Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 Eylül 2011 Cuma 376 11 Şimdi okullu olduk! BÜTÇEME GÖRE AYŞE SAYIN ers zili çaldı, çalacak. Geçen hafta minikler, okul sıralarına “merhaba” dedi, bu hafta başı normal eğitim yılı takvimi başlıyor. Bu hafta alışveriş merkezleri, çarşı pazar, kırtasiyeciler tıklım tıklım, hafta sonu yoğunluk daha da artacak. Veliler, forma, çanta, kırtasiye malzemeleri alma peşinde. Anasınıflarına kaydolan miniklerin velilerine (biri de benim) çağrı yapıldı bile: Veli toplantısına bekliyoruz. Veli toplantılarının deneyimlilerinden olduğum için biliyorum, elinize kocaman bir “alınacaklar” listesi tutuş D aysesayin1967@gmail.com http://aysesayin06.blogspot.com turulacak. Sosyal devlette, normalde Milli Eğitim’in karşılaması gereken masraflar velilere yükleniyor maalesef. Evet, ders kitapları “ücretsiz” dağıtılıyor. Ama şunu da çok iyi biliyorum ki, devlet okuluna verdiyseniz, çocuğunuzun iyi bir ortamda eğitim alması için sınıfın “perdesinden, tahtasına, fotokopi makinesine” kadar her şey velinin cebinden çıkıyor, temizlik parası da cabası... Onun içindir ki, önerim, okul alışverişi için acele etmeyin. Okulun ilk haftası için bir kurşunkalem, silgi, bir defter yeterli. Mümkünse, okul açıldıktan sonra kısa süre sonra gerçekleştirilen “veli toplantısı”nı bekleyin derim. Çünkü veli toplantısında elinize tutuşturulacak listede, kullanılacak malzemelerin “markası” bile bellidir. Efendim boya kalemleri, “Faber Castel” olacak. “Harita metod defteri, 3 ortalı olacak, Türkçe defteri mutlaka çizgili olacak, matematik kareli...” Dola yısıyla sizin ya da çocuğunuzun büyük hevesle aldığı, kalem, defter, boya kalemleri evde “karalama” amaçlı kullanılmaya mahkum oluyor. Kırtasiye alışverişi için acele etmeye gerek olmasa da, “okul forması” konusunu bu hafta içinde çözmek gerekli. Artık ortaöğretimde kıyafet biraz daha “serbest.” Kız öğrenciler okulun belirlediği renklerde olmak ko şuluyla kışın “pantolon” giyebiliyorlar. Ben veli olarak durumdan memnunum. Ankara’nın kış ayazını düşününce, çocuklar için daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Tabii çocuklar çoğu zaman bu pantolon işini abartabiliyorlar, daracık paçalı kanvaslarla ya da siyah jean pantolonla, moda dergilerinden fırlamış gibi okula gidenleri denetlemek de okul yönetimlerine düşüyor. ‘Sünger Bob’la mücadele Yeni dönem başlarken, okul yönetimlerine de bir uyarıda bulunmakta fayda var: “Çizgi film kahramanları ile mücadelede” özenli olmalılar. Çünkü, hangi çizgi film karakteri “popüler”se, okul çantaları, kalem kutuları, isim etiketleri, defterkitap kaplarını işgal etmeleri kaçınılmaz. Bu sezon “Sünger Bob” mu popüler, herkesin sırtında “gülen Sünger Bob” çantaları... “Sünger Bob” dönemi bitiyor, hooop “Ben 10”, “Bakugan” çantaları yükleniliyor, “Sünger Bob”, evin bir köşesinde inzivaya çekiliyor. Ne yazık ki günümüz ekonomik sistemi, çizgi film kahramanlarını “ticari meta”ya dönüştürtüğü için lisanslı ürünlere oldukça yüklü para ödüyorsunuz, “çakma”sını alsanız, sağlıklı değil. Onun için bence okul yönetimlerine bu konuda çok iş düşüyor. Okul masraf kalemi içinde ailelerin asıl belini büken “servis ve yemek” ücretleri. Ankara Umum Servis İşletmecileri Odası’nın belirlediği 20112012 öğretim yılı için servis ücreti “en yakın mesafe” olarak belirlenen 3 kilometreye kadar 975 lira, en uzak mesafe olan 15 kilometreye kadar olan uzaklıklar için ise 1530 lira. 15 kilometreyi aşan mesafelerde ise veliler her kilometre için 27 lira ödemek zorunda. Eğer olanağınız varsa, “peşin” ödemek avantajlı görünüyor, çünkü servisler peşin ödemelerde yüzde 10 indirim yapıyor. Yok eğer peşin para veremeyecekseniz 9 ay taksit seçeneği de tanınıyor. Odanın velilere, “öğrenci güvenliği”ni sağlamaya dönük önemli uyarıları da var: “Lütfen C plakası olmayan araca çocuğunuzu emanet etmeyin. Zira kötü bir durumla karşılaştığınızda hiçbir hak talep edemezsiniz. Servislere dikkat Servisçinizi tanıyın, iletişim halinde olun. Çocuklarınızın acil müdahale gerektirecek hastalıkları ya da özel durumları varsa, bunu servisçisi ve rehber personele mutlaka bildirin. Çocuğunuzun servis aracının verdiği zamandan 5 dakika önce hazır olmasını sağlarsanız, çocuğunuzdan sonra bekleyen diğer çocukların soğukta beklemesini önlemiş olursunuz. Çocuğunuzu ineceği yerin karşısında asla beklemeyiniz. Sizi gören çocuğunuz heyecanlanıp yola fırlayabilir.” Başarılı bir öğretim yılı dileğiyle...