Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 Eylül 2011 Cuma 376 17 ‘En iyi balık Ankara’da yenir’ klasiğinin iddialı restoranı... Denizdenneçıkarsa Trilye’de B ir balık sevdalısı Süreyya Üzmez... Eşi Mahmure Üzmez’le birlikte çalışıyor. Bu sevdasını, “Çanakkale’de Çimenlik Kalesi’nin yanındaki evimizde, merhum anneannem Muammer Kemerli’den altı yaşındayken öğrendiğim peynir tenekesinde tuzlu sardalye balığı yapımıyla; Gümrük İskelesi’nin demir direkleri arasında yakaladığım kupes ve melanur avcılığıyla başlayan balık merakım, ağabeyimin armağan ettiği dört buçuk metre boyundaki şeker çuvalından yapılmış tekne ile daha heyacanlı bir şekilde devam etti” sözleriyle açıklıyor. Bu sevda Ankara’nın en tanınmış balık restoranlarından Trilye’ye kadar uzanmış. LEZZETLi ANKARA ELİF EROL http://lezzetliankara.blogspot.com Balığın kitabını yazdı Restoran özenli servisi, şıklığı ve lezzetli yemekleriyle birçok rakibinin önüne geçiyor. Başkentte 9 yıldır hizmet veren mekânda kapıdan adımınızı atar atmaz bambaşka bir havayı solumaya başlıyorsunuz. Gürültüsüz ve sakin bir atmosfere sahip olan Trilye Restoran’da dekorasyon son derece özenli, şık ve klasik. Türkiye’de balık üzerine yazılmış en kapsamlı yayınlardan Trilye’nin Balık Sevdası kitabını hazırlayan mekan sahibi Üzmez yeni hazırladığı mezeler kitabının çok yakında piyasada olacağı bilgisini veriyor. Üzmez, TRT’de balık üzerine bir programa da başlıyor. Deniz kabukluları Taze balık Ankara’da yenir sloganı ile yola çıkan Tirilye’nin yaratıcı tariflerden oluşan mönüsünde özellikle deniz kabukluları geniş yer tutuyor. İstakoz, yengeç ve karides gibi deniz böceklerinin taze hazırlandığı mekânda donmuş malzeme kullanılmıyor. Yemeğe önce soğuk başlangıçların bol seçeneği ile başlayabilirsiniz. Deniz börülcesi ve Ege’nin türlü otlarıyla hazırlanan mezeleri de hafif bir başlangıç için ideal. Kalamar tava, Karides güveç yaza uygun hafiflikte. Sonra salatalar, ara sıcaklar. Karides nirvana nefis. Ve ardından tabii balıklar. Mevsimine göre her türlü balığın en tazesini yiyebileceğiniz mekânda henüz balık tezgâhlarında yeni yeni görmeye başladığımız palamut bu günler için en doğru seçim. Ziyafet sofralarını şenlendirmek isteyenlerin tercihi ise balığın yanında istakoz, yengeç, kalamar, hepsi leziz. nından beklenmeyecek kadar çok çeşitli tatlı var. Çok hafif olan leblebi tatlısını denemenizi tavsiye ediyorum. İçki olarak hem şarap hem de rakının çeşitlerini bulabileceğiniz mekânda, şarap ön planda. Tirilye Restoran’a gösterilen yoğun ilgi nedeniyle hem hafta içi hem de hafta sonu rezervasyon yaptırmalısınız. Reşit Galip Caddesi Hafta Sokak. No: 11/ AB Gaziosmanpaşa 447 12 00 www.trilye.com.tr Tatlıya yer bırakın Mezelere, ara sıcaklara ve balığa doyduktan sonra mutlaka tatlıya da yer bırakın. Çünkü burada bir balık restora Süreyya Üzmez ilk kitabı Trilye’nin Balık Sevdası, Türkiye’de balık üzerine yazılmış en kapsamlı yayınlarından biri.Yakında ‘Mezeler’ kitabı da çıkıyor. Tadım Notları Prof. Dr. Ertan ANLI arabın kalitesi ve yanında sunulanlarla uyumu, birçok yazımızda da vurguladığımız gibi tüketici için son derece önemli... Ancak, kalite sadece şişe kapanınca bitmiyor. Mutlaka, şarabın doğru koşulda saklanması, doğru sıcaklıkta servisi ve doğru kadehle sunumu da gerekiyor. Genellikle, şarabı yanlış kadehle içip, keyfini kaçırıyoruz. Şarap tadım kaplarının MÖ 3000’lere kadar uzanan çok eski bir tarihi olsa da, şarap kadehlerinin amaca uygun tasarımı 14. yüzyılda Venedik’te başlıyor. Ancak, günümüzün lale formunda, şarabın aromasını saklayan ince kristal kadehleri 17. yüzyılda hayata geçiyor. 18. yüzyılda ise kadehler farklı amaçlara uygun olarak tasarlanarak ve gelişmeye başlıyor. Kadeh formlarının gelişiminde ise bölgesel kültür ve zevkler yanında, bölge şarabının yapısı ve özellikleri rol oynuyor. Sonunda; “Bordeaux tipi”, “Burgundy tipi”, “Alzas tipi” vb. bölge adını yansıtan kadeh tipleri ortaya çıkıyor. Hangi Kadehle Hangi Şarap? Bundan birkaç yıl önce, Sevgili dostum, şarap üreticisi ve ithalatçısı Seyit Karagözoğlu ile birlikte Avusturya’nın Almanya sınırında, dünyanın en önemli kristal ve cam kadeh üreticisi “Riedel” firmasının üretim tesislerini gezmiş ve firmanın sahibi Klaus Riedel tarafından düzenlenen “kadehşarap uyumu” eğitimine katılmış, farklı kadehlerin, farklı tipteki şarapların algılanmasındaki önemini karşılaştırmalı olarak incelemiştik. Bilimsel gerçekler de, birçok kişiye biraz abartılı gelse bile, kadehin şarabın kalitesini doğru yansıtmasındaki önemini destekliyor. Örneğin, bazı aromatik genç beyaz şaraplarda amaç; bu aromaları olabildiğince saklamak olduğundan dar ve uzun lale formu, ya da; Cabernet Sauvignon ve Syrah gibi güçlü gövdesiyle dikkat çeken kırmızı şaraplarda daha geniş hacimli, yayvan lale formları görülüyor. Kadehin kalitesini belirleyen bir diğer özellik de; dokunun pürüzsüz olması, ışığı kırmaması. Klaus Riedel; kadehin şarabı yansıtmasını bize iyi bir örnekle açıklamıştı: “Şarap aromalarının algılanması, orkestradan çıkan seslerin algılanmasına benzer. Eğer orkestrayı dar ve ses düzeni iyi olmayan bir odaya yerleştirirseniz veya stadyum gibi çok geniş alanlara dağıtırsanız, müziği mahvedersiniz”. Çok doğru ve yerini bulan bir tanımlama... Ancak, burada dikkat edilmesi gereken şarabın özelliklerine uygun doğru kadeh tipini bulmak... Riedel, bu konuda üniversitelerle bilimsel çalışmalar yaparak farklı kadehler oluşturmuş. Ayrıca, kadeh tipinin belirlenmesinde sadece aroma değil, şarabın yoğunluğu, kıvamı, sunulduğu sıcaklık gibi fiziksel faktörler de etkili. Uluslararası yarışmalarda ise; FransaINAO (Fransa Ulusal Köken Adlandırma Enstitüsü) tarafından geliştirilen standart ölçüdeki kadehler kullanılıyor. Burada amaç; her şarabı aynı standart kadehte tadarak kadehten gelebilecek farklılıkları ortadan kaldırmak... Ülkemizin önemli cam ürünleri üreticisi Paşabahçe de son yıllarda farklı şarap tiplerine uygun kadehler üretiyor. Cam kadehler, kristallere göre daha makul fiyatlardan satışa sunulduğundan önemli restoranlarda yer almaya başladılar. Şarap sever dostlara; iyi şarabınız varsa, yanlış kadehle keyfinizi kaçırmayın diyorum. Ş http://tadimnotlari.blogspot.com