Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 Nisan 2011 Cuma 356 09 23 Nisan’da başkentin göbeğinde çocuk dramı NKARA (Cumhuriyet Bürosu) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladığımız şu günlerde, başkentin göbeği Kızılay’da dilendirilen veya satıcılık yaptırılan çocuk sayısındaki artış dikkat çekiyor. Bunların büyük bölümünü kız çocukları oluşturuyor. Yetkililer ise yaşananlara seyirci kalıyor. Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu’nda kız çocuklarının okula gönderilmesi için özendime kampanyaları düzenlenirken, Ankara’da, “Devletin burnunun dibinde” Bunu gören yok mu? A çocuklara yönelik yanlış uygulamalar dikkat çekiyor. Ankara Kızılay’da özellikle kız çocukları polisinden sosyal hizmet uzmanına kadar her türlü yetkilinin gözü önünde çalıştırılıyor. Son aylarda Yüksel Caddesi ile Konur ve Karanfil sokaklara gidenler, dilenmek veya bir şey satmak için yaklaşan çocuklara rastlıyor. Çoğu okul çağına dahi gelmemiş bu çocukları iki gruba ayırmak olanaklı. İlk grubu, aileleriyle beraber “örgütlü” bir şekilde dilenenler oluşturuyor. Bunlar sabah saatlerinde Kızılay’a geliyor. Anneleri kucaklarında bebekleriyle dilenirken, bu çocuklar ise mendil veya çiçek satmak için yoğun kalabalık arasında dolaşıyor. Bazı çocuklar ise soğuk betona aldırmadan yerde oturarak, mızıka çalıyor. Yüzü gözü kir içinde kalan çocukların saçlarının birbirine karıştığı gözlerden kaçmıyor. Diğer yandan soğuk hava veya yakıcı güneş nedeniyle esmerleşen çocukların, yetersiz beslenmeden dolayı da zayıfladığı gözleniyor. Gün boyunca sokaklarda ge zinen çocuklar için, karanlığın çökmesiyle birlikte gitme vakti geliyor. Çocuklar anneleriyle bir yerde toplanarak yaşadıkları bölgelerin yolunu tutuyor. İkinci grup çocukları ise akşam saatlerinde Altındağ gibi ilçelerden bölgeye gelenler oluşturuyor. Aileleri seyyar satıcılık yapmak üzere Kızılay’a gelirken, bu çocuklar da metro çıkışları veya üstgeçitlerde mendil ve kalem satmaya uğraşıyor. Çoğu için yatma vakti gelen çocuklardan bazılarının uyumamak için çabaladığı, bazılarının ise uykuya yenik düştüğü gözleniyor. Kızılay çevresinde gün boyu çalışan bu çocukların sayısı yaklaşık 15’e çıkıyor. Her iki çocuk grubu da ailelerinin baskısıyla dilendiriliyor. Çocukların sokaklarda her türlü istismara açık ortamlarda çalıştırılması hafta içi yoğun saatlerde ve özellikle hafta sonları Kızılay bölgesinde yoğunlaşmaları dikkat çekiyor. Yaşanan yasadışı olaylara ise kimse aldırmıyor... Barış Sinan Sitesi Başkanı Ali Buçan, yargı kararına rağmen inşaatın sürdüğüne dikkat çekiyor Atlantis yargı dinlemiyor NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Batıkent’teki Atlantis City Yaşam Merkezi’nin bazı imar planlarının iptal edilmesi ve ardından yapı ruhsatlarının yürütmesinin durdurulmasına karşın inşaat sürüyor. Atlantis City’yle ilgili tartışmalar bitmek bilmiyor. Projeye karşı Batıkent’deki 29 sitenin başlattığı direniş sürüyor. Bu grup arasında yer alan Barış Sinan Sitesi’nin Başkanı Ali Buçan, Atlantis’le ilgili yargı kararlarını anımsatırken, son olarak mahkemenin Atlantis City’nin üç bloğunun yapı ruhsatlarının yürütmesini durdurduğuna dikkat çekti. Bunun ardından inşaatların durdurulması yönünde yazı gönderdiklerini ve ardından inşaatın mühürlendiğini anlatan Buçan, “Buna rağmen inşaat çalışmalarına devam ediliyor. Biz de şu an mahkemeye başvurduk ve inşaatın sürdüğüne ilişkin tespit istedik” dedi. Bilboard ve televizyonlarda projeyle ilgili reklam yapıldığını dile getiren Buçan, “Mahkeme kararları neden uygulanmıyor, anlamıyoruz. Memlekette kanun var deniliyor ama dinleyen yok. Burada bizim derdimiz hukukun yürümesidir. Mahkeme kararlarının A uygulanmasıdır” dedi. Mahkenin inşaatların devam ettiğini tespit etmesi halinde Atlantis yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıklayan Buçan, “Vatandaşa, mahkeme kararına uymadığı zaman nasıl ceza kesiliyorsa, bunlara da aynısı yapılmalı. Bizim istediğimiz mahkeme kararlarına aynen uygulanmasıdır” diye konuştu. “İnşaatların yürümesini Batıkent’in yeşil alanlarının gasp edilmesi” olarak nitelendiren Buçan, “Üç bloğun yükseldiği yer sportif ve yeşil alan diye geçiyor. Buranın yeşil alanlarının gasp edilmemesi, başkasına peşkeş çekilmemesi gerekiyor” ifadesini kullandı.