Katalog

18 ANKARA AKKARA Talât HALMAN 29 Nisan 2011 Cuma 356 Kültür’ü Turizm’den Ayırmak KP iktidarının geçen sekiz yıldaki en büyük hatalarından biri, Kültür ve Turizm bakanlıklarını birleştirmek olmuştu. Sözüm ona, turizmdeki gelişme, kültürü ihya edecekti. Ülkemizin olağanüstü câzibeleri sayesinde turizmimiz muazzam artışlar gösterdiği için milletçe seviniyoruz. Ama bu artışlardan kültür hayatımız yarar sağlamadı. Şimdi yeni bir yapılanmaya yönelmesi beklenebilecek olan AKP yönetimi, ilk acemilik aylarında işlediği hatayı düzeltmelidir. 12 Haziran’dan sonra Kültür ve Turizm iki ayrı bakanlık olmalı. “Siamlı ikizler” değildir bunlar, yapışık kalmalarının faydası yoktur. Turizm, bir sanayidir. Kültür, büyük ölçüde, sanattır. Kolay kolay bağdaşmazlar, aynı çatı altında birleşmeleri abestir, iki başlı tek gövde halinde yaşamaları yanlıştır. Kabinede bakanlık sayısını arttırmak uygun görülmüyorsa Turizm, oldu olacak, Sanayi Bakanlığı ile birleştirilsin. Türkiyemiz, uygarlıkları ve kültürleri bakımından dünyanın en görkemli ülkelerinden biridir. Başbakan Erdoğan, partisinin seçim kampanyasında Türkiye’nin en büyük ekonomileri sıralamasında 26.’lıktan 17.liğe yükselmiş olduğunu, 2023’e kadar ilk 10’a gireceğini söylüyor. Unutmayalım ki kültürde uzun yıllardır dünyada ilk 10 arasındayız. Şimdi, büyük bir kültür hamlesine yönelerek 2023’e kadar ilk 5’ten biri olmaya çalışmalıyız. Böylesine güçlü bir atılım için, dört başı mamur bir Kültür Bakanlığı’na sahip olmalıyız. Kültür ve Turizm arasında bölünerek zayıflamış bir melez bakanlık, kültürü üvey evlat durumunda yaşatacaktır. Tek başına Kültür Bakanlığı haysiyetli bir yaratıcı ihtisas odağı olarak Türkiyemizin uygarlık ve kültür, sanat ve estetik yaşamına görkemler katabilecektir. Ve bu uğurda, bütçesi hiçbir vakit yüzde yarımın üstüne çıkmamış olan Kültür Bakanlığı’nın payının yüzde 2’ye yükseltilmesi, ülkemizi bir “kültür cenneti” yapabilir. Güçlü bir “Kültür Devleti” olmak, ulusumuzun lâyık olduğu ve kolayca gerçekleştirebileceği bir idealimiz olarak benimsenmeli. A YIS’TA 7 MA ULU PARK’TA KUG KONSERLER, YAZARLAR, . atölyeleri ve çocuk Olağanüstü bir resital Ayşegül Kuş Durakoğlu 1984’ten beri ABD’de varlık gösteren bir piyano sanatçısı. Verda Ün’ün ve İlhan Usmanbaş’ın öğrencisi olmuştu. New York’un ünlü Juilliard Müzik Okulu’nda master, New York Üniversitesi’nde doktora yaptı. Şimdi Stevens Institute of Technology adlı üniversitede öğretim üyesi. ABD’de ve Kanada’da düzinelerle resital, konser ve konferans verdi. 1998’de Musica Munda adlı bir oda müziği topluluğu kurdu. Türk bestecilerinin eserlerini Kuzey Amerika’da tanıtmak için canla başla çalıştı, çalışıyor. Başta, The New York Times olmak üzere, birçok gazete ve derginin müzik eleştirmenlerinin övgüsünü kazandı. Çıkardığı CD’ler de ilgi görüyor. 19 Nisan 2011 akşamı Durakoğlu’nun Bilkent Konser Salonu’nda verdiği açıklamalı piyano resitali, olağanüstü bir müzik olayıydı. Debussy’nin (çok zor oldukları için) ender çalınan 12 piyano etüdü ile Chopin’in iki etüdünü, Barcarolle, Op.60 ve 4. Ballad’ını “sihirli parmaklar”la icra etti. Bu virtüözü Ankara, tüm Türkiye daha sık dinlemeli.. OKURLARI İLE 87. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLUYOR ÇANKAYA BELEDİYESİ’NİN KATKILARIYLA