece mutluyuz” görüşünü dile getirdi. Etkinlik, farklı konuklar eşliğinde her ay CKM’de gerçekleştirilecek.