Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 Nisan 2011 Cuma 356 13 Ankara’daki kutlamalar Sıhhiye’de gerçekleştirilecek 1 Mayıs’ta meydanlardayız MUSTAFA ÇAKIR NKARA Başkentteki 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü kutlamaları Sıhhiye Meydanı’nda gerçekleştirilecek. Kutlamalara katılacak gruplar pazar günü sabah saatlerinden itibaren Gar önünde toplanacak. Saat 11.00’de aynı yerden kortej oluşturularak yürüyüş başlatılacak. Sıhhıye Meydanı’nda sona erecek olan yürüyüşün ardından saat 14.00’te aynı yerde miting gerçekleştirilecek. Sendika ve meslek örgütlerinin ortak bildirisinin okunacağı, konuşmaların yapılacağı mitingin ardından müzik dinletisi de sunulacak. A ‘Emekçiler alanlarda’ Türkİş, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’den oluşan Tertip Komitesi adına açıklamalarda bulunan DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko, “Sermayenin bitmez tükenmez krizlerinden biri daha unutulmaya yüz tutarken, küresel kapitalist krizin yıkıntıları altındaki milyonlarca çalışanın 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için ayağa kalktıklarını” belirtti. Beko, “Gün olup ayak takımı diye küçümsenen, gün olup zam taleplerine cevap olarak ‘Beni değil IMF’yi ikna edin’ denilen, gün olup alanlarda tazyikli su ve biber gazı ile susturulmak istenen işçileremekçilerkamu çalışanları yani emeği ile geçinenlerin” 1 Mayıs için Ankara’da bir araya geleceklerini söyledi. Seçimlere, şifre skandalları, gazeteci, basılmamış kitap tutuklamaları, yıllardır süren antidemokratik seçim barajına rağmen “ileri demokrasi söylemleri” ve “seçilme yasakları” ile ‘Emek sömürüsü yoğunlaşıyor’ Kani Beko, işçilerin ve emekçilerin haklarının 4B, 4C, 50D gibi düzenlemelerle gasp edildiğini, çalışma yaşamının işverenlerin istekleri doğrultusunda düzenlenerek güvencesizleştirildiğini bildirdi. Esnek çalışma adı altında emek sömürüsü yoğunlaştırılırken kazanılmış hakların da torba yasada olduğu gibi çalışanlardan alındığını dile getiren Beko, şöyle devam etti: “Özellikle son günlerde çıkarılan ve emeğin sömürülmesini derinleştiren torba yasa ile de 52 bin belediye işçisi kendi istekleri dışında belediyelerdeki işlerinden sürgün edilecek ve başka kurumlarda çalışmaya zorlanacaktır. Bütün bunlara karşı; işçiler, emekçiler, kamu çalışanları, emekliler, işsizler, öğrenciler seslerini duyuracaklardır. Özgür bir ülkede demokratik ve insanca yaşam isteyenler, yolsuzluğa ve yoksulluğa hayır diyenler, yaşanabilir bir dünya isteyenler, her türlü ayrımcılığa ve baskıya hayır diyenler, savaş ve şiddetle değil barış içinde yaşamak isteyenler, ötekileştirmeye ve linç kültürüne karşı çıkanlar, grevdeki işçiler, deresini bekleyen köylüler, üniversite sınavında adalet isteyen öğrenciler, sefalet ücretine mahkum edilmek istenen kamu çalışanları, toplu sözleşme ve grev hakkı isteyen kamu çalışanları, güvencesizleştirilmek istenen işçiler, işyerleri kapatılan ve açlığa mahkum edilen işçiler, özelleştirme mağdurları ayağa kalkacak ve 1 Mayıs alanlarını dolduracak.” girildiğini belirten Beko, yolsuzlukların yok sayıldığını, yoksulluğun ise “sadaka kültürü” kanıksatılarak yaygınlaştırıldığını dile getirdi. Bütün yurttaşların vergileriyle oluşan kamu kaynaklarının, “yandaş kesimlere” dağıtıldığını savunan Beko, aydın ve sanatçıların çalışmaları “ucube” olarak görülürken, düşüncelerini dile getiren sanatçıların da yol ortasında bıçaklandıklarına dikkat çekti. Enerji elde etme uğruna, tarihi ve kültürel mirasın yok sayıldığını, binlerce yıldır bu topraklarda yaşayanlara ait olan nehirler ve ormanların “sermayeye peşkeş çekildiğini” savunan Beko, “sürdürülebilir enerji adı altında sürdürülemez bir dünyaya” doğru çok tehlikeli adımlar atıldığını, kirli, riskli, dışa bağımlı, pahalı enerji politikalarının tercih edildiğini kaydetti.