Katalog

18 SPOR GÖZLEM Ali ABALI 27 Ocak 2012 Cuma 395 Evdebilebirbirleriyleyarışıyorlar Gücü kalmadı mı? lınması eksik, gümbür gümbür Süper Lig’ten gidiyor, alt kümeye düşüyor. Ey sarılacivertin taraftarları, neredesiniz? Aslında karnını doyurabilmek için, iki lokma ekmeksimit parasını, bu miktarı bilet olarak veren, Ankaragücü’nü destekleyen kişiler takımın arkasındalar. Önceki hafta Sıvas karşılaşmasında futbolcuların yedek forma bulamamaları ikinci yarıya ıslak ve kirli formalarla çıkmaları üzerine, Gençlerbirliği karşılaşmasında, işte o vefakâr taraftarlar, takımlarını maç sonuna kadar havanın sıfır altında ısıda olmasına rağmen soyundular, yarı çıplak futbolcuları desteklediler. Ama ne yazık ki galiba iş işten geçti. Ankaragücü’nde yaprak dökümü olanca hızıyla sürdü, sürdürüldü. Güçlü Anakaragücü’nün gücü kalmadı. Süper Lig’te 21 hafta kapanırken puan cetveline baktığımız zaman sarılacivertli takım ligin dibine demir atmış bulunuyor. Ankaragücü’nün mevcut puanı 11’dir. Ankara derbisi olarak nitelenen son Gençlerbirliği karşılaşmasında Ankaragücü’nün o isimsiz kahramanları canlarını dişlerine takarak ortaya umut veren bir oyun koydular. Öyle ki, futbol yorumcuları, ligin başında keşke bu takım olsaydı sonuç farklı olurdu demekten kendilerini alamıyorlar. Bu arada son hafta 19 Mayıs Stadı’nda oynanan maçta, kardeş takım Gençlerbirlikli oyuncular da coşku içinde değillerdi. Süper Lig’te Başkenti temsil etme gayreti içinde ve fakat buruktular. Atılan tek golle yetindiler ve 3 puan alarak Süper Lig’te sıralamada 4. sıraya çıktılar. Gençlerbirliklilerin yapacakları başka durum yoktu. Çünkü, Süper Lig’te geride kalan karşılaşma 13 olup başkentin sarı lacivertlilerin kurtuluşu için kalan tüm karşılaşmalarını kazanması gerekmektedir. Bu da eşyanın tabiatına aykırıdır. Ankaragücü’nün bu hallere düşmesinin sebebi nedir? Bir takım, güçlü bir kulüp nasıl böyle darmadağınık olur? Ne hazindir ki bu olayda parmağı değil, vücudu gövdesi olanlar çıkıyor ve karşılıklı ağza alınmayacak sözler söyleyebiliyor. Suçlama yarışı yapıyorlar. Elbette spor tarihi bunları yazacaktır. Bu konuda bir başka serzenişim, sözüm Makine Kimya Endüstrisi yöneticilerinedir. Evet, MKE’nin sayın yöneticileri bu hazin tabloyu film gibi seyrettiler. Ankaraspor’dan sonra Ankaragücü de başkent seyircilerine veda ediyor. Acı ve üzüntü dolu gerçek işte budur. 102 yıllık kulübü, ulu çıBaşkentin narı Ankaragücü davulzurna ça İkizlerinsatrançyarışı SEVİL ARINAN utlu Yaşam Koleji’ndeki “Spor ve Önemi” adlı söyleşideyim. Yanımda, Sabah Gazetesi Spor Müdürü Ali Öcal ile Fenerbahçe Spor Kulübü Ankara Okulları Yöneticisi Alper Karkurumer de var. Biz çocuklara sporun önemini anlatacağız ama panelimizden önce ödül alan Ankara Satranç Şampiyonası birincisi Utku Erşahince ile ikincisi Zeynep Erşahince’nin bunu bizden daha iyi yapacakları kesin. Evet, soyadı benzerliği değil, çift yumurta ikizi olan Erşahince kardeşler, 5 yaşında başladıkları satrançta, Ankara şampiyonlukları ve ikincilikler sahibi. Rus satranççı Garri Kasparov’un yaşamını konu alan kitaplar okuyan 8 yaşındaki Utku, her satranç maçı öncesi rakiplerini babasıyla birlikte inceleyip, taktikler geliştirirken, Zeynep ise her maça galibiyet fikriyle hazırlandığını anlatıyor. Babaları Ali Erşahince ise ikizlerini esas harekete geçiren motivasyonu “Evde bile birinci olmanın savaşını veren çocuklara sahibiz. Sürekli birbirleriyle yer kapmak, televizyon seyretmek, ve bizim istediğimiz şeyleri yerine getirmek konusunda birbirleriyle yarışırlar” sözleriyle anlatıyor. M Geçen yılın da şampiyonu En büyük tutkusunun satranç olduğunu söyleyen Utku, önce çekingen tavırlarıyla dikkat çekiyor. Konu satranca geldiğinde ise “Bu son Ankara şampiyonasında ise birinci olacağımı biliyordum. Her yarış öncesi heyecanım artıyor ama kendimi sadece maçlara konsantre etmeye çalışıyorum. Zaten masaya da birinci olma fikriyle oturuyorum. Ailem de bana hep destek oluyor. Örneğin babam, maç önce sinde rakiplerimin durumun takip ediyor, sonra birlikte taktikler geliştiririz” diye konuşuyor. Hedefi satranç değil resim Şampiyonadaki ikinciliğini “rakiplerinin ondan biraz daha güçlü olmasına” bağlayan Zeynep ise, “Esas hedefim, öğretmen ya da ressam olmak” diyor. Koryürek sevenleriyle anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz spor yazarlarından Cüneyt Koryürek, ölümünün 4. yıldönümünde Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen etkinlikte; meslektaşları, gazetemiz yazarları ve sevenleri tarafından anıldı. Atletizm dünyasının “Cüneyt Abisi” Cüneyt Koryürek için düzenlenen törene, Gençlik ve Spordan Devlet Bakanı Yücel Seçkiner, eski ulusal atletlerden Veli Ballı, Necdet Ayaz, Cahit Önel’in eşi Aycan Önel, Ülker Kutlu, Mehmet Türkan, eski asker atlet Ömer Lütfi Gültekin, 1951 Akdeniz Oyunları 3 adım atlama şampiyonu Akın Altıok, eski sırıkla atlama şampiyonu Sinan Özışık, eski orta mesafe koşucusu Necdet Ayaz, Atletizm Ulusal Takım Antrenörü Mehmet Tümkan, Atletizm Federasyonu eski Sekreteri İbrahim Tunalı, Atletizm Federasyonu Başkanvekili Ergüder Uzun, Cüneyt Koryürek’in arkadaşı Atilla Köksal, Ankara Anakent Belediyesi Ankaraspor Kulübü Müdürü Nevzat Gürel, Doping Uzmanı Dr. Kaya Livanelioğlu, gazeteciyazar Serhat Hürkan ve gazetemiz spor yazarı Ali Abalı katıldı. Etkinlikte konuşma yapan eski ulusal atlet Aycan Önel, Koryürek’in hem spor dan arkadaşı, hem de aile dostu olduğunu belirterek “Cüneyt, atletizm için çok büyük bir değerdi. Bir arşivdi. İyi veya kötü söylediği sözden asla caymayan bir tipti” dedi. Eski ulusal atlet Ülker Kutlu ise bu spora Koryürek’in federasyon başkanı olduğu dönem başladığını kaydetti. Kutlu, Koryürek’i şöyle andı: “Cüneyt Ağabey’in federasyon başkanlığı döneminde zirvedeydim. Onun en çok beğendiğim tarafı bizi hem yarışlarımızda hem de antrenmanlarımızda, 19 Mayıs Stadı’nda Hıncal Uluç ve Nejat Kök Bey’le beraber oturarak seyreder ve hatalarımızı, neler düşündüğümüzü kritik ederdi. 30 yıllık spor hayatımda en kolay ulaşılan federasyon başkanıydı. Ona ulaşmak için randevu almanıza, kapısında beklemenize gerek yoktu.”