27 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 16 Eylül 2011 Cuma 376 Hayko Cepkin, Baba Zula, Aylin Aslım, Ogün Sanlısoy AnkiRock’ta Rockçıların Ankaraçıkarması A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Camküre Organizasyon ve Belde A.Ş. ile Çankaya Belediyesi’nce ortaklaşa düzenlenen “AnkiRock Festivali”nde, Türk ve yabancı rock grupları sahneye çıkacak. Ankara’da üç gün boyunca rock müziği rüzgârı esecek. “AnkiRock Festivali”, 23, 24 ve 25 Eylül tarihlerinde Çankaya Belediyesi Ahlatlıbel Tesisleri’nde gerçekleşecek. Festival kapsamında, Orphaned Land (İsrail), Gun Barrel (Almanya), Rema (Gürcistan), Hayko Cepkin, Kurban, Aylin Aslım, Ogün Sanlısoy, Baba Zula, TNK, Marsis, Karakedi, Senforock Project, Cem Köksal, Pilli Bebek, Metropolis, Deja Vu, Black Tooth, Dengesiz Herifler, Rawen Woods, DarkPhase, Nitro, Violeqtra, Narkoz, None Shall Return, Erdem Ocak, Tahrip, Mehmet Eti, Milk Hunter, Dj Hicri Bozdağ, Art Niyet başta olmak üzere toplam 30’a yakın rock sanatçısı ve grubu Ankaralı müzikseverlerle bir araya gelecek. Festival alanına ise Anka ra’nın merkezi yerlerinden gidiş ve dönüş servis imkânı sağlanacak. Bu yıl festivalde, kamp yapabilme imkânı da sunulacak. Dileyen müzikseverler, kendileri için düzenlenmiş kamp alanında konaklayarak festival coşkusunu 24 saat yaşayabilecekler. Konserler her gün saat 12.00’de başlayıp 23.00’e dek devam edecek. Bilet fiyatları ise günlük 25 TL, kombine 60 TL. Biletler BILETIX’den temin edilebilecek. Halıcı sürprizi Festivalin konukları arasında siyasi kimliğinin yanı sıra müzisyen kimliği ile de tanınan Emrehan Halıcı. Halıcı, CHP’nin genel başkan yardımcılığı gör evini üstleniyor. Halıcı’nın öncülük ettiği XYZ projesi de “değişkenliği müziğin tüm bileşenlerine” uyguluyor. Tür, enstrüman, enstrümanist, yorum değişkenlikleri, “müziğin sınırsızlığını” temsil ediyor. Grup, festival kapsamındaki konserinde, fusion, elektronik rock temelli kendi bestelerini seslendirecek. ELEŞTİRİ Eren AYSAN yle dönemeçler vardır ki, bir anda tarih değişiverir. Zweig’in “yıldızın parladığı anlar” dediği zamanlardır onlar. Yaşanan acılar, ölümler, hüzünler çarçabuk unutulur. Geriye iki damla gözyaşı değil, bir parça umut kalır. Ergin Orbey’in verdiği en değerli hediye de sanırım bu sihirli sözcük, umut. Bir dönemi değerlendirirken nesnel olmaya çalışmak yapılan hataların tekrarlanmaması için atılabilecek somut adımdır. Buna karşın genellikle duygusallık kapıyı çalıverir. Oysa anısız bir aşk, yankısız bir şarkı, sahnesiz bir tiyatro olmayacağı gibi, neden sonuç bağı kurulmayan geçmiş tasarımı da yapılamaz. Yalnız ülkemizde değil, dünyada yetmişli yıllar “iş, emek, özgürlük” kavramlarının ayrıntılandırılıp, sokağa taştığı, hemen her şeyin sorgulandığı bir dönem olarak anılacak. O zamanlar, toplumsal olaylarla arasında bağ kurmak istemeyen Devlet Tiyatrosu Ergin Orbey İçin... repertuvarına baktığımızda Osmanlı sarayından fırlamış bol kaftanlı oyunlara rastlıyoruz: Akın, IV. Murat, Mete gibi… Çıkarılacak ders ne peki? Eğer sanat kurumunun kapısını iktidara sonuna kadar açarsan, tek başına güzel günler geçirirsin, ama tarih affetmez! Her neyse… 1978’de, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Ergin Orbey olduğunda güncel gelişmelere, toplumsal kaygılara değen oyunlar sahnelenmeye başlar. Ergin Orbey, B e r t o l t Brecht’in bir oyununu ilk kez Devlet Tiyatroları’nda sahnelemesi a d ı n a önemlidir. Yücel Erten’in sahneye koyduğu “Arthuro Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı” oyununda Işık Toprak, yapılan bomba ihbarına rağmen rolünü hakkıyla oynamış, genel müdür de, böyle çalkantılı bir ortamda öncelikle oyuncusuna güvenmiştir. Bir tek bu olay bile, Ergin Orbey’i devleştirmeye yeter de artar… Bu nedenle görevden alınınca, salt oyuncuların değil, toplumun her kesiminde tepki olarak binlerce imzanın toplandığı tek genel müdür olmuştur! O yıllarda hem Devlet Tiyatroları’nda çalışıp hem de AST’de iş yapmak öyle sanıldığı kadar kolay bir uğraş değildir. Ama Orbey 1970’den başlayarak AST ile bağını neredeyse hiç koparmadan sürdürmüş, orada Gogol’dan Müfettiş, Asena’dan Simavnalı Şeyh Bedrettin, Arayıcı’dan Nafile Dünya, Hikmet’ten Ferhat ile Şirin, Özakman’dan Bir Şehnaz Oyun, Sarıpınar 1914, Resimli Osmanlı Tarihi gibi pek çok oyunu, kendine özel yorumuyla, rahatlığıyla, Yeşilçam’ı kavramış bir şekilde seyircinin beklentisini tartımlayarak, toplumcu duyarlılığına halk tiyatrosunun biçimlerini katarak yönetmiştir. Ergin Orbey’i hiç tanımadım. Geçtiğimiz günlerde rahatsızlığı nedeniyle bacağının kesildiğini öğrendim. Gözlerimde biriken yaş, onun yalnız Türk tiyatrosuna verdiği hizmetin sonucu değil, onurlu, çizgisinden hiç ödün vermeden ilerleyen, kimseye eyvallahı olmadan geleceğe yürüyen bir tiyatro adamının yazgısınadır. Ancak kesilen bu bacak, gelecekte de Devlet Tiyatrosu’nda dünyayla koşut estetik bir bakışla repertuvar kurma, yaratma ve merkeziyetçi anlayıştan uzak, daha demokratik bir yönetim isteme gayretimizin önünde engel değildir. Bize daha fazla umuttur… Ö
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle